Kendi Sağlık Kalkanınızı Oluşturun

İray Şen 66 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Yaşamımızı sürdürebilmemiz için borçlu olduğumuz bağışıklık sistemi bizi zararlı dış etkenlerden korumak için tasarlanmıştır. Bu zararlı dış etken mesela bir bakteri olabilir. Bağışıklık sisteminin amacı ise bu bakteriyi etkisiz hale getirerek vücuttan atmaktır.  Bazılarının vücudu hızlıca bu bakteriyi etkisiz hale getirirken bazılarının ise antibiyotik alması gerekebilir çünkü bu kişilerin bağışıklık sistemi yeterince güçlü değildir. Peki şimdi soralım, bağışıklık sistemimizi güçlendirerek kendi sağlık kalkanımızı nasıl oluşturabiliriz?

Hepimiz C vitaminin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini biliriz. Bunu natural killer olarak adlandırdığımız vücudun doğal katil hücrelerinin öldürücülüğünü arttırarak yapmaktadır. Pek çok çalışmada, C vitamini desteğinin lökosit ve bağışıklık siteminin temelini oluşturan T hücrelerinin apoptozunun kaybını azalttığı saptanmıştır. C vitamini başta limon, portakal, biber vb. olmakla birlikte taze sebze ve meyvelerde bulunur. Bu vitamin insanlar tarafından üretilemediği için diyette mutlaka günlük olarak alınması gerekir.

Orgonosülfürlü besinler bir tür antioksidandır. Bu besinler arasında sarımsak,soğan,brokoli ve karnabahar bulunmaktadır. İçeriklerindeki sülfür sayesinde bağışıklık savaşlarında kaybettiğimiz tiol havuzumuzu doldururlar. Bu yüzden yemeklerimize soğan,sarımsak eklemek doğal antibiyotik etkisi yaratacaktır.

Probiyotikler bağırsak dostu bakterilerdir. Bunları bizim savaştaki müttefiklerimiz gibi düşünebilirsiniz. Probiyotikler yiyecekleri ve besinleri sindirmemize yardım etmenin yanı sıra bakteriosin adı verilen bir bileşik salgılarlar. Bu bileşikler zararlı bakterileri öldürür. Probiyotik alımımızı arttırmak için yoğurt, boza, kefir, lahana turşusu,ekşi mayalı ekmek, mozzarella, cheddar ve süzme peynir gibi bazı peynir türleri, soya ürünleri ve elma sirkesini diyetinize ekleyebilirsiniz.

İşlenmiş et ürünlerine rengi korumak için nitrit ve nitrat bileşenleri eklenmektedir. Yani sırf et daha kırmızı olsun diye daha fazla madde eklenir. Bu bileşikler de immün sistemimiz için kötüdür. Bu yüzden olabildiğince diyette azaltılmadır.

Balık iyi bir selenyum, çinko ve protein kaynağıdır. Selenyum yaşlanmayı geciktirir, çinko mukozal immüniteyi arttırır, protein ise bağışıklık sisteminin olmazsa olmazıdır. Balık bu kadar faydalı bileşen içerirken tüketmemek olmaz. Bu yüzden bağışıklığınızı güçlendirmek istiyorsanız mevsimine uygun olacak şekilde haftalık balık tüketmenizde fayda vardır.

Yukarıda bahsettiğim beslenme önerilerine ek olarak iyi bir uyku, bol kahkaha ve stresinizi azaltarak güçlü bir bağışıklık kazanmanız mümkün!

Bu İçeriği Paylaş
Yazan İray Şen
Bağlantılar:
Diyetisyen
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version