Koruyucu Diş Hekimliği Nedir?

Neşe Usta 768 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Koruyucu diş hekimliği, diş hekimliğinin temelini oluşturur. Asıl hedef dişlerin ve çevre dokularının sağlıklı bir şekilde ağızda tutulmasıdır. Bir anlamda çocukluktan itibaren bireylere ağız hijyeni alışkanlığını kazandırmak ve koruyucu yöntemlerle diş çürüğünün önüne geçmektir.

Diş hastalıkları genel olarak toplumca önemsenmeyen hastalıklardır. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de hepimiz diş ağrısı çekmenin ve o dişi kaybetmenin hayatın doğal bir süreci ve hatta yaşlanmaya giden yolda bir basamak olduğuna inanırız. Belli bir yaştan sonra ağızda diş kalmamasını normal kabul ederiz.

Oysa bireyin genel sağlığının bir parçası olan ağız ve diş sağlığını korumak genel sağlığını da korumak demektir. Bireysel sağlık uzun zaman diliminde toplumsal sağlık kavramına dönüşmektedir. Toplumların gelişmişlik düzeyleri sadece kişi başına düşen gelir oranları ile değil, sağlıklı toplum ölçekleriyle de değerlendirilmektedir. Ülkemizde ve diğer gelişmekte olan ülkelerde diş hastalıklarının toplumda görülme sıklığı ne yazık ki oldukça yüksektir. Toplum ağız ve diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi için topluma yönelik programların düzenlenmesinin yanında bireylere hizmet veren diş hekimlerinin de çocukluk çağından itibaren koruyucu diş hekimliği hizmetlerini geliştirmesi ve uygulaması, ailelerin bilinçlendirilmesi de gerekmektedir.

Çocuklarda ve yetişkinlerde koruyucu diş hekimliği uygulamaları nelerdir?

Fissür örtücü (fissür sealant) ; hem çocuklara hem yetişkinlere uygulanabilen bir işlemdir. Kalıcı dişlere ve genelde 6 yaş dişi dediğimiz ilk büyük azılara uygulanır. Çiğneme yüzeyindeki fazlaca girinti ve çıkıntıları kapatarak çürük oluşumunu engeller. Ağız hijyenini tam sağlayamayan çocuklarda iyi sonuçlar vermektedir. Koruyucu diş hekimliği temel uygulamalarındandır.

Dişlerdeki plak ve diş taşlarının temizlenmesi yine koruyucu uygulamalardandır. Özellikle fırçalarken kanama, ağızda koku, dişlerde sararma varsa diş taşı temizliğine ihtiyaç olduğunu gösterir. Basit bir diş taşı temizliği ile ilerde oluşacak dişeti iltihabını önlemiş oluruz.

Florür uygulamaları dünyada diş çürüğünü önlemede en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Sistemik ve topikal olarak uygulanan florürlerin diş minesinin yapısını güçlendirici, diş plağı oluşumunu azaltıcı, başlangıç halindeki diş çürüklerini durdurucu ve diş hassasiyetini önleyici etkisi vardır. Sistemik florürler, gelişim ve kalsifikasyon döneminde dişlerin dolaşım yoluyla yapılarına girerek etki ederler. Uygulama süresi 16 yaşına kadardır. Topikal florür uygulamalarında etki, dişlere direk temas yoluyla sağlandığından , bu uygulamalar ömür boyu yapılabilir.

Sistemik flor uygulamaları içme sularının florlanması, tuzlara ve sütlere florür ilavesi ve florür tabletlerinin kullanılması şeklindedir. Tablet kullanımı, o bölgedeki suların florür seviyesine göre hekim tarafından düzenlenmelidir.

Diş macunları, gargaralar, jel ya da solüsyonlar, cilalar ve florürlü çikletler topikal uygulamalara örnek verilebilir. Jeller ve vernikler hekim tarafından uygulanır.

Pit ve fissür örtücü dediğimiz işlemlerde yine çiğneme yüzeyleri çürük oluşumuna elverişli yani fazla pürüzlü yüzeylere uygulanan ışınla sertleşen özel dolgulardır.

Koruyucu ve önleyici ortodontik tedaviler özellikle çocuklarda fonksiyon sağlama, konuşma, estetik ve yer koruma amacıyla uygulanır. Süt dişlerinin en önemli fonksiyonlarından biri de gelecek olan daimi dişlerin yerini tutmaktır. Genel olarak yer tutucu denilen basit ortodontik apareylerle bu tedaviler yapılır.

Unutmayalım koruyucu diş hekimliğinin temelinde sabah ve akşam sadece iki dakika ayırarak diş fırçalamak vardır. Böylece çocuklarımıza da örnek olabiliriz.

Sağlıklı olmak elimizde….

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Neşe Usta
Bağlantılar:
Diş Hekimi
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version