Kalbini kırdığınız arkadaşınız yarın, akşam, gece ölebilir. Tartışmanın siniri geçtikten sonra pişman olmuş olabilirsiniz ama yarının garantisi yok. O kişi ölebilir ve siz de ömür boyu bunun azabıyla yaşayabilirsiniz. Keşke zamanı geriye alabilsem diye dua edersiniz. Halbuki zaman zaten elinizdeyken kıymetini bilmediniz. Kimseyi üzmeyin, kalp kırıcı konuşmayın. Tartışma meydana gelebilecek ortamlarda bulunmayın; hoşgörülü, anlayışlı olun.
İyilik her zaman kazandırır, size hiçbir zararı olmaz. Hayatta iz bırakacak işler yapın; öldüğünüzde sizi hatırlasınlar. “Her şeye rağmen çok anlayışlıydı, kalbi pamuk gibiydi, iyi ki hayatımda bu insanı tanımışım” desinler. Hep almak yerine vermeye yönelirseniz, başkalarıyla ilişkileriniz daha güçlü ve olumlu olur. Eğer bencil biriyseniz, insanlarla ilişkileriniz zarar görebilir. Örneğin, bencil biri sadece kendi arzularına odaklandığında kimseyi gözü görmez, hatalar yapabilir. Ayrıca hiç kimse, sürekli sahip olduklarıyla veya bilgisiyle böbürlenen biriyle arkadaşlık kurmak istemez. Benmerkezcilik insanı çeşitli talihsiz yönlere götürebilir. Birilerine umut olun, ışık olun, örnek olun, önder olun.
Fazla malda gözünüz olmasın. Dediğim gibi, yarının garantisi yok; yediğin senin olsun, fazlaysa paylaş, sadaka ver. Senin sayende birilerinin de karnı doysun. Yetime sahip çık. Evinde fazla olanları ihtiyaç sahiplerine ulaştır. Artık sana olmayan, dolabında durup yıllardır hiç giymediğin kıyafetlerini, hiçbir şey alamayacak insanlara ver. Ve şükür et.
Var ki paylaşabiliyorsun, var ki artan yemekleri rahatlıkla çöpe dökebiliyorsun. Var ki her ay alışverişe gidemedin diye sinirleniyorsun. Halbuki çoğu insan kıyafetten geçti, açlık/yoksulluk sınırında yaşıyor. (2024 yılı, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 17.725,19 TL. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması gereken diğer aylık harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 57.736,78 TL’dir.
Paylaşmaktan zarar gelmez. Birilerinin dualarında yer alırsın. Bu yetmez mi? Hem vermekle fakirleşmezsin; daha da kazancın artar, bolluk ve bereket olur.
Zengin bir Müslümana, “Nasıl zengin oldun?” demişler. “Allah ile yarışa girdim” demiş. Adamlar: “Tövbe de, Allah ile nasıl yarışılır?” demişler. “O bana rızık verdi, verileni dağıttım. O verdi, ben dağıttım. O verdi, ben verdim. Sonunda elbette Allah kazandı” demiş. Bu gerçeği anlayanlar, kazançlarını Allah yolunda kullanıyor. Ama gönlü fakir olan bencil insanlar bu gerçeği bilmiyor ve kabullenmiyor. Kazandıklarını sanıyorlar; halbuki asıl yanılan onlar oluyor.
Saklamak değil, paylaşmak olsun özün. Eleştirmek değil, çözümü göstermek olsun sözün. Yıkmakta değil, yapmakta olsun gözün. Saldırmak değil, sarılmaktır çözüm, demiş (OSHO).
Örneklere devam edecek olursak, çok beğendiğim bir satır daha var: “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” (Mevlana)
