Kırıklarından Can Bulan Felsefe: Kintsugi ve Psikolojik Boyutu

51 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Kırılmalar, kırgınlıklar, canı yanmış, acı çekmiş duygular. Hislerimizi ifade edemediğimizde ya da beklediğimiz sonuçları göremediğimizde ne çok inciniriz. Üzüntü yaşadığımız durumları hatırlamamayı ve sıkıntı yaşadığımız kişileri tekrar görmeyi pek tercih etmeyiz. Öncesinde kurulan o doku ve bağı tekrar kuramayacağımızı düşünürüz. Parçalanmış ve yara almış duygularımızı yeniden inşa etmek ve kırıldığımız yerden yeşillenip daha kuvvetli bir benlikle ilerlemek….

Hayat her zaman iyi yüzünü göstermez bizlere. İyi ya da doğru adımları da atamayız kimi zaman. Karşılaştığımız olumsuz durumlar karşısında yaşadığımız hayal kırıklığı ve üzüntülerimizin bıraktığı derin sızı. Kusursuz insanlar olmadığımız gibi, mükemmel insanların olması da mümkün değildir. Yaşanılan kırgınlıklarımızı da iyileştirmek yine kendi elimizdedir.

Peki ya size bu duygulardan dönüşüm oluyor desem. Dahası incinmiş duygularımızdan daha güçlü bir benlikle yola devam edilip, hislerimizde devrim olsa desem. Neden olmasın ki!

Japonların kırılan eşyaları tekrar kullanıma kazandırmak için uyguladıkları bir yöntem vardır, dahası bu bir sanattır: Kintsugi. Kırılan eşyaları gümüş tozu ya da altın sarısını reçine ile birleştirilerek bir macun kıvamına getirilir, kırılan yerlere sürülür ve böylece kırılan yerin dayanıklı olması sağlanır, ve belki eskisinden daha sağlam olarak. Böylece kırıklar daha narin ve zarif bir güzelliğe kavuşurken, kırık yerler eskisinden daha farklı bir görselliğe de kavuşmuş olur.

Bu el sanatını aslında bir felsefe barındırır içinde. Bu felsefe hayata kucak açmayla, kusurlarımızı iyileştirerek yola devam etmeyle ve eksikliklerimiz ve hayal kırıklarımızla hayata daha sıkı sarılma ve bağlanmayı temsil eden bir felsefedir.

Kintsugi, bir şifalanma , eksikliklerimizden daha güçlü bir benliğe, yaralarımızı iyileştirerek kendi amacımıza yol çizmedir. Hayatımızda yaşadığımız her olumsuzluk bir iz bıraksa da yaşantımıza, duygularımıza incindiği yerden devam etmek, kırgınlıklarımızı toplayıp yola devam etmek gerek. Her zorluk bir dönüm noktası, her dönüm noktalarımız ise hikâyemizin ana taşlarıdır.

Kintsugi felsefesinde de olduğu gibi, kırıklarımız daha güçlü bir benliğe, hayatımızdaki her kesik ve yara yaşadıklarımızdan ders çıkarmamız içindir. Hayat bir döngüdür. Kış bahara döner, bahar yaza, yaz bırakır sıcaklığı kışa. Her geceden sonra bir şafak, her kıştan sonra da yaz gelmesi gibidir.

Kusurlarımızdan sıyrılmaya çalışmak, doğrularımızla yol almak, acılarımızı kabul edip içimizde dönüşüm yaşamak ve farklılaşmaktır as olan. Kintsugi felsefesinde de olduğu kırılan bir eşya, belki onlarca parçaya ayrılacak ve bir araya getirilip yapıştırıldığında önceki görselinde olamayacak. Eskisinden daha farklı biçimde, oluşan yeni haliyle daha sağlam olmaya neden olacaktır.

Kırılmalar bir yok oluş değil, başka bir şekle dönüşme halidir. Kırıklarımızdan dönüşüm meydana getirmek, kırık bir vazo gibi, üzerimizde duran tozları üzerimizden çırparak, iyileştirdiğimiz kimliğimizle yol almak, ne kadar anlamlı ve değerlidir.

Kintsugi sanatını birer terapi olarak kullanıldığını düşünürsek, kırık seramik parçalarından öncesinden başka bir eşyaya dönüştürmek de , yeni ve farklı bir eşya da üretmek de mümkündür. Bu sanatla belki kendi hayat hikâyemize yeni bir şekil vermek, bu sanatla kendimizdeki farklılıkları da görmek olasıdır. Onarma, kusurlarımızı kabul etmeyle bireysel ve duygusal katkısını da düşündüğümüzde hislerimize sızan felsefe olduğunu fark edebiliyoruz. Değişim, kaçınılmaz bir sonuçtur, hayatta görüp yaşadığımız. Dönüşümü de beraberinde getirir, kırgınlık ve kırıklarımız. İçsel çatışmalar ve kızgınlıklarımız ise bir devinimdir duygularımızda. Bunları kabul etmek ve yolumuza devam etmektir artık, farkındalığımız.

Hayat bizlere zorluklarıyla gelse de, bizim onu nasıl karşıladığımız önemlidir. Önemli olan bakış açımızı nereye baktığımızda gizlidir.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar & Şair
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version