Koçluk Tarihi

Yeşim Çim 702 Görüntüleme 2 Yorum
4 Dak. Okuma

Koçluğun Tarihçesi

İkinci yazımda Koçluğun Tarihçesi ile sizlerle birlikteyim.

Koç (Coach) 15. Yüzyıla dayanan ismini Avrupa’da kullanılan ve Budapeşte’nin Kocsi kasabasında üretilen bir yaylı at arabasından almaktadır. Bayağı eskiye götürdüm sizleri. ☺️ Bilinenin aksine pek de yeni bir tarihimiz yok.

Daha sonra 1830’lu etimolojik sözlükte (kelimelerin kökenlerini, nereden geldiklerini anlamsal ve çok boyutlu inceleme bilimi diyebiliriz) Oxford üniversitesinde tıpkı bir otobüs gibi öğrencileri bir noktadan bir noktaya taşımaları ile ilişkisi kurulmuş ve bu metefor ile KOÇ denilmiştir. İlk yazımda kısaca geçmiştim uzun süre spor ile bütünleşmis olsa da…

1937 yıllarına gelindiğinde en eski koçluk çalışması yapıldığını biliyoruz. Gorby 1937’de tecrübeli çalışanların yeni gelenlerin daha fazla kar elde etmeleri için onlara kocluk yapmalarından bahsetmiştir. 1951 yılında eğitim Koçluğu programından bahseden de Mold olmuştur ancak yönetici eğitimi olarak. Mold’un bahsettiği kişisel iletişimi geliştirme esası vardır.

Peki Koçluk dünyada hangi yıllarda yaygınlaşmaya başladı? 1970’li yıllarda Werner Erhard (bir eğitim görevlisi ve de kişisel gelişim ile ilgili birçok kitap yazarı) Kendi sistemini kurmuştur. EST denilen bu sistemle (Erhards Seminer Training) ve 60 saatlik eğitimler vermiştir. Günümüzde de 60 saatlik eğitimler verilmekte ve de MYK (Mesleki yeterlilik belgeli koç olmak için) en az 60 saatlik eğitimi almanız şarttır. Werner Erhard in kitapları Türkçe olarak da yayınlanmıştır. 1971’li yıllardan itibaren de koçluk tanımı artık şekillenmeye başlamış, meslek standartlarının temelleri atılmaya başlamıştır.

Thomas Leonard ise bugünkü koçluk tanımı ile bizleri tanıştırmıştır. Ve Thomas Leonard İCF (Uluslar arası koçluk Federasyonu) kurucusudur. Tüm dünyada geçerli belgeler akredite koç olmak için İCF onaylı olmalıdır.

Koçluğu standartlara kavuşturan da Tim Gallwey’dir. Yayınladığı kitaplarda koçluk en ilgi çekici şekliyle işlenmişti.

Ve Association For Coaching derneğinin kurucusu Katherine Tulpa 2014 yılından itibaren Türkiye’de koçluğa katkı sağlamıştır. Önemli isimleri yazdıktan sonra gelelim sonraki yıllara.

1980’lere gelince büyük şirketler, kişisel yetkinlik gelişim programlarına yönelmiş özellikle Genaral Elektriği burada örnek olarak verebiliriz. 1990’larda ise 360 ° geri bildirim modelleri uygulanıp yaygınlaşmaya başlandı. 2000’lerde Oxford Brooks Üniversitesi koçluk ile ilgili yüksek lisans sunmuştur. Ve bu bir ilktir. Ve sonra Middlesex ve Sheffield Hallam da mentorluk çalışmaları sürmüştür.

Ve ülkemizde 2017 yılında Altınbaş üniversitesi ilk defa bir yüksek lisans programı açmıştır. Sürekli eğitim merkezleri ile koçluk eğitim programları açan da devlet üniversitelerimiz vardır. Türkiye’nin ilk yerli ACSTH Programı da yine İCF onayı ile hayata geçirilmiştir. 2017 yılında da Devlet tarafından meslek olarak İsco kodu tanımlanmıştır.

En yalın haliyle Mesleğimizin tarihçesini sizlere anlatmaya çalıştım. Çok fazlasıyla suistimal edilen mesleğimiz hem etik değerleri, hem de yetkilileri ile çok çok suistimal ediliyor. Komşular arasında iyi tavsiye veren birine bile koç deniliyor. Ki koçluk asla tavsiye vermek, fikir beyan etmek, Danışmanlık yapmak değil çokça vurguluyorum bunu. Ne olduğu belli olmayan kuruluşlardan aldığınız hiç bir yerde ögrenemeyeceğiniz bir tarihçe sundum sizlere. Ya da evde oturup kendine sayfa açmış Sprituel koçum, ilişki koçuyum, yok aşk koçuyum, yok para koçuyum. Lütfen bunlara itibar etmeyin. Bir koçla mı görüşme yapacaksınız. Yetkinliklerini ve belgelerini görün sınayın. İCF, AC, ACSTH ya da MYK Belgeli bir koç olup olmadığına bakın derim. ☺️

Ve son söz koçluk sizin içsel kaynaklarınız ile sizin için en doğruyu bulabileceğiniz yol arkadaşlığıdır. Bağımlı bir ilişki gerçekleştirme değil kendi kendinizin koçu olmanız en önemli unsurdur. Herkese saygılar.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Yeşim Çim
Bağlantılar:
Koç
2 Yorum
  • Size çok teşekkür ederim insanların suistimal edilmesine bukadar açık bir yapıyı doğru ve dobra anlatarak asıl koç’un kişinin kendisi olduğunu vurguladığıniz için teşekkür ederim umarım yazılarınızın devamı gelir

  • Cok teşekkür ediyorum Birgün bir kimse nasıl doktorum diyemiyorsa, koçum da diyemeyecek. Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim ??

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version