Hepimiz ilişkiler içinde var olur ve ilişkiler içinde gelişiriz. İkili ilişkiler günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Bizi mutlu eden bir ilişki içerisinde olmak isteriz ancak zaman zaman ilişki içindeki bazı tutumlarımız ilişkilerimizi olumsuz etkileyebilir ve ilişkilerimiz sağlıksız bir hal alabilir. İlişkilerde geçmişe takılı kalmak, şu anki durumu geçmiş olaylar ışığında değerlendirmek, geçmişte yapılan hataları affedememek ve ilişkinin geleceği ile ilgili beklentilere çok fazla odaklanmak gibi anı yaşayamamak temelli problemler, ilişkilerimizin dinamiğini bozar.
Geçmişe takılmak, bugünü ve bireyin anı yaşama arzusunu öldürür. İlişkilerimizi geçmiş yaşantıların olumsuz etkilerinin gölgesinde sürdürmek, içinde bulunulan ilişkinin bugününü yok etmektedir. İlişkilerimizi sağlıklı ilerletebilmek için ilişkilerde anı yaşamaya odaklanmamız gerekir.
İkili ilişkilerde anı yaşamak, kısa süreli ve haz odaklı ilişkiler yaşamak demek değil, bireylerin sevdikleriyle birlikte içinde bulunduğu anı fark ederek ve ana odaklanarak yaşaması demektir. İkili ilişkilerde anı yaşamak geçmişin bugün üzerindeki yıkıcı etkisinden kurtulmak ile mümkündür. Geçmişte yaşananlarla ilgili yoğun duygu ve yakınmalardan kurtulabilmek ise affetmek ile mümkün olacaktır. Affetmek geçmişi değiştirmez ancak ilişkinin odağını geçmişten bugüne çeker.
Anı yaşayabilmek için ilişkinin odağını ne geçmişte ne de gelecekte tutmamak gerekir. Ancak ilişkilerimizde zaman zaman süreç odaklı değil sonuç odaklı olabiliriz. Yani ilişkideki geleceğe yönelik beklentiler ve hayaller ilişkinin bugününün önüne geçebilir. Bu durum ilişkinin doğal akışını bozar ve geleceğin getireceği birçok bilinmezlik bireyde kaygı yaratır.
O halde, kaygılarımız ve geçmiş olumsuz yaşantılarımızın etkileri ile hareket etmez, sonuç değil süreç odaklı olabilirsek ilişkilerimizde anı yaşayabilir, böylelikle daha mutlu ve sağlıklı ilişkiler yürütebiliriz.