Kimliksizim, yorgunum hem de çok vurgunum. Düştüm dünya hanına, bilmem kimin kanına, ben kimim? Belki düşüncelerimde kendimi bulurum diye düşünüyor, düşünüyorum ama bulamıyorum; hep durgunum. Ben neredeydim, nereden geldim, nereye gidiyorum? Bu hayatta neyi, kimi seviyorum veya sevmiyorum? Benim için yaratıldı da hayat; benim hayattaki amacım neydi?
Bir bunalımdayım, bu yüzden arayıştayım, bilmem ben hangi kimlikteyim? Kimliksizlikteyim. Yorgunum, bu yüzden kendime bile dargınım. Doğdum da mı var oldu cüssem? Yoksa anne rahminden önce de unuttuğum bir âlemden mi geldim? Unutmuş olabilir miyim kayıp kimliğimi Bezm-i Elest’te? Bir söz vermiş olabilir miyim Kâlû Belâ’da? Biliyor bunu Yaradan.
Bunalımdayım, bu yüzden arayıştayım, bilmem ben hangi kimlikteyim, ben kimim? Kimliksizim, yorgunum hem de çok vurgunum. Kafamda deli sorular, sorgulamalar… Nereden düşünsem, bulmak için cevaplar… Bulamıyorum, çünkü düşündükçe beni dibe çekiyor bu dipsiz kuyular.
Hangi karanlık dehlizlerde kimliğimi yitirdim, nerede kayboldum, bulamıyorum. Öldürecek beni bu kimliksiz bunalımlar. Bir aidiyetim yok, bir köküm yok, bir tarafım yok; nötr bir varlık gibiyim. Bunalımdayım, bu yüzden arayıştayım, bilmem ben hangi kimlikteyim, ben kimim?
Yürüyorum öylece, durmadan yürüyorum bilinçsizce. Belki yolum çıkar diye bir bilince… Yol uzuyor, ben gidiyorum. Bir yerden sonra takatten düşüp yoruluyorum. Her gün çıktığım yolculukta tekrar tekrar başa sarıyorum. Ben her gün kayıp bir kimliği arıyorum. Kaybettiğimle kalıyor, bulamıyorum; ben kimim?
Yordu beni bu kimliksizlik, yordu bu arayış, koptu bende kayış. Yaşıyorum ama yaşamıyorum; bu nasıl bir anlayış? Kendimi bulur muyum bana biçilen ömür içinde? Kendi kimlik bunalımımdan çıkabilir miyim sizce? Fayda versin artık bu feryad-ü figanım ve Yaradan’a olan yakarış; ben kimim?