Kadın ve Mücadele

63 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken, adı Amerika olan bir ülkenin New York eyaletinde bir dokuma fabrikası varmış. Bu fabrikada kadınlı erkekli yaklaşık üç yüz işçinin emeğiyle kumaş üretilir, bazen yurt içine bazen yurt dışına satılırmış. İş bu kadar çok olunca fabrika gece demeden gündüz demeden işlermiş.

Fabrikada çalışan kadınlardan Liza, gece vardiyasında çalışan Tom’a âşıkmış. Ama gençlerden biri gece, diğeri gündüz çalıştığı için günde sadece bir saat görüşebiliyorlarmış. Liza işe gitmeden önce fabrikanın yakınındaki parkta Tom’la buluşuyormuş. Sonra Tom eve uyumaya gidiyormuş, Liza da fabrikaya çalışmaya.

Bir gün Tom Liza’ya sürpriz yapmış ve ona bir karanfil vermiş. Çiçek almak hoşuna gitse de Tom’a,

“Paranı böyle şeyler için harcama. Evlenmek istiyorsak para biriktirmemiz lazım,” demiş. Tom gülmüş.

“Sevdiğim kadını mutlu etmek suç mu? Hem bugün haftalığımı aldım,” diyerek cebindeki paraları göstermiş. Liza Tom’un parasını sayıp;

“Bu çok fazla değil mi? Yoksa biriktirdin mi?” diye sormuş. Tom,

“Hayır,” demiş. “Bu benim haftalığım.” Liza şaşırmış.

“Neden bize bunun yarısı kadar ücret ödüyorlar. Gece çalıştığın için mi yoksa bizden fazla çalıştığın için mi?”

“İkisi de değil. Erkek olduğumuz için bize daha çok haftalık veriyorlar.” Liza çok sinirlenmiş.

“Aynı işi yapıyoruz ve hakkımızı almıyoruz. Bu hiç adil değil,” diyerek Tom’u orada bir başına bırakmış. Fabrikaya işe başlamak üzere olan arkadaşlarının yanına gitmiş.

“Erkeklerin sırf erkek olduğu için bizden daha fazla haftalık aldığını biliyor muydunuz?” Kadınların bazıları inanmamış bazıları da,

“Onlar erkek, yüksek ücret almaları normal,” demiş. Liza öyle söyleyen kadınların üzerine yürümüş.

“Hakkımız yeniyor. Bildiğiniz halde susuyor musunuz?” Kadınlar homurdanmış.

“Ne yapabiliriz ki?” Liza,

“Gidip patronla konuşalım,” demiş ve yüz yirmi sekiz kadınla birlikte patronun ofisine gitmiş. Ancak patron bir türlü içerden çıkmamış. Onun yerine fabrikanın müdürü gelmiş yanlarına.

“Ne istiyorsunuz?” Liza öne çıkıp uğradıkları haksızlığı anlatmış. Diğer kadınlar da seslerini yükseltmişler. Müdür,

“İstediğiniz kadar para veremeyiz, ama maaşlarınıza üç kuruş zam yapabiliriz,” demiş. Kadınlar sinirlenmiş.

“Erkeklerle aynı işi yapıyorsak aynı maaşı istiyoruz.” Müdür dinlemeyip onları işlerinin başına göndermiş. Diğerleri Liza’ya ne yapacaklarını sormuş. Liza,

“Biz olmazsak işler aksar. Patron sözünü tutamaz ve alacaklılara mahcup olur,” diyerek arkadaşlarını örgütlemiş. O günü bitirdikten sonra ertesi gün pankartlarla fabrikaya gelip eylem yapmışlar. Patron kadınların ayaklanmasından hiç hoşlanmamış. Hem bu kadınlar yerine başka kadınlar da bulabilirmiş. Müdüre,

“Hepsini kov ve bana yeni işçiler bul,” demiş. Müdür,

“Ama efendim,” diye itiraz emiş. “Bunların istediğini vermezsek her yerde bizim aleyhimize konuşurlar. Başımıza iş açılır.” Patron,

“O halde onları susturmanın bir yolunu bul,” demiş. Müdür düşünmüş taşınmış, kuru gürültü yapan kadınların elebaşı Liza’yı yanına çağırmış.

“Bu gece hepiniz fabrikaya gelin. Talepleriniz konuşalım.” Liza arkadaşlarına müjdeyi vermiş.

“Başardık. Artık erkeklerle aynı ücreti alabileceğiz, ama bunun için anlaşma yapmamız gerek. Gece fabrikada bizi bekliyorlar.”

Gece olunca tüm kadınlar fabrikada toplanıp müdürün gelmesini beklerken birden kapılar ve pencereler kilitlenmiş. İçeriyi anında alevler sarmış. Kadınlar etrafa yayılan dumandan korunmak için kapı ve pencerelere hücum etmişler, ama ne yazık ki çıkamamışlar. Oracıkta ölüvermişler.

Sabah cansız bedenleri bulunmuş ve hepsinin kazaya kurban gittiği açıklanmış.

Kadınların öldüğü tarih 8 Mart 1857 imiş. Kadının varoluş mücadelesinin bir sonucu olarak da 1910 yılından itibaren bugün Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlamış.

Bu masal da burada bitmiş.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version