Görmek, uzakta olmaktır. (Pessoa)
Resim yada herhangi bir objeyi gözümüze yaklaştırdıkça görüntü bulanıklaşır, belli bir uzaklıkta gözümüz netliği yakalar. Bir manzara fotoğrafı çekmek istediğimizde ise, biraz daha geriden yada yüksek bir noktadan bakış açısı ararız.
İnsanın kendisine dışarıdan bakabildiği en somut yer olan aynalarda da durum farksızdır. Günlük hayatımızda, kıyafetlerimizle yaptığımız kombinlerin uyumuna; aynanın dibine girerek değil, aynayla aramıza bir mesafe koyarak, bütünü görecek şekilde bakmak isteriz.
Hasılı; sağlıklı, düzgün, net bir görüntü için nesnelerle aramızda bir mesafe olmalıdır. Sanırım Pessoa, işte bu mesafeyi gerçekleri görebilmek adına, hayatın her alanına koymamız gerektiğini söylemeye çalışıyor..
Halk arasında kullanılan bir tabirle, ‘‘içine girmeden anlayamazsın’’ ifadesi her ne kadar kabul edilir olsa da, içeriye girdiğimizde ve içerisiyle iç içe geçtiğimizde başka bir sorunla karşılaşırız.
Körleşmek! Çünkü insan;sınırsız bir yakınlık kurduğu her şeye ve herkese karşı körleşmeye başlar.
Bu yüzden ‘‘aşkın gözü kördür’’ denir. Bu yüzden, çok sevdiklerimizin hatalarını göremez, ait hissettiğimiz; takımımızı, partimizi, cemaatimizi, mezhebimizi, meşrebimizi eleştirmekte güçlük çekeriz. Mesafesini ayarlarlayamadığımız her sevgi, her aidiyet, her ilişki, bizim adalet terazimizi derinden sarsar.
Sadece çevremize karşı değil, insan kendisine de körleşir. Kendine hep ‘içeriden’ bakan, sonuçta hep kendinden yana tavır alır.
Öyleyse; görmek için bazen dışarıdan bakmaya da ihtiyacımız vardır.
Kendimize, sevdiklerimize, desteklediklerimize, içinde yaşadığımız topluma ve olaylara. Zaman zaman durup; ‘‘ben ne yapıyorum, biz ne yapıyoruz?’’ demeye; empati kurmaya, öz eleştiride bulunmaya.. Aksi takdirde eskilerin söylediği gibi; kendi gözümüzdeki merteği görmez, elin gözündeki çöpü görmekten öteye de geçemez, kendimiz çalar kendimiz oynarız..
Dışarıdan bakabilmek, yüzleşme cesareti ister. Yüzleşmek ise sorumluluk gerektirir. Tam da bu yüzden çoğumuz, iç içe geçmenin rehavetiyle kör taklidi yapmayı tercih ederiz.
Sevgili Okur;
Mesafe önemlidir. Bazen görmek için uzaklaşman gerekir.
Bir kaç adım geri at ve doğru mesafeden yeniden bak!
Ne görüyorsun?