Adı karpuz ve olmazsa olmazımızdır kendisi. Yaz aylarının ferahlatan meyvesi çok severiz kendisini. Bazen bir tarlada, bazen bir sokak satıcısında, bazen ise pazardan alır geliriz. Taşıması kesmesi zordur ama değer buna.
Karpuz çok değerlidir. Dışı korur kendini ama kaçınılmazdır sonu. O bıçak gelir ve farklı kesim tarzlarıyla sunulur. Piknikte dilim olur. Restoranda süslü gelir, evde renkli kendisi. Biz onu çok severiz o da bizi. Karpuz aşkı her daim sürecektir belki ama en çok da yazın en sıcak havalarında çok iyi gelir insana kendisi. Biraz tarzdır ayrıca yeşil kabuğundaki farklı desen ve renkleriyle.
Kışın da olsa arayışımız, karpuz mevsimi gelse de yesek bekleyişlerimiz. Karpuz kadar tatlı sohbet insanlarla buluşup yaptığımız akşam yemekleri hepsi bir anıdır bize. Karpuz unutulmaz unutmakta zordur onu ama bekleyişe sürükler insanı yıllarca hem de.
Karpuz mevsimi gibi beklenen olmalı canlı, istenen özlenen, aranan. Karpuza aşkımız bitmez. Her mevsim bize sunulsa kendisi.
Karpuz resmi çizelim ve sunalım onu bugün ona olan duygularımızı ve biraz renk olsun bize saklayalım onu da vakti gelince çıkarıp bakalım resmimize ve karpuz aşkını yaşayalım sessizce. Faydaları da bitmez tabi kendisinin.
Karpuz tarlasına gittiniz mi? İşte bu karpuz tarlasında yenen karpuz gibisi yoktur aslında.
Karpuz aşkı bitmez biz de. Efendim karpuz gibi tatlı sohbetlerde buluşmak dileğiyle. Şimdilik hoşça kalın.