Kadınlar ve Çantaları

Biliyorum, kiminizin yüzünde bir tebessüm oluştu. Kiminde de bu ne şimdi ifadesi. 🙂

Dünya ve Türkiye gündeminde o kadar konu varken bu da kaleme alınır mı eleştirisi, belki de.

Bazılarında ise bu konudan ne kadar uzun yazı yazılabilir ki merakı.

İşte bu konuda sanırım yanılıyorsunuz.

Bir kadının çantası tahmin edemeyeceğiniz kadar çok eşyayı sığdırıyorsa, bu yazı da sayfalarca kelimeyi içine sığdıracaktır, inanın bana.

Bir kadının çantası sürprizlerle doludur. Her zaman merak uyandırır. Küçük çocuklar bu yüzden, çantaları hep karıştırmak isterler.

Bazen, büyük erkek çocuklar da çok meraklı olurlar. 🙂 (özellikle partnerler).

Çantalar, gizli bir hazine gibidir, içinden ne çıkacağını hiç kimse tahmin edemez.

………….

Kadınlar yaratılışları gereği, konfora düşkündürler. Gözlemlediğim kadarıyla, hayata barışık ve mutlu kadınların yaşam alanları da bunu yansıtır. Yaşam alanlarında bir düzen ve pozitiflik vardır. Ellerindeki imkanlarla bulunduğu yeri hemencecik güzelleştirirler.

İşte bu yüzdendir ki; gittikleri yerlere bu konforu da taşımak isterler. Islak mendiller, küçük şişelerde kolonyalar ve peçeler hiç eksik olmaz çantalardan…

Kadınlar yaratılış gereği; analık duygusuna ve yardım etme refleksine sahiptirler. Bu yüzden bir yerinizde küçük bir kesik olsa hiç korkmayın. Yanınızdaki üç kadından birisinde çözüm mutlaka bulunur. Çantadan, hop yara bandı çıkıverir.

Sadece yara bandı mı? Ecza dolabı gibidir çantalar… Başınız mı ağrıdı, mideniz mi yandı, hiç korkmayın; çözüm çantalardadır.

Elbette yaş grubuna göre çantalardaki eşyalar da değişir. Üstekiler biraz otuz yaş üstü çantalardı. Yirmili yaşlarda; kremler, rujlar, allıklar ve nice kozmetik ürünler çantalardan hiç çıkmaz. Genelde alınırken iki tane alınırlar; biri evde, diğeri çanta da kullanmak için. Zaten bu yaşlarda çantanın ağırlığı da etkilemez onları, pek çok yükünü fark etmediği gibi.

Çünkü insan; “yaş aldıkça farkına varır, üzerinde ki yüklerin ağırlığını.”

(Üzerine çok yazılar yazılacak bir cümle ya, şimdi biz bu eğlenceli yazıya hüzün katmayalım.)

Okunsa da okunmasa da her yere taşınan, kitap dolu çantalar vardır bir de.

Kapağı açılmadan günlerce çantayla birlikte dolaşıp dururlar. Gerçi kitap için, kitaplık rafında durmaktan daha iyidir çantayla gezinmek.

Çantasında kitap bulunan kadınları hiç şikayet ederken görmezsiniz. Çünkü onların her kitaptan bir sürü dostları, arkadaşları vardır. Yıllar geçse de, kitap dostları vefalıdır. Olaylar karşısında yol gösterirler okurlarına.

Raskolnikov’un vicdanı bazen dur der, bazen de Jane Eyre’nin dik duruşu ve azmi okurunu harekete geçirir. Bu yüzden kitap okuyan kadınlar, uzun süre çantalarında taşırlar kahramanlarını.

Anneleri de unutmamak gerekir tabi. Ah onların çantaları… Ağır mı ağırdır onların çantaları. Anne olmanın sorumluluğu kadar ağırdır.

Her öğünün ayrı maması, biberonu, emziği, bezleri… Daha neler neler.

Ve tabii her seferinde unutulan şeyler.

Bunun yanında, çantaları pek de onlar taşımazlar. Çantaları taşımayı babalar yada yakın arkadaşlar üstlenir. Bu yüzden anneler de, çantaları doldurur da doldurur.

Her mesleğe göre de elbette çantalar değişir. Avukatların kocaman çantaları olur. Çizimle uğraşan mimarların da öyle. Öğretmenleri de unutmamak gerekir kocaman çantalarıyla…

Ah bu çantalardan çektiğimiz neler var bir bilseniz? Hem ondan bir an olsun ayrılamaz hem de ondan çok çekeriz.

Her kadının bir çantası mı var sanıyorsunuz?

Ah! şu çanta değişimleri…

Anahtarı diğer çantada unutup da kapıda kalmaları yaşamayan var mıdır ki aramızda? 🙂

Ya otobüse bindikten sonra, kent kartın diğer çantada kaldığını fark etmek!

Elbette çanta kullanımında çok titiz olan erkek okuyucularım da vardır. Sırt çantası kullananlar, spor için çanta kullananlar, küçük banka işlemleri için çanta kullananlar ve kocaman iş çantası kullananlar…

Ama sayıları kadınlara göre halen daha çok az. Sokakta bir erkeği çantasız görebilirsiniz ama bir kadını asla…

Ah bu çantalar, neler açmadınız ki siz başımıza?

Bu arada benim farklı yıllarda iki defa çantam çalındı… Birinde öğrencilerimle Bursa gezisindeyken ayran almak için iki adım atıp döndüğümde çantam yoktu… Bu öyle büyük bir olay ki insan için… Her şeyiniz birden yok oluyor. Ortada birden sap diye kalakalıyorsunuz. Ne telefonunuz var ne de cüzdanınız… (Elimde sadece yemekten önce aldığım bir hediye kalmıştı).

İnsanın başına ikinci defa gelir mi? Benim geldi. Bir Ramazan günü çalıştığım etüt merkezinde odadan iki dakikalığına ayrılmıştım ve döndüğümde yine çantam yok…

Aslında bu olaylardan söz etmek istemezdim ama bir kadın için çanta kaybı da büyük bir hadise ve büyük bir kayıp.

Bu olaylardan sonra çok küçük ve çapraz çanta kullanmaya başladım. Elim de hep çantamda oluyor. Yani çanta deyip geçmemek gerek… İnsan üzerinde büyük etki bırakıyor ve korku…

Birde çantanızda su (ağzı güzel kapalı) mutlaka bulundurun. Bu da benim güzel annemin tavsiyesidir. Dağlara yürüyüşe giderken hep “suyunu aldın mı” demeden edemez. çünkü bir yudum su hayat kurtarabilir.

Kadınlar ve çantaları… Kadının küçük yaşam dünyası. Ayrılmayan parçası.

Az eşyalı, size yük olmayan, kullanımlı, güzel ve rahat çantalarınızın olması dileklerimle yazımı bitiriyorum.

HER KADIN ÖZEL VE GÜZELDİR.

ÇANTALARI DA ÖYLE.