Biraz Tarkan’a benziyordu. Gözleri turkuaz rengi, yok eşi benzeri. Burnu kartal burnu gibi, çirkin.
Turkuaz Gözlü Melek’e, “Sana aşığım. Ey sevgili! Yüreğimin anahtarını sana verdim, aç yüreğimin kapısını gir içeri. Satarım ben bu canı senin için,” dedi.
Yer yuvarına yayılmış ünü şöhreti. Herkes etrafında pervane. Ancak Turkuaz Gözlü Melek’e aşık. “Melek, Melek’im, gökkuşağım, ruhum,” diyor, başka bir şey demiyor.
Melek ise orta halli, yüreği çiçekli. Bir kuğu gibi zarif ve alımlı. Yüzü gökyüzündeki yıldızlar gibi pırıl pırıldı. İyilik yapmayı severdi. Yüreğinin kapısını, şeytan çalınca onu kovardı. Yüreğinde olumsuzluk barındırmamaya özen gösterirdi. İnsanların yüreklerini fethederdi. Erkeklere yüz vermezdi. Onlara yüz vermediği için de erkeklerin gözünde ulaşılması zor, bir yıldız gibiydi.
“Hadi gel, gir yüreğime, ruhumun kızı, yüreğime yazdım seni, sen de yüreğine yaz beni… Daha ne bekliyorsun?!” dedi Turkuaz Gözlü.
“Herkes sana hayran, sana deli… Ancak ben, yüreği güzellere, yüreği zenginlere değer veririm,” dedi Melek. “Senin şöhretin umurumda değil. Sana bağışlanan bu şöhretle insanlar için ne yaptın? ‘Veren el, alan elden üstündür.’ İnsanlardan alıp, insana bir şey vermeyerek yaşıyorsun… Gökyüzünden yağan yağmur gibi, insanlara hayat verebiliyor musun? İnsanların yaşamlarını daha iyi bir hale getirmeye çalıştın mı? Din, ırk, ulus, zengin-fakir ayrımı yapmadan sevgi besleyebiliyor musun insan kardeşlerine? Yaşadığın şu hayata bak, diskolarda, barlarda, çılgın eğlencelerle, ahlak dışı tutum içinde…” Melek devam etti:
“Her insan bir kimseye, bir varlığa aşık… Ben neye aşığım biliyor musun? İyi insanlara, iyiliğe. Keşke bütün insanlar hep iyi olsa. İnsan iyilik yaptığı zaman ruhu aydınlanıyor… İyilik eken, iyilik biçer. Yüreğinin penceresini aç, yüreğine sevgi ve iyilik yağsın!”
Turkuaz Gözlü, “Kalbimin anahtarını sana verdim. Çünkü bu nemrut dünya kirletmemiş yüreğini… Elinden geldiğince iyi bir insan olmaya çalışıyorsun. Yeryüzündeki her varlığa sevgiyle, şefkatle, hoşgörüyle bakabiliyorsun. Bunca kötü, bunca çıkarcı insan arasında, inadına, iyi kalabiliyorsun… Peki yüreğimi iyi bir yürek yapmak için ne yapmalıyım?” dedi.
“Her insanın yüreğinde, zehirli bir yılan yatar. Bu zehirli yılanın, yüreğinde ve beyninde dolaşmasına izin verme. Hemen başını ez; gelişip büyümesine fırsat verirsen, hem seni hem insan kardeşlerini sokar… Kötülük yapmak, yüreği taş ve adi bir ruhun alametidir. Kötülüğün kara zincirinden kendini kurtar. Özünü yıka, elmas gibi olsun. Özünü ne kadar parlatırsan, o kadar insanlaşırsın. İyi olmayan insan ayrılır insanlıktan. Yüce insan iyilik yapar, paylaşır insan kardeşleriyle ekmeğini, bilgisini, sevgisini… Bilir ki o iyi oldukça; hayat iyileşir, kolaylaşır, güzelleşir…” dedi Melek.
“Yar, yüreğini yar, beni içine al!” dedi Turkuaz Gözlü.