Kasım ayına girmemizle, sosyal medya hesaplarında “Kasımda aşk başkadır” yazılarının çoğalması dikkatimi çekti! Oysa aşk kasım ayına özel değildir ki, her mevsime özeldir. Her mevsimde aşk yaşanılır ve hissedilir, ben böyle biliyorum…
Ben her mevsimi aşkla sararım, aşkla düşünür aşkı içinde bilirim, dokunması için kalbime izin versem de, vermesem de aşk zaten dokunur hissettirir. Tüm sözcükler yumuşak dokunuşuyla şiirleri getirir önüme, okurum aşk dolu hasret dolu şiirleri bilirim ki hasret aşkın içinde vardır ve kaçınılmazdır, yüreğimde hasretle o yârin bakışı yansır sesi yankılanır “geç kalma çabuk gel” diyen sesiyle. Bazen kuruyan gönül topraklarımın yeşermesi için, içten gözyaşlarımla sularım yeşerir, sırtımdaki heybeme aşkın tarlasında, aşkın meyveleri gülücükleri ile doldurup o yâre götürmek için tarlasında derer, götürmek için sırtımda taşırım.
Yolum hasret ilinde uzakta olsa da bir gün kapısına varırım o yârin, umutla çayımızı demlemiş bekler bulurum, bilir çaya olan düşkünlüğümü, aşkı veren gönderen Rabbim ise teslim olurum Rabbe gönderdi aşkın içinde olan neyi varsa gönderen Rabbim diyerekten. Madem aşk gönlün işi aklın faydası yok gönülle yol alırım.
Aşk bir gönül kitabı ise ben okumaya her an hazırımdır, okunası bir kitap ve hayat şekli ise yaşamaya hazırım, içinde hasret gözyaşı olsa da, yoksa başka yaşanacak ne var ki aşktan başka? Okurken aşk konuşur ben dinlerim, ben söylerim aşk dinler o nazlı yârimle. Aşk satır satır okumak ve yol almaksa ben zaten aşkla yol almaktayım, aşkla okurken aşkla yazmaktayım, her mevsimde aşk başkadır sadece kasım ayına özel değil…
İnsanın yaşayacağı bir aşkı olmalı,
Birde candan seveceği yâri olmalı,
Vaktini aşkla buluşturduğu gündüze geceye,
Sinesinde cennet çiçekleri kokan cananı olmalı.
Yüreğimde hüzünde olsa, hüzün tüm acıları olumsuzlukları aşkla silendir bilirim ve bunun için her zaman aşkın gönlümde misafir olmasından ziyade, ben ona misafir olurum vesselam.