İnsanlığımı Kaybettim Hükümsüzdür

Yılmaz İmanlık 236 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

O kıssayı bilirsiniz:

Allah meleklerine bir karyeyi helak etmek için emir verdi. Altını üstüne getirin, dedi. Melekler gidip baktılar ki o kasabada 12.000 alim var.12.000 alim peygamber gibi ibadet ediyor. Hepsi gece teheccüd kılıyor.

Melekler Mevla’ya müracaat ettiler. “Ya Rabbi! Bir Allah diyenin hatırına dünya batmaz. Burada 12.000 alim teheccüddeler.”

Rabbimiz buyurdu ki: “Peygamber gibi ibadet ediyorlar ama kendilerine ibadet ediyorlar. Peygamberin sadece ibadet tarafını almışlar. Vaaz etmek tebliğ etmeye gelince onu yapmadılar.”

Melekler dedi ki: “Ya Rabbi! Helak edelim mi?”

Allah buyurdu ki: “İlk önce alimlerden başlayın. Onlarla beraber yediler beraber içtiler, bir kere bile bu yaptığınız günahtır, demediler. Şu falanca alim var ya bu kadar ibadet yapar, benim haramlarım işlenirken, sınırlarım çiğnenirken, benim gazabım coşarken bir kere benden sebep yüzü bile değişmedi.”

Son zamanlarda iyice ayyuka çıktı Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslümanlara yaptığı zulüm. Zulüm kelimesi bu vahşeti anlatmaya yetersiz kalıyor. Yapılanlar insanlıkla hatta Allah’ın yarattığı hiçbir kavramla bağdaşmıyor. Ancak içindeki insani duygulardan iyice arınmış yaratık müsveddelerinin yapacağı bir vahşet olabilir bu.

Cahiliye döneminde diri diri toprağa gömülen çocuklara yapılan zulüm ile bugün diri diri yakılan çocuklara yapılan zulüm aynıdır.

Artık sosyal medyada paylaşılan görüntülere bakamıyorum. İçim kaldırmıyor. Küçücük çocuklara yapılan türlü eziyetleri görünce insan olduğuma inanamıyorum. Evet, birilerinin dediği gibi köpek festivali için, ağaçlar için ayağa kalkan insanlar mesele insan olunca maalesef susuyor. Bu ne yaman çelişkidir?

Çinliler tarih boyunca insanlarımıza birçok dönemde işkence yapmıştır. Onların zulmü içimize o kadar işlemiş ki çocukluğumuzda bir gelinin kendine eziyet eden kaynanasına, “Seni gidi Çin seni!” diye seslendiğini çok biliyorum. O zamanlar anlamazdık bu sözün anlamını ama şimdi görüntüleri görünce her şey o kadar net ki.

Öte yandan Müslümanların ya da Müslüman geçinen ya da bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen insanlar ve ülkeler sadece namaz kılmak, oruç tutmak, Umreye gidip oradan Çin malı tespihler, hediyeler getirmekle cennete girilir mi sanıyorsunuz? Ne çok yanılıyoruz. Aslında yatacak yerimiz yok. Öbür dünyada bu vebal sorulmaz mı sanıyoruz?

İçimizi en çok acıtan da madalyonun öteki yüzü işte. Bu zulmü yapanlara kızıyoruz, lanetliyoruz, “Allah belasını versin!” diyoruz. Ama ne acıdır ki Allah’ın bir emrini yerine getirmek için Hacca gittiğimizde aldığımız hediyelerin çoğu Çin malı. Müslüman ülkeler onların ürünlerini satıyor. Kendi ülkemize değinmiyorum bile.

Öyleyse yalandan yere neden çığırtkanlık yapıyoruz? Hiçbir ülke elini taşın altına sokmuyor. “Bu zulüm durmalıdır, Çin kendine gelmelidir.” gibi ortaya söylenen sözlerin muhatabı kimdir? O bile belli değil. “Gereklilik kipi” sorunları çözmede yetersizdir. Bunun yerine “Emir kipi” kullanılmalıdır.

Müslümanlar Hz. Ömer (r.a.) sorumluluğunda ve bilincinde olmadıktan sonra diğer konuşmalar boştur.

Ben artık o görüntülere bakamıyorum.

Çünkü insanlığımı kaybettim.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version