Kader, hayatımızı biçimleyen, yön verendir, seçimlerimiz de öyle. Yaşantımıza nice insanları almış, hayatımıza uymayan nicelerini de çıkarmışızdır ya da yaşantımızdan çıkmayı tercih eden kişiler olmuştur. Kimine sevgimizi bırakmışken, kiminin gidişlerine sevinmişizdir, kimilerinde derin acılar çekmişizdir. Yol aldığımız ve hayat dediğimiz bu yolcukta kimileri hayatımıza yer almakla ve seçmekle, kimileriyse yol aldığımız kararlarla ilgilidir. Bazı seçimlerimiz bize yük ve külfet olurken, bazılarıyla yolculuk bizi iyiye ve güzele götürür olmuştur, yolculuk zor geçse bile.
Kader dediğimiz yolculukta sınırları belirlemekse, seçimlerimizde saklı durur olmuştur. Kendi gerçekliğimizi yaşarken, yanlış ilişkilerde bunalımıyla bizleri darlarken, yorarken de yanlışlığa savurduğu olmuştur. Bir kişi hayatımızda yer almak istemiyorsa ya da bizlerin elde olmayan nedenlerden dolayı hayatımızdan çıkıyorsa, o acıyı serbest bırakmak ve acının bıraktığı sızıyı iyileştirmeyi bilmektir, doğru ve güzel olan. Hayat bir sınavdır bizlere. Kimileri güzellik getirirken, bazıları acı getirmiş ya da kimisi bizlere hediye olarak gelmişken bazıları sınavımızı tamamlamamız için hayatımızda belirmiştir.
Bile isteye bize acı veren ilişkilerde ısrar etmek, kendi gerçekliğimize ulaşmamızı engeller. İnsanız, beşer şaşar canlılarız elbet. Seçimlerimizde kendi doğrularımızı bulup yolumuza devam etmek ise kaderimizdeki etkisi yadsınamaz elbet ve şu da bir gerçektir ki seçimlerimiz bizi meydana getirendir. Bizi şu anki zamana taşıyandır, kararlarımız ise kendi yolumuzu bulmamızda bizlere yön veren ve duygularımızı biçimleyen heykeltıraş gibidirler. Şöyle düşünün, yanlış kişilerin hayatımızda olmasını istemek elimizde sıkıca tuttuğumuz urgan ipin elimizi kesmesine izin vermesine benzer. Bu urganı biz ne kadar çok sıkı bir şekilde elimizde tutarsak, ipin elimizi o derece daha çok acıtmasına sebep olmuş oluruz ve hatta sonrasında elimizi kangrene dönüştürmesine sebebini biz kendimizin meydana getirmiş oluruz. En güzeliyse yanlış ilişkilerden doğru sonuçlarımızı alıp, yolumuza devam etmektir.
Mucizeler, yaşanması ve olasılığı nadir olan durumlar olarak düşünebiliriz; kendi mucizelerimizi ve güzelliklerimizi de yaşamamızda doğru seçimlerimizde saklı olması da kaçınılmazdır. Şunu bilmeliyiz ki, seçimlerimiz bizleri büyütür, yanlış kararlar ise güçlendirir bizleri ve her yanlış seçimlerimiz üzerimize karartısını bırakırken, doğru kararlar aldığımızda ise o doğru seçimlerimiz hayatımıza ışığını bırakır.
Hayatımıza aldığımız her doğru karar, yaşantımıza güneşini bırakırken, her yanlış kararla da karanlığa bırakır bilincimize, yaralar fikirlerimizi, acıtır sevgilerimizi. Fakat şöyle bir gerçeklik vardır ki, o da yaşadığımız her sancı da yeni bir fikrin doğumu, her acı da kuvvetli bir benliğin oluşumu, her yaradaysa dayanıklı kimliğin oluşumudur.
Onun içindir ki, alınan her kararlar, verilen her seçim kaderimizdeki kırılma noktalarıdır. Ne derece doğruluğumuzda ilerlersek, yolculuğumuzda güzel yol almış, yanlış kararlarda ya da seçimlerde ise dinlenme noktalarımız olmuş olur. Doğru kişiler hayatımızda bir dua gibi yer eder ve bizi şifalandırırken, yanlış kişiler de doğru olmayan cümleler gibi durur.
Kırılgan duygularınızı yanlış kişilerle, büyütmeye çalıştığınız, sevginizi yanlış kişilerin bencilliğinde yormamak, kendimize ve duygu dünyamız için verilecek en iyi karar olacaktır. Gerçekliğimizi inşa etmede, sahte duygularla var olan, incinmiş kişilikleriyle de sizleri de yormaya çalışan kişilerden uzak olmak en doğrusudur. Doğru seçimler ise sonuçlarında güzellikler saklar. Örneğin, sizi aşağıya çekmeye çalışan, başarılarını küçümseyen ya da yok sayan kişilerden uzaklaşmayı tercih etmek doğru kararlarındandır.
İşte, seçimlerde bu nokta da önemlidir. Kimi seçtiğinle, kimle şekillendiğinle, kime dönüştüğünle ilgilidir asıl mesele. Onun içindir ki Mevlana’nın dediği gibi; “Kimle gezdiğine, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin: bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”
Bazıları için sadece bir dinlenme noktasıyken, o kişinin gitmesine izin vermek gerekir. Kendi içsel dünyanın hırpalanmasına neden olmadan, hayatımızda acı izler bırakmadan, kimliğiyle varlığımı yaralamadan. Bazıların gitmesi gerek hayatınızdan, yaşantınızın bir parçası değildir çünkü, hayatımızda yanlış olabilecek bir seçimdir. Çünkü kaderimiz seçimlerimizde saklıdır. Yanlış seçimlerle doğru yol bulamayız, yanlış kişilerle doğru kapıyı açamayız.
Onun içindir ki, kimliğimiz doğru seçimlerimizde buluruz. Kaderimiz olan yol haritamızı doğru seçimlerimizde belirlemiş ve yol almış oluruz.