Varoluşçu Yaklaşım
Sevgili okurlarım herkese selamlar. Daha önceki yazılarımda Koçluğun birçok yaklaşımdan ve disiplinlerden etkilendiğini yazmıştım. Bunlar neler? Hatırlayalım.
- Varoluşçu Yaklaşım
- Bilişsel ve Davranışcı Terapi Pozitif psikoloji
- Gestalt Terapi
- Nlp (Neuro Linguistik Programming)
- Çözüm Odaklı Terapi Sistem Kuramı Ekolojik Model
- Güçlendirme Yaklaşımı Psikanalitik Kuram Transaksiyonel Analiz
- Gerçeklik Terapisi
- Birey Merkezli Yaklaşım Yapısal Kuram
- Krize Müdahale Yaklaşımı
Bir Koçun kendi yaptığı Koçluğun hangi kuramdan etkilendiğini bilmesi elzemdir. Örneğin; bir Koç etkin dinleme yapmalı ve de empatik bir anlayışa sahip olmalıdır ve bu beceriye sahip olması gerekliliğinin ve dahi bunun Maslow’un Hümanist psikoloji yaklaşımından Koçluğa entegre olduğunu bilmelidir. Minik bir örnekle açıkladım.
Mutlaka klinik vakalara şifa olmaya çalışan sevgili psikiyatrist, psikolog, aile danışmanları, sosyal hizmet uzmanları bu kuram ve terapi yaklaşımları bizim diyebilirler. Bununla birlikte bir kayma yaşamayalım çünkü insana ait her ne var ise Etik kurallar gereği o sınırı geçemiyoruz. Koçluk, çok kez söylediğim gibi klinik özellikte olmayan tam ve bütün bireyler için bir yol arkadaşlığı ve de yukarıda anlaşılır olması adına etkilenen Kuram isimlerinde terapi geçenler için de aynı şey geçerli. Koçlar terapi yapamaz, ilaç yazamaz, tavsiye veremez. Mesleğimizi anlatırken olabilecek karşıt görüşler için bir daha yineleyelim.
Bugün sizlere Varoluşçu Yaklaşımı dilimin döndüğünce yani kalemimin alabildiğince Koçluk ile uyumlu olan bölümlerini yazacağım. Bu arada Sosyal Hizmet son sınıf olduğumu ve MYK Belgeli bir Koç olduğumu da burada yazmalıyım. Belki bir gün otobiyografimi yazarım neden olmasın?
Evet gelelim Varoluşçu Yaklaşım nedir?
Varoluşçuluk bir öze indirgenemeyen ve tek bir sözle anlatabileceğimiz gerçek bir tanıma sahip değil. Varoluşçulugun çıkış noktasının bireyciliği önemsemesi, insanın doğumla başlayan varoluşuna büyük bir ilgi göstermesi ve de bir ekole bağlı olmaması gelenekçi felsefeyi reddetmesi diyebiliriz. İnsanın özünde onun niteliklerinin yattığını savunur. Varoluşçu Yaklaşım yıllar içinde oluşmuştur. Sözcük olarak ilk kez Kierkegaard kullanmıştır. Felsefe olarak tarihi Schelling hatta Hegel’e kadar girmektedir.
Çağımız bireylerinin kendini tanıması, özünü yaratması, benliğini kazanması, baskıdan kurtulmasını isteyen bir yaklaşımdır. Öznelden çok bireyciliği savunur. Dasein evrende tam da burada olmak varoluş algısına verilen isimdir. Ve anda olmak yani dasein çaba ve cesaret gerektirir. Dasein tarzlarına da bakacak olursak; çevremizdeki dünya (umwelt), diğer kişiler ile ilişkilerimiz (mitwelt), kendimiz ile ilişkimiz (eigenwelt).
Varoluşçu Psikoterapi
2. Dünya savaşında Batı Avrupa’da başlayan ve Heidegger’in ontolijinden etkilenerek yaygınlaşmış bir tedavi tutumudur. Ancak bağımsız bir tedavi ekolü değildir. Varoluşçu Psikiyatrinin kurucusu Binswangerdir. Binswanger, geleneksel yöntemlerde müracaatçıların yaşadıklarının anlaşılmasının engellediğini düşünür, kişiliklerin bölümlere ayrıldığını öne sürer ve eleştirir.
Yaklaşım olarak özetle insanlar fiziksel olaylar gibi değerlendirilmez, genellenemez, kategorilere ayrıştırılamaz. Bir insanın bütüncül olarak anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Bu sistem kendi içimizdeki potansiyelin nasıl olmamız gerekliliğine dair kararlar verebilecek ve de seçimler yapabileceğimize vurgu yapar. Bu yaklaşımda yargı yoktur. Egonun kendini yeniden yazması, kendi yeteneklerini ve kişisel yazısının sorumluluğunu almaktır.
Varoluşçu Yaklaşım ile ilgili olarak Bir Koç olarak bilinmesi gerekli olduğunu düşündüğüm donutları en asgari şekilde yazdım. Öyleyse sevgili Koçlar klinik özelliğe sahip olmayan bireyler ile yaptığımız görüşmelerde Varoluşçu yaklaşımdan Koçluğun faydalandığı noktalar: yargısız alan oluşturmak, her bireyin tek ve biricik olduğunu bilmek, bireylerin potansiyellerini yükseltebilecek iç kaynakları olduğunu ve seçimlerin bireylerin yaşamı için ne kadar önemli olduğu ile ilgili bölümler Varoluşçu Yaklaşım temelidir. Etik kurallarımızda tamda yukarıda yazılanlar bir Koçun Yetkinlik ve Beceri alanı içinde olmazsa olmazlardır. Koçlar Yargısız, her bireyin biricikliğini ve de her tam ve bütün bireyin her sorunu çözebilecek potansiyeli olduğunu, seçimlerin de fark yarattığını kabul eder.
Evet sevgili okuyucularım. Felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi bilimler birbirlerine ile etkileşim içinde olan kısacası konusu insan olan her durum ve olaylarda Kuramsal Yaklaşımlar vardır. Kalemim döndüğünce yazdım. Bir sonraki yazımda bir başka yaklaşımla burada olacağım.
Sevgiler.
Emeğinize sağlık,çok keyifli okudum👏
Çok teşekkür ederim 🙏🏼🙏🏼🙏🏼