İnsan Neden Susar?

Özlem Özden 930 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Söyleyecek bir söz bulamadığında susar. Söyleyecek bir sözü olmadığında susar.

Söylemeye değecek bir söz olmadığında susar. Söylenecek her şey söylenmiş ve bitmişse susar. Paylaşacak bir şey kalmamışsa susar.

Beklediği bir şey vardır susar. Üzgünse, pişmansa, öfkeliyse susar. Kırıldıysa bir kanadı susar. Yorgunsa çok, susar. Susmayı öğrenmiştir susar. Ya da sadece sessizlik hoşuna gidiyordur belki, susar. Susmanın sessizlikten farkını bilir susar.

Dalmışsa derinlere, boğulurcasına yüzmeyi öğrendiğinde, sabrından taşa dönmüşse yüreği, susar.

Fikirleri uçuşurken havada, hayalini yaşıyormuş gibi kurduğunda, çok susar.

En güzel anılarını unuttuğunu hatırladığında susar. Akarken sular, susar.

En güçlü silahıdır bazen susmak, susar. İnsanları izlerken susar. Dinlerken bulur onları susar. Bazen de kimseyi dinlemek istemediğinde susar. Kendini dinlemeyi öğrendiğinde susar.

Ağlarken susar. Sessizce ağlar. Görülecek bir hesabı vardır, hesap kapanmıştır susar.

Pusuya yatar, izini sürer avının, sessizdir susar. Pusuya düşer, av olur susar. Boş verir, alamadıklarına susar. Dolu dolu verir, verdiklerine susar.

Sevdiğinin gözlerine bakarken susar. Susmanın en güzel halidir o an, daha çok susar,

Göz yumar hakkının gaspına. Susmanın en acı halidir bu, ona bile susar.

Güzel günlerin geleceğine inancı tamdır susar. Havaleleri vardır Yaradan’a susar.

Meşalesi vardır bir zamanların elinden düşürmediği, hatırlar, susar. İnanmıştır sonuna kadar ama susar.

Dua eder, derin bir iç çeker susar.

Yola çıkmıştır, seyreder yolu, çizgileri sayar, susar.

Çizgilerini görür aynada. Güneşi uyandırarak başlar güne, huzurludur, susar.

İçinden söyler en sevdiği şarkısını, susar. Kahvesinin acı ve yalnız haline, susar. Dumanı çekerken en içine, susar.

Dumanlıysa hava, yağmurluysa bir de, kilitler dilini susar.

Elinin hamuruyla karıştığı ince işlerin lezzetine susar. Mutsuz olduğuna inandığında, mutluluk ufukta belirdiğinde de, çok mutluysa bile susar.

Neden mutlu olduğunu bilmediğinde susar. Mutluluk nedir öğrendiğinde susar.

Konuşursa gider diye belki, susar. Gidenlere el sallar, susar. Bıraktıklarına, vazgeçtiklerine, kaybettiklerine, vedalarına ve kazandıklarına soğuk bir taş basar, susar. Umudunu kaybediyorsa inceden, susar.

Kafası karışıksa, hele ki tıka basa dolmuşsa susar. Kafasının içindeki sesleri dinlerken susar. Hep birileri konuşur bir şeyler, o kendisiyle konuşur, susar. Kimse duymaz, kimse anlamaz, kimse bilmez, kimse görmez susar.

Gün gelir, hava yükselir boğazına, titrer telleri, gözleri sonuna kadar açık. Açılmıştır artık… Kan çanağı gözleriyle suskunluğunun ensesinden tutar. Ne varsa içinde kan yerinde durmaz, kusar ve o günden sonra O dile gelir. Bildiği her şey susar.

Hayat son zamanlarda biraz gücüme gitti. Şikayetim de yok gerçi ama dolmuşum belli ki. Dolunay akıtıverdi. Şifa olsun. Çok mu yaptım bıdı bıdı? E o zaman salıverin beni…

Sevgiler.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version