Kendim için kendimden vazgeçtim…
Uzun ve zorlu bir dönüşümün içindeyim. Hayatıma yeniden yön vermek öyle kolay olmayacak tabii ki…
Oradan oraya savrulan minik bir yaprak gibi, etrafımdakilerin mutlu olması için didindim durdum kendimi bildim bileli… Artık kendim için yaşamanın vakti geldi. 🙂
İşe kendimi sevmekle başlamam gerekiyordu. Hayat herkes için adil olmuyor ve yaşanan her acı, parmak izi gibi benzersiz. Kişinin acıya verdiği tepki gibi, yaşadıklarının verdiği acı da benzersiz oluyor.
Ölümü ele alalım. En büyük acılardan biridir ölüm. Annesini kaybetmiş olan iki kişinin aynı acıya maruz kaldığını söylemek çok yersiz. Evet, dışarıdan aynı gibi duruyor fakat aynı değiller. Biri bu acıyı dibine kadar yaşamayı seçip yaşıyor ve bu, onun ruhunda büyük farklılıklara sebep oluyor. Hem ruhunda hem de fiziksel olarak yaşıyor bu acıyı. Dolayısıyla, o ölümden önceki ve sonraki kişi aynı olmuyor.
Diğer kişi ise acısını görmezden gelip onu bilinçaltına gömmeyi seçiyor. Hayatına kaldığı yerden devam ediyor fakat bu acı bir yerlerde patlak veriyor mutlaka. Ne zaman olacağı ise muamma…
Hayatta her duyguyu, gerektiği zaman yaşamalısınız. Ertelemek sadece o acıyı içinizde büyütmeye yarayacaktır.
Ben de ilk büyük kaybımda ertelemeyi seçtim. Aradan on iki sene geçtikten sonra ikinci büyük kaybımı yaşadığımda, her ikisinin acısını birden yaşamak zorunda kaldım. O acıları yaşamadan hayatıma devam edemeyeceğimi anladım.
Bir süre çok zor oldu benim için fakat o sürede kendimi sevmeyi öğrendim ve söylenenler doğru:
“Sen kendini sevmezsen, kimse seni hak ettiğin gibi sevmiyor.”
Evet, sevmiyorlar, değer vermiyorlar ve saygı duymuyorlar.
Her şeye ve hatta herkese rağmen yeniden başlayabilmek inanılmaz bir duygu. Kendinizi sevmeye başlayınca etrafınızın nasıl güzelleştiğine şahit olacaksınız ve bu, sizin kendiniz için ertelediğiniz her şeyi yapma isteğini tetikleyecek.
Hayat, ertelemek için çok kısa. Evet, büyük acılar yaşıyoruz, zorlanıyoruz, üzülüyoruz, ağlıyoruz… Ama yeniden başlamak için asla geç değil.
Ne demiş Samuel Beckett?
“Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil.”
Her zaman başlamak için bir neden bulabilirsiniz. İçinizdeki sese kulak verin. Siz, bu dünyadaki en büyük mucizelerden birisiniz ve başaramamanız için hiçbir sebep yok. 🙂
Kendimi sevmeye başladıktan sonra anladım ki hayat gerçekten yaşamaya değer. Geriye ne kadar kaldığını bilmediğim ömrümü kendim için harcamaya karar verdim.
Ve en önemlisi ise içimdeki o küçük kız çocuğu ile barıştım. 🙂
İnanın bana, içinizdeki çocukla iyi anlaşmaya başladığınız zaman hayatınızda bir şeyler yoluna girmeye başlayacaktır. 😉
Sizi, kalbinize ve ruhunuza teslim ediyorum…
İçinizdeki çocukla olan sohbetiniz hiç bitmesin…
Hayatınızın en güzel bölümü çocukluğunuz, en masum yanınız çocukluğunuz. Onu sakın ihmal etmeyin…
En Güzel’e emanetsiniz…
Sevgi ve saygıyla…
Kalemine yüreğine sağlık sevgili kalemdaşım. yine rehberlik edecek güzel bir yazı dizisi olmuş, tebrik ediyorum birtanem.