Her an gülümse, boşver ne düşündüğünü bilmesinler. Ve her şeye rağmen patlat bir kahkaha bırak neden güldüğünü merak etsinler… (Gabriel Garcia Marquez)
Hayatımla ilgili bir kitap olsaydı, adı “Her şeye rağmen” olurdu… Sanırım en çok zorlandığım zamanlarda hatırlamam gereken sözlerden biridir… Çok basit gibi görünse de anlamının içinde hayal kırıklıklarının, başarısızlıkların, haksızlıkların, umutsuzlukların bol olduğu bir çok anlamlara sahip. Her şeye rağmen ayakta durmaya devam etmek gerektiğini öğreten bir söz… Çünkü zaten başka bir yol yoktur.
Ben hayatı kocaman bir okyanusa benzetiyorum, bu okyanusta iyi bir yüzücü olman gerekiyor, bazen dalmak, bazen suyun yüzünde uyuyakalmak, bazen dalgalara maruz kalmak bu okyanusta kaçınılmazdır. Daldığında okyanusun altındaki güzelliklere şahit olabilirsin, dalgalara maruz kaldığında ise bazen istemediğin, bazen de istediğin yere götürebilir seni o dalgalar. Dalgalı suda yüzemezsin veya çok zorlanırsın. Böyle “havalarda” yüzmeyi akışa bırakmak gerekir. Ama kesinlikle pes etmemek gerekiyor. Çünkü yüzmeyi bıraktığın anda okyanus seni yutar… Senin kayıplara karışmana neden olur… İşte bütün bu döngüler hayatımızın içinde kaçamayacağımız zorunluluklardır.
Başka eklemek istediğim: hayat zayıfları sevmez, hep insanın güçlü olmasını gerektiren olaylar çıkartır karşısına. Hayatın böyle olduğunu kavrayarak her şeye rağmen yola veya “yüzmeye” devam etmek insanı kurtarır…
Tabi ki hayat okyanusunun hangi kıyısından hayata başlamak size özel bir şey ve hangi yöne doğru yüzmek sizin tercihiniz… Ama herkesin yüzdüğü, yüzmekte olduğu ve yüzeceği okyanus aynı okyanustur ve hepimiz buradayız… Aklımızda bulundurmamız gereken; bu hayat okyanusunda ne olursa olsun, yüzmeye devam etmek istiyorsak, HER ŞEYE RAĞMEN yolumuza devam etmemiz gerekiyor… Çünkü hayat “yaşamak” için mücadele edenleri ısrarla zorlar…