İkame çocuk, ölen birinin yerine var olan çocuğun konulmasıdır. Çocuğa ölmüş annenin-babanın veya ölen bir yakınlarının ismini koyar, ölen kişinin eşyalarını çocuğa verir, hatta çocuğun ölen kişi gibi davranmasını beklerler. Çünkü anne ve babalar kaybettikleri kişinin acısını tam anlamıyla yaşayamaz, yaslarını tutmaz ve ölen kişinin ölümünü kabul edemezler. Acılarını dindirmek için onun yerine birini koyarlar ve bu da dünyaya yeni gelen kişi olur. Bu konuyu ‘İkimizin Yerine’ adlı filmde de çok detaylı bir şekilde görebilirsiniz. Hasta çocuğu kurtarmak için anne ve babaya kardeş yapmaları gerektiği söyleniyor ve bebek doğmadan hasta olan çocuk ölüyor. Bundan sonraki hayatında anne hep yeni doğan çocuktan ablası gibi olmasını, onun eşyalarını kullanması gerektiğini söylüyor. Ablanın sevdiği her şeyi yeni çocuk kendi seviyormuş gibi ona dayatıyor.
İkame çocuklara kendileri olma fırsatı genellikle verilmez. Babasının adını oğluna koyan biri ‘babamın adını taşıyıp ….. tavırlarda bulunamazsın, …… mesleği seçemezsin, …… bu kızla evlenemezsin’ gibi sürekli bir beklenti içine girerler ve çocuğu sınırlandırıp benliğinin farkına varmasına, kararlarını kendisinin vermesine izin vermezler.
Bu durumda neler yapılabilir?
Bazen anne ve babalar bunu yaptıklarının farkına dahi varmazlar. Bu durumda öncelikle onların farkındalık kazanması, ölen kişiye karşı yas evresini tamamlaması ve ölümü kabullenmesi gerekir. Sonra yeni doğanın kendi benliğini fark etmesi sağlanmalı ve onun nasıl bir kişilik yapısına sahip olduğuna bakılmalı adeta onu keşfetmeliler. Onun bir birey olduğu ve her insanın birbirinden farklı olduğu kabullenilip yeni doğan çocuğu koşulsuz kabul etmelilerdir.
Eğer bu kişi çocukluğunu, ergenliğini, ilk yetişkinlik yıllarını böyle geçirdiyse kendisi bu durumu fark etmeli ve gerekiyorsa destek almalıdır. Hiçbir zaman kendisi olamamış, sürekli yas tutan bir ailede büyüyüp var oluş amacı bu yası dindirmek olan bir insanın sağlıklı bir yetişkin olması beklenemez. Kendini tanımayıp benliğini bulamamış bir insanın mutlu bir hayat geçirmesi, kendini gerçekleştirebilmesi, hayattaki doyuma ulaşabilmesi çok mümkün değildir. Bu yüzden bu kişilerin de bunu farkına varıp destek alması bu aşamada anne ve babayı affetmeyi, yası tamamlamayı, kendini tanımayı ve daha birçok konuyu bu süreç içerisinde gerçekleştirmesi gerekir.