İçimizdeki Canavar: Stres

Feyza Tunay 481 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Stres, içerideki ve dışarıdaki çeşitli uyaranlara karşı vücudumuzun verdiği otomatik tepkidir. Yani stres, üzerimizde hissettiğimiz baskı ve gerginlik durumudur.  Kimi zaman özel hayatın getirdikleri, kimi zaman iş hayatının gerginliği ya da ülke gündemleri gibi çeşitli nedenler insanı yorabiliyor. Duygusal olarak yorulan kişilerde öfke patlamaları görülebilir. Gerginliğini ve stres seviyesini kontrol altına alabilen kişiler, öfke, gerginlik gibi duygularını kontrol edemeyen insanlara göre hem fiziksel hem ruhsal olarak daha sağlıklı kaldıkları görülmüştür. Araştırmalara göre stres seviyesini kontrol edemeyen kişilerde tansiyon, kalp damar hastalıkları riski, şeker, damarlarda tıkanıklık riski, uyku problemleri, kilo alımı gibi hastalık olasılıklarında artış gözlemlenebiliyor. Tabii bunun yanında duygu durumlarının da etkilendiğini söyleyebiliriz. Örneğin; kaygı bozukluğu, depresiflik gibi psikolojik sorunlar gelişebilmektedir.

Stres seviyesi yükselen kişilerde olumsuzluklar üzerine odaklanma, çevreye olan ilginin azalması, sosyal hayatın zayıflaması ya da tamamen asosyallik, konsantrasyon eksikliği, karar vermekte zorlanma, unutkanlık, gelecekle ilgili olumsuz düşünceler gibi belirtiler olmaktadır. Fiziksel belirtiler ise; nefes darlığı, ellerde titreme, baş ağrısı, çarpıntı, aşırı yemek ya da iştah kaybı, bitkinlik, mide ağrısı, boyun ve sırt ağrıları olabilmektedir.

Peki öfkelenmemek mümkün mü? Ya da öfke patlaması yaşayacak duruma kadar gelmeden stres seviyesini düşürebilir miyiz? Cevap; elbette mümkündür. O halde gelin bunlar üzerine konuşalım.

Öncelikle hayatınızda spor yoksa rutininize eklemenizi tavsiye ederim. Böylece hayata karşı olan motivasyonunuz artacak ve mutluluk hormonu denilen endorfin hormonu salgılanacaktır. Sadece yürüyüş yapmak bile inanın çok iyi gelecektir. Bunun yanında ilginizi yoğunlaştıracak enerjinizi pozitife çevirebilecek hobiler edinebilirsiniz. Biraz olsun stresten uzak olmanızı sağlayacaktır.

Nefes tekniklerinden destek alın. Geçmişten günümüze doğru nefes teknikleri rahatlamanıza ve sakinleşmenize yardımcı olur. Sağ elinizdeki işaret ve orta parmağınızı avucunuzun içine doğru bükün. Daha sonra parmaklarınız hala bükülü iken baş parmağınızla sağ burun deliğinizi kapayarak sol burun deliğinizden nefes alın. Ardından sağ yüzük parmağınızı sol burun deliğinizi kapatarak sağ taraftan nefes alın. Bunu 3 dakika kadar tekrarlayın. Emin olun, bu yöntemle kendinizi daha rahat hissedeceksinizdir.

Ara ara yapabileceğiniz meditasyonlar da stres seviyenizi büyük derecede azaltacaktır. Meditasyon yapmak gibi bir alışkanlığınız yoksa hayatınıza hemen eklemeniz için faydalarını şöyle sıralayabilirim; stresi azaltmanın yanında duygusal sağlığı ve refahı artırır, iyi hissettirir, bağlılık ve empati duygularını geliştirir, odaklanmayı geliştirir, ilişkileri güçlendirir, yaratıcılığı artırır, hafızayı geliştirir, karar verme yeteneğini geliştirir, fiziksel ve duygusal ağrıyı, acıyı azaltır, kalp sağlığına iyi gelir, ilham verir, bağışıklığı güçlendirir, mutlu eder ve kan basıncını düşürebilir, depresyonla savaşır, zindelik verir, uyku kalitesini artırır. Öyleyse denemeye değer öyle değil mi?

Hayır demeyi ve önceliklerinizi belirmemeyi öğrenin. Önceliğinizin kendiniz olması, bencillik değildir. Bu konuda duygusal olarak kendinizi yetersiz hissediyorsanız destek alabilirsiniz.

Elbette beslenmenize dikkat etmek de çok önemlidir. Gün içinde çok fazla çay ve kahve tüketiminin stresli zamanlarınızda size negatif etkileri olabilir. Bunun yerine bitki çayları tüketebilirsiniz. Fast food tüketiminizi sınırlamanız yararınıza olacaktır.

Hayatınızda ruhsal şifa çalışmalarına katılmaya ağırlık verebilirsiniz. Bu çalışmalar hem üzerinizdeki negatif yükü alacak hem de ruhsal olarak desteklendiğinizi bir çok pozitif duyguyla beraber hissetmenizi sağlayacaktır. Böylece hayat içerisinde daha pozitif, uyumlu, sakin olarak devam edebilirsiniz.

Ve son olarak temel çerçeve içerisinde verebileceğim tavsiye dinlediğiniz müziklere, izlediklerinize dikkat etmeniz olacaktır. Tahmin etmeseniz de içerisinde negatif söylemler bulunan müzikler, kulağa eğlenceli bile gelse gün içinde insanın modunu inanılmaz ölçüde etkileyebilmektedir. Elbette izlenen filmler, diziler içerisindeki şiddet içerikli sahneler, duygusal olarak derinden etkileyen dramlar bilinçaltını ve hayata bakışı etkileyebilmektedir. Sizi huzurlu hissettiren, pozitif hikayeler barındıranları ön plana alın ve diğerlerini izlemeyi, dinlemeyi azaltın.

Keyifli günler geçirdiğiniz bir hayat dilerim.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Feyza Tunay
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version