Hayatımız boyunca insanlarla iletişim ve etkileşim halindeyiz. İletişime geçerken insanlara karşı sağlıklı ve doğru kişisel sınırlar çizmek oldukça önemlidir. Bu yüzden herkes kendi sınırlarını bilmelidir ve sınır çizmek; herkes için geçerli olmalıdır. Zira insanın sınırlarının olması bir gerekliliktir. Hatta insanın sınırlarının olması gerekli olduğu kadar da güzel bir durumdur. Sınır çizmek için öncelikle kişisel sınırın ne olduğunun iyi bilinmesi gerekir. Kişisel sınırlar, herkesin kendi tolerans sınırlarına göre belirlediği alanlar demektir. Kişisel sınırlar, kişiden kişiye değişmesi nedeniyle herkes için farklı bir sınır çizgisi oluşturmaktadır. Öte yandan kişisel sınırlar herkes tarafından kabul görülmesi konusunda kişilerin özel alanlarını niteleyen ibarelerdir. Bu bakımdan kişisel sınırların çok iyi bir şekilde belirlenmesi ve karşı tarafa aktarılması önemlidir.
Kişisel sınırların belirlenmesi oldukça kolayken karşı tarafa doğru ifade edilebilmesi oldukça zordur. Sınır çizmek günümüzde halen yeterli öneme sahip olamıyor olmasından dolayı kişilerin en fazla zorlandıkları konulardan biridir. Kişisel sınırların farkına varmak için de önce kişinin kendini tanıması ve sınırlarını doğru bir şekilde belirleyerek karşısındaki insanlara aktarması gerekmektedir. Elbette bu aktarım sadece sözlü değil; sözlü, sözsüz ve davranışsal eylemleri bütünüyle kapsamaktadır.
İnsanlar size karşı nerede durması gerektiğini bilmiyorsa üstelik ilk fırsatta haddini ve hududunu aşıyorsa siz onlara gereğinden fazla adım atmışsınız demektir. Sınırlarınız farkında olmadan ihlal ediliyor sizlerden ricam lütfen biraz geri çekilin. Kıymetli Neşet Ertaş’ın çok sevdiğim bir sözü vardır: “Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın.” der. İşte bu sözler ne de güzel izah ediyor bize sınırlarımızı ihlal edenleri hayatımızda tutmamamız gerektiğini… Demek ki şaka yoluyla bile olsa şahsınıza karşı haddini aşan insanlar sizi incitiyor, size zarar veriyor ve ne yazık ki tüm bunlarla övünç duyabiliyor. Öyleyse sıhhatiniz için yapmanız gereken reçete belli sınırlarınıza uymayanları lütfen hayatınızda tutmayın. Zira anlaşılamamak ve sınırlarına saygı duyulmaması kişiyi oldukça üzen bir durumdur. Farkında değilseniz henüz sınırlarınızın farkına varın. En kısa zamanda bunu insanlara aktarmanın yollarını arayın. Bazen hiç kimse üzülmesin derken en çok üzülen bizler olabiliyoruz. Bu yüzden her şeyden önce kendinize değer verin. Özellikle değer görmediğiniz yerlerde kalmamaya ve size değer vermeyen insanlarla muhatap olmamaya özen gösterin.
Özetle her şey dediği gibi olsun şairin: “Tavrınız olsun, tarzınız olsun, hedefiniz olsun, çizginiz olsun, prensipleriniz olsun, farkınız olsun, sınırlarınız olsun. Her şeyiniz şahsınıza münhasır olsun. Davranışlarınız taklit, düşünceleriniz satılık, değerleriniz emanet olmasın!”