O eski evin bahçesinde görmeyecektim seni o akşam kasımpatı. Ne desem şimdi sana ben? Turuncu hallerinle büyüledin beni. Yaşlı teyzenin seni sularken ki edasına ne demeli? Beni bir teyzenin yaşam hikayesine götürdün sen. Kırışıklık bulaşmış ellerinin seni sularkenki hali çok şey anlattı bana Kasımpatı. Beni dinle lütfen.
O akşam sana olan aşkımı da söylemek istedim ben. İçime sakladım sonra da bu aşkı, başka kasımpatıya söyleyemem ama. Sadece sana özel olan aşkımı duy istedim. Sen renklerin en güzel sunumusun benim için. En sade güzelliklerin yansıması… Çiçeklerin özeli ve güzeli kasımpatı. İçime verdiğin huzur ve mutluluk duyguları beni sana getirdi o akşam. O bahçede o teyzenin gözlerindeki aşkı kıskandım sanki biraz. Sana olan aşkım öyle basit değil kasımpatı. Sen dalında dur hep öyle, ben izleyeyim seni günlerce. Ne desem şimdi sana ben? Öyle çok duygulandırdı ki her yere özel duruşun beni… Ben seni çok sevdim kasımpatı. Sen de beni sev gizlice ve buluşalım dalında sessizce. Senin yerin ayrı ve özel olacak her zaman.
Ben bugün ne yaptım biliyor musun? Evimin balkonunda bir saksıya 6 tane kasımpatı diktim. Bunlar da benim kasımpatılarım. Ellerimle, gözlerimle seveceğim. Her kasımpatının yeri farklı olacak bende. Senin yerin de çok özel ve gizli ama, bunu da bil istedim bu akşam. O eski evin bahçesinde görmeyecektim o akşam kasımpatı. Saksılarımdaki kasımpatılara döndüm ve baktım onlar turuncu değiller. Farklı renklerde girdiler kalbime, sakın kıskanma onları. Onlar balkonumun en nadide çiçekleri şu anda. Her gün sulayıp aşkımı söylüyorum onlara. Seni de, onları da çok seviyorum kasımpatı. Bir gün yine karşılaşırsak aşkımı söyleyeceğim sana bu defa. Saksımdaki kasımpatılara her gün ince ince söylüyorum aşkımı. İyi ki varsın Kasımpatı.
Yaşlı teyzenin kasımpatısı olarak tanıdım seni. Uzaktan sevmek de güzel oldu seni. Ne desem şimdi sana ben? Seni yaşlı teyzeme emanet ettim, sevdan ise içimde gizli olacak, bunu bil istedim. Dün akşam tüm cesaretimi topladım, sana olan aşkımı itiraf etmeye geldim o bahçenin önüne. Sen yoktun ama Kasımpatı, dalında kurumuştun, gözlerimden yaşlar süzüldü. Gizlemeyecektim sana olan aşkımı. Sonra toparladım kendimi çünkü biliyorum ki, o dalda açacaksın yeniden. O eski evin bahçesinde görmeyecektim seni o akşam kasımpatı. Tüm Kasımpatılara gelsin o zaman bu yazı.