Edebiyat, sözün belli kurallara göre estetik bir biçimde ifadesidir. Küçürek öykü ise öyküden daha kısa olan öykülerdir. Dünya edebiyatında “flash fiction”, “short-short story”, “anlık kurmaca” ifadeleriyle tanımlanan küçürek öykü, Türk edebiyatında minimal öykü, çok kısa öykü, küçük ölçekli kurmaca gibi adlarla tanımlanmıştır. Bütün bu tanımlamalar aslında bizleri ortak bir paydada birleştiriyor. Daha kısa zamanda yoğun bir anlatımla öykü türünün büyülü dünyasında kısa bir yolculuğa çıkmaktır küçürek öykü. Mutezil dünyada insanoğlu sürekli muhayyilesinde düşler ve düşünceler biriktirir. Yazmak eylemi tam da bu noktada düşüncelere şemsiye tutar. Artık tutuşmuştur kalem eline yazmalısın an`a tanıklık ederken süregiden her silsileyi. Yazmakta şifa bulur yazar. Çok uzağında değildir ne kalemi ne de kelamı. Oturur bir sahilde müstesna bir köşeye çayını yudumlar, belki bir simidin üzerindeki susamları yiyebilmek çocukça neşesiyle, uçurtmam uçtu rengârenk gökyüzüne. Küçürek öykü, yazabilme arzusunu yok etmekle terennüm eden yazar ne zavallıdır. Çünkü olay örgüsü çok kısa hemen yazmalıdır. Âlemşümul, duyguları vardır tüm insanlığın. Yazar yazarken tek solukta yazıp, tek solukta apaçık etmelidir öyküsünü. Serzenişleri vardır, cümlelerde yurt bulmalıdır. Küçürek öykü yurt bulamamış, silikleşip, gölgesinde kalmıştır diğer yazınsal türlerin. Bu sebepten mütevellit mikro kurgu ya da minimal öykü olarak da bilinen bir hikâye türü olabilmiştir. Küçürek öykü birkaç cümle veya en fazla birkaç sayfa uzunluğundadır.
Ülkemizde Kısa Öykünün Tarihi
Küçürek öykünün ülkemizde 1950’den sonra öne çıktığı bilinmekle birlikte sanatta görülen minimal bakış açısının edebiyata yansıması olarak da kabul edilebilir. Edebiyatımızda küçürek öykü köklü bir çınar ağacı gibi dal vermiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Gerek dünya edebiyatında gerekse Türk edebiyatında birçok yazar tarafından küçürek öykü denemeleri yapılmış ve nihayetinde başarı sağlanmıştır. Bugün edebiyat çevresinde ve mobilleşen bir çağda okurları tarafından keşfedilmeyi bekleyen türdür küçürek öykü. Modernizmin ve moderm insanın yaşam biçimi, edebiyatın gözbebeği olan öykü türünün temel izlerini ontik bir çıkmaza sürüklemiştir. Geçmişten bugüne kadar edebiyat türlerinin perdesini araladığınızda daha çok fantastik ve kurmaca metinlere eğilimin arttığına bütün çıplaklığıyla tanıklık edersiniz. Öykü okumaktan uzaklaşan insan karanlık bir girdapta, koskoca bir ruhsuzluğun esaretindedir. Gerek dünya edebiyatında gerekse Türk edebiyatında küçürek öykünün müelliflerine buyurun birlikte göz atalım.
Bilinen Küçürek Öykücüler
Dünya edebiyatındaki önemli kısa öykü/küçürek öykü yazarları arasında Edgar Allan Poe, Anton Çehov, O. Henry, Guy de Maupassant, Ernest Hemingway, Katherine Mansfield, Alice Munro, Raymond Carver ve Jorge Luis Borges sayılabilir. Bu yazarlar, küçürek öykü türünün zenginleşmesine ve gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
Eğer bilginiz ve yeteneğiniz kullanmıyorsanız, ne kadar çok şey bildiğiniz ya da ne kadar yetenekli olduğunuzun hiçbir kıymeti yoktur (A.Çehov).
Türk edebiyatında ise Tezer Özlü, Küçük İskender, Sevim Burak, Rasim Özdenören, Mehmet Harmancı, Cemal Şakar, Sadık Yalsızuçanlar, Tarik Günersel, Necati Tosuner, Refik Algan, Haydar Ergülen, Yeşim Dorman, Yüksel Pazarkaya, Melik Bülbül, Saliha Yadigar, Aslı Erdoğan, Şahin Taş, Murat Yalçın, Abdullah Harmancı, Ferit Edgü ve Refik Algan gibi yazarların küçürek öykü yazdıkları bilinmektedir. Aşağıda Refik Algan’ın Saat Kulesi adlı eserinden bir küçürek öyküye yer verilmiştir:
Bir Küçürek Öykü Örneği
Eğreltiotu
Kocaman bir ağaçtı. Bugünkü ağaçların hemen hepsinden daha büyüktü. Bir araya geldiklerinde ormanlar bile oluşturuyorlardı. Yavaş yavaş küçülmeye başladı. Binlerce yıl. Bugün bir ot. Küçük çocuklar bile eğilerek yerden koparıyorlar. Yazın karpuzcular, sergilerinin tabanını onunla döşüyorlar. Geceleri kısık bir lüks lambasının altında, onun üzerine uzanıp uyuyorlar. YAZI 1979/4-5 (Algan, R. (2015). Kısa metinler ve saat kulesi. Pan Öykü)
Kaleminize sağlık. 🙏🌸