İnsan kendi bilinmezliğinde yolculuk içindedir. Türlü sorularla hayatı anlamaya ve sorgulamaya çalışır. Düşlerini, hatıralarını, mutlu olduğu anları, hatalarını, okuduğu kitapları, izlediği filmleri, aklının bir köşesinde bayrak sallayan naif sözleri, sevdayı, ayrılığı, yağmuru, hüzünleri, korkusuzca dile getirdiği doğruları ve aslında kendine dair birçok şeyi anlamaya ve sorgulamaya çalışır.
Kimi zaman aldığı havanın hatırına, acıları da saklı tutar insan. Kendine vakit ayıramadığında sitem etmeye başlar. Gerçekleri, gerçek olmayanlarla kıyasa tutar ve sonra anlar ki bazen gerçekler de gerçek olmayanlardan doğar. Hafızasını taze tutmak için birçok kez yaşantısını yoklar. Bazen susar, bazen konuşur.
İnsan uzaklara dalıp hayaller kurar. Umudunu ve neşesini hep diri tutmaya çalışır. Kulaklarında çalan bir şarkıdan bazen ders çıkarır. Doğduğu andan itibaren gelişir ve değişir. Sonuçta hep kendinden yola çıkar.
Her insan farklıdır. Bir kumsaldaki kum tanecikleri gibi çok ve kendine özgüdür. Ve kimi yaşamayı sever, kimi yaşadıklarını; kimi yaşamadıklarını, kimi ise yaşattıklarını.
İnsan bir varlıktır evet. Aynı zamanda bir varoluştur. Tarihin, felsefenin, sosyolojinin, psikolojinin, toplumsal gerçekliğin başrolüdür. Ağzından çıkan her sözün, bakışlarından ve duruşundan anlaşılan her detayın sorunlusudur. Bundan dolayıdır ki insanı anlamak ve insana kendini anlayabilmesini sağlamak oldukça önemlidir.
İnsan birikimleri sonucunda kendini daha iyi ifade edebilir. Gördüklerini ve okuduklarını zihninde analiz eder. Buna uygun olarak da analizlerini dışa yansıtır.
Son olarak şunu belirtmek isterim; insan, kapsamlı bir düşünüşün sonucunda kendisiyle bağdaşan bir gerçekliği ortaya koyacaktır. Çünkü insan, düşüncelerin sorgulanmış hâlini görmek ister. İyi veya kötü fark etmeksizin bilmek ister.
Hepimiz duyguları ve düşünceleri olan varlıklarız. Bunun kıymetini bildiğimiz sürece hayatı ve kendimizi daha iyi anlayacağız. Kendimize dair sorgulamalarımız sonucunda; eksilerimizi, artılarımızı, yaşayış tarzımızı, fikirlerimizi, yaratıcılığımızı, bakış açımızı ve daha birçok şeyi gerçek bir açıdan görmüş olacağız.
Yazımı bir dörtlükle bitirmek istiyorum:
“Anlamak ister insan her şeyi
İlk önce kendini.
‘Gerçek nedir?’ diye sormak ister
Ve berraklaşır kimliği.”