Hayata ilk ne zaman adım attınız desem hangi anınız gelirdi aklınıza? Sahiden ilk adımlarınız mı? İlk koşusunuz ya da? Belki de ilk yalnız bırakılışınızdır. Sizin için ne ifade ediyor bu soru bilmiyorum ama hayatımızın bütün işleyişini belirliyor gibi. İlk anlar, ilk anılar…
Bu siteye bu kadar soru silsilesiyle dahil olmak da bir benden beklenirdi. İlk yazıma özel ve yakışan cinsten. Bazen bir yaşlı teyzenin tesellisi arasına dahil olur ve ‘İlkler unutulmaz evladım.’ eklenir hemen cümlelerine. Eğer doğruysa bu rivayet ben de ilk yazımı unutmak istemedim. Sahi tanışmadık henüz. Kim ki bu Deniz? O halde sizi daha fazla merakta bırakmadan başlıyorum. Birkaç dakikadır benim hakkımda bildiğiniz çok az şey var. Biri adım ve soyadım. Diğeri ise çok fazla soru soran biri olduğum. Şu son varsayımıma da minik bir açıklama yapıp hemen devam ediyorum. Hayat sorgusuz sualsiz yaşamak için sizce de çok kısa değil mi? Evet, nerede kalmıştık. Ben Deniz. Psikoloji bölümü öğrencisiyim ve henüz 21 yaşındayım. Psikoloji alanıyla ilgili çok fazla hedef ve hayale sahibim. Eğer gerçekleşen adımlar olursa mutlaka sizlere de haber veriyor olurum. Kendimi anlatacak çok fazla cümleyle doldurabilirim belki burayı ama bunu tercih etmeyeceğim. Yazdıklarımla sizler tanıyın beni. Ben kendimi anlatarak neden ön yargılar oluşturayım ki kafanızda. Çoğu zaman sizlerle konuştuğumu hissederek yazacağımdan şüpheniz olmasın. Umarım minik de olsa hayatlarınıza dokunabilirim yazdıklarımla.
Bu yazımda kendimden bahsedip ufak bir giriş yapmak istedim. O yüzden uzun uzun yazmak istemedim. Kısacası hayat telaşı içinde kendini arayıp duran ve hiç pes etmeyen bizlerin bir nebze sesi olabilmeye talibim. Her ayın 11’inde yazdığım yazıları okuyup yolculuğuma eşlik ederseniz beni çok mutlu edersiniz. Sağlıcakla kalın…