İyimserlik nedir, ne değildir? Polyannacılık yapmak iyimserliğe dahil midir? Peki Polyanna’nın kendisi olunması gereken bir iyimserlik timsali miydi, tabii ki cevap hayır. Peki nedir iyimser olabilmek?
İyimser olabiliyorsanız eğer mesela bu yazıyı okurken gözüm var diye sevinebiliyorsunuzdur ya da şu an internetten bu yazıya ulaşabilecek imkanlarım var diye, bu size kalmış. Her bireyin iyimserlik anlayışı türlü türlüdür. Bazen kötümserlik anlayışları da başka başkadır, birinin ekmeği az gelmiştir bir diğerinin tek taşı gözüne küçük gelmiştir. Birileri maddi açlıkla başka birileri de manevi açgözlülükle imtihan edilirmişçesine hayattaki memnuniyetlerinden bahsedebilmektedir. Peki sahiden iyimser miyiz ya da ne ölçüde iyimser kalabiliriz?
Geçenlerde okuduğum bir kitap iyimserlik adına oldukça etkileyiciydi. Onu şöyle bahsedebilirim, Picabia, “iyimser kişi gecenin iki gündüz arasında; kötümser ise günün iki gece arasında olduğunu düşünür.” demiş. Filozof Alain ise “Kötümserlik bir ruh hâli, iyimserlik ise iradedir.” diye açıklamıştır. Sözü edilen AKILCI İYİMSERLİK kitabında Jean- Paul Guedj’in yazmış olduğu…
Velhasıl kelam; ne ölçüde iyimser kalabiliriz o muamma olsa da hayatlarımıza bir de pembe gözlüklerle yaklaşıp “ya iyimser olsaydım bu yaşadıklarım gözüme nasıl görünürdü?” diyebiliriz belki de. Yaşamımıza dönüp de farklı pencerelerden bakabilmek tahminimiz kadar da zor olmasa gerek.
Esenlikler diliyorum.