Kalite asla bir tesadüf değil, daima akıllı bir gayretin sonucudur… (John Ruskin)
Bu dünyada her şey bir kaliteye sahiptir. Kalite öyle bir şey ki insanın karakterine de ait edilebilir. Kaliteli insan dediğimiz bir tabir var ki genelde bunu karakterli kişiye hitap ederek söyleriz. Peki insanlığın kalitesi nasıl ölçülür? İnsan olarak kalitemiz nedir?
Her şeyde olduğu gibi insanlığın kalitesi de değerle ölçülür. Eşyaların kalitesi, kullanışlılık, dayanıklılık ve fiyat özellikleri ile ölçülür.
İnsanlığın kalitesi ise; yetim çocuğa en çok istediği oyuncak arabayı veya çocuk yaşta çalışmaya mecbur olan çocuğa hayallerini süsleyen bisikleti hediye etmekle, ihtiyaç sahibi olan aile ile ekmeğini paylaşmakla, yolda kalan arabaya mazot paylaşmakla, gecenin 3’ünde komşusunu hastaneye götürmekle, az kazancın olduğu hâlde ihtiyaç sahibi birine yardım etmekle ölçülür. İnsanlığın kalitesi hiç kimsenin görmediği ve fark etmediği anda yapılan işe yarama hâlidir. Çünkü bu şekilde ortada bir çıkar söz konusu değil ve bu işe yarama hâli yalnızca kalpten gelen eyleme dayanır. Bu şekilde yapılan çıkar yalnızca insanlık için sağlanan fedakârlıktır. Bunu yalnızca insanlık adına kendini borçlu hissedenler yapar.
İnsanların kalitesinin bir diğer göstergesi, onların boş zamanlarını neye harcamalarına dayanır; birinin kalitesini öğrenmek için boş zamanlarında ne yaptığına bakın. Eğer ki bir kişi boş zamanları genelde boş geçiriyorsa, o zaman o kişinin karakterinin fazla derin olmasına umutlanmayın. Ama eğer bir insan boş zamanlarında, hatta zamanı olmadığı durumlarda bile fayda üretmeye yönelik işler yapıyorsa, işte bu insanın kalitesinin yüksek olduğunu düşünebilirsiniz. Çünkü böyle insanlar hayatları boyunca kendilerini üretmekten ve fayda sağlamaktan durduramıyorlar. Her boş geçen an onlar için kayıp ve eksiktir. Bu da o demek oluyor ki insanlık kalitemizi “gereksiz boşluklarımızın” yerini “gerekli doluluklarla” değiştirmekle yükseltmiş oluruz…