Kardeş Kıskançlığı

Begüm Vural 398 Görüntüleme Yorum ekle
7 Dak. Okuma

Çocuğunuz, kardeşi olduktan sonra bebek gibi mi konuşmaya başladı? Ya da eskisi gibi altını mı ıslatıyor? Parmaklarını emiyor ve yeniden emekliyor mu? Bu soruların birçoğuna vereceğiniz cevap “evet” ise çocuğunuz büyük olasılıkla kardeş kıskançlığı yaşıyor.

Kardeş kıskançlığı, aslında son derece doğal bir durumdur. Belli bir yaşa kadar anne ve babası tarafından tüm ilgi ve sevginin sadece kendisine verildiğini hisseden çocuk, kardeşinin dünyaya gelmesiyle birlikte bu ilgi ve sevgiyi paylaşmak zorunda olduğunu anlar. Özellikle annenin gelişim süreci gereği bebekle daha fazla ilgilenmek durumunda olması, büyük çocuğun üzülmesine, kardeşine gösterilen ilgiyi kıskanmasına neden olur ve böylece büyük çocuk ve kardeşi arasında rekabet duygusu oluşmaya başlar. Çocuğun bu paylaşımcılık duygusunu kabullenerek kardeşi ile kaliteli zaman geçirme evresine girmesi ise anne ve babanın çocuklarına gösterdiği sağlıklı tutumla ilişkilidir ve zaman alan bir süreçtir. Yine de kardeş kıskançlığı her çocuğun yaşına ve kişilik özelliklerine göre farklılıklar gösteren bir durumdur.

Kardeş Kıskançlığının İşaretleri Nelerdir?

  1. Büyük çocuk,önceden kendisine gösterilen ilgi ve sevginin ağırlıklı olarak artık kardeşine gösterildiğini hissettiğinde anne ve babasına karşı öfkelenebilir ve onlara karşı mesafeli davranmaya başlayabilir. İçe kapanma,yemek yememe gibi belirtiler gösterebilir.
  2. Önceleri kendisini yakınlarının ilgisi ve sevgisiyle dünyanın merkezinde hisseden çocuk, kardeşinin doğumuyla bu duyguları paylaşmak zorunda olduğunu anlar. Ancak bu paylaşımcılık duygusunu hemen kabullenmek istemez. Bu süreçte büyük çocuk, kardeşine karşı öfke ve kin bekleyebilir, hatta ona zarar verici davranışlarda bile bulunabilir.
  3. Büyük çocuk, aile üyelerinin ilgisini yeniden kazanabilmek için bebeklik döneminde gösterdiği davranışları tekrar göstermeye başlayabilir. Parmak emme, alt ıslatma, bebek gibi konuşma, emekleme gibi bebeklik dönemine dair gerileme davranışlarında bulunarak kardeşine gösterilen ilgiyi kendisine çekmek ister ve böylece eski günlerine dönmeyi umut eder.
  4. Kardeşe karşı hissedilen duygular aslında karışıktır. Büyük çocuk, önceden kendisine gösterilen ilgi ve sevgiyi yeniden ister, bu sebeple kardeşini kıskanır ve onunla rekabete girer. Ancak bir taraftan da kardeşine karşı sevgi, koruma gibi duygusal bağlar da geliştirebilir.
  5. Artık yeterince sevilmediğini düşünen büyük çocuk etrafına karşı öfkeli ve saldırgan davranışlarda bulunabilir.
  6. Büyük çocuğun anneden ayrılmak istememesi ve ona karşı aşırı bağlılık geliştirmesi de kardeş kıskançlığının belirtilerindendir. Hatta bu sebeple çocuk çoğu zaman okula bile gitmek istemez. Bunun için karın ağrısı, mide bulantısı, huzursuzluk yaşadığını söyler.
  7. Bazı çocuklar kardeşine karşı olan rekabet duygusunu tüm davranış ve düşünce kalıplarıyla yansıtırken bazı çocuklar da kardeşe duyulan bu kıskançlık duygusunu bastırır ve ona aşırı sevgi gösterir. Bu sevgi gösterisinin altında anne ve babayı kaybetme korkusu yatar.

Kardeş Kıskançlığı Yaşayan Çocuğa Nasıl Davranılmalıdır?

  1. Öncelikle büyük çocuğa “Sen ablasın/abisin, kardeşini koruman gerekiyor. Ona bakmalısın.”gibi sorumluluk yükleyici ifadeler kullanılmamalıdır. Çünkü büyük çocuk da kısa bir süre öncesine kadar ailenin tüm üyelerinin merkezde tuttuğu, ilgi ve sevgiyi yoğun olarak gören bir bireydi. Büyük çocuğunuzun da hala bir çocuk olduğunu unutmayarak ona özel biri olduğunu hissettirmelisiniz. Koşullar gereği anne, bebekle yoğun olarak ilgilenmek durumunda olabilir. Bu süreçte anne ve baba işbirliği halinde olmalı ve baba da büyük çocukla ilgilenmelidir. Böylece anne ve baba, büyük çocuklarını sadece bir abla veya abi olarak görmediklerini, aynı zamanda onun ailenin değerli bir üyesi olduğunu çocuklarına yansıtabilirler.
  2. Anne ve baba tutumları, bu süreçte büyük önem taşır. Özellikle çocuklar arasında belli özellikler açısından yapılan ayrımlar, taraf tutma, bir çocuğa kendini daha yakın hissetme gibi durumlar kardeş kıskançlığını artırır. Annesinin oğlu, babasının kızı gibi ifadeler kullanmak, kıza veya oğlana daha fazla ilgi göstermek kardeşler arası rekabeti şiddetlendirir. Bu sebeple ebeveynler, çocuklarına taraf tutmadan yaklaşmalı ve aile içindeki her çocuğun değerli ve özel olduğunu onlara yansıtmalıdır.
  3. Anne ve babanın çocukları kıyaslayıcı bir tutum sergilemesi de kardeş kıskançlığını körükler. Bir çocuğu diğerinden daha başarılı, sosyal ya da yetenekli görmek ve belirli konularda bir çocuğun diğer çocuktan üstün olduğunu vurgulamak kardeşler arası rekabeti artıracaktır. Ebeveynler bu tip kıyaslayıcı tavırlar yerine, her çocuğun başarılı ve yetenekli olduğu alanlarda onu takdir etmeli ve karşılaştırma yapmadan çocuklarına özel olduklarını hissettirmelidir.
  4. Bebek dünyaya gelmeden önce bu konu hakkında büyük çocukla konuşmak, çocuğun anne karnına dokunmasını ve kardeşiyle konuşmasını sağlamak, kardeşinin odasını hazırlarken ve eşyalarını alırken onun fikrini sormak, bebekle ilgili yaşına uygun olabilecek sorumluluklar vermek, çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlayacaktır. Ancak çocuğa bu konuda verilen sorumluluklar ağır olmamalı ve onun da bir çocuk olarak gereksinimlerinin olduğu unutulmamalıdır.
  5. Anne ve baba olarak her çocuğa bireysel zaman ayırmak, çocukların olumlu ya da olumsuz duygu ve düşüncelerini ifade etmesini desteklemek kardeşler arası yaşanan sorunların daha hafif atlatılmasını sağlayacaktır.
  6. Kardeş kavgaları sırasında anne ve baba taraf tutmamalı ve haklı-haksız değerlendirmesi yapmamalıdır. Çocuklara evde tartışma istenmediği, kavga ettikleri sürece bir arada olamayacakları ve iyi anlaşabildikleri takdirde birlikte vakit geçirmelerine izin verilebileceği açık ve net bir dille ifade edilmelidir. Ebeveynler taraf tutar, haklı ve haksız konusuna girer veya bir çocuğa ceza verip diğer çocuğa ceza vermezse kardeşler arası rekabet kızışır ve çocuk tarafından başka tartışmalarda da ebeveynlere ayrımcılık yaptıklarına dair suçlamalar gelebilir.
  7. Çocukla sık sık diyalogda olmak, kardeşinin yaşı küçük olduğu için onunla bir süre biraz daha fazla ilgilenmek gerektiğini anlatmak, çocuğun duygularını ifade etmesini sağlamak, her çocukla ayrıca vakit geçirmek ve çeşitli aktivitelerde bulunmak kardeş kıskançlığının daha sağlıklı bir şekilde atlatılmasını sağlayacaktır.

Kardeş kıskançlığı, her çocukta görülebilen doğal bir durumdur. Bu evrede ebeveynlerin çocuklarına sadece bir abla veya bir abi olduklarını vurgulamamalarının, onların aynı zamanda bir çocuk olarak ihtiyaçlarının olduğunun farkında olmalarının önemi büyüktür. Anne ve babanın, her çocuğun kendini özel ve değerli hissetmesi noktasında gereken tutumları sergilemesi sağlıklı kardeş ilişkilerinin gelişmesini sağlayacaktır.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Begüm Vural
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version