Kültür ve Değişim

Yekta Yıldızlı 318 Görüntüleme Yorum ekle
2 Dak. Okuma

Dünya, muhtelif kültürlerle doludur. Bu kültürleri inşa edenler ise insanlardır. Elbette ki bu inşa sürecinde birçok değişim de olmuştur. Hiçbir varlık olduğu gibi kalmazken, kültürün değişim direnciyle baş edebileceğini düşünmüyorum. Çünkü değişim öyle bir savaşçıdır ki karşısında olan hiçbir şeye şans tanımaz.

Eskiden gelen şiirler, öyküler, masallar, türküler, oyunlar vb. elbette ki varlığını korudu. Hatta aynı biçimini ve içeriğini korumaktadır. Fakat asıl bahsetmek istediğim, kültürün somutluğu değil soyutluğudur. Çünkü insan ilişkilerinden teknolojiye, bayram ziyaretlerinden şeker toplamaya, saygıdan sevgiye, merhametten iyiliğe kadar birçok soyut kültür öğesi değişime uğradı. Bu değişimlerin olumlu yanları az da olsa bulunmaktadır. Fakat olumsuz yanları ise daha çoktur. Bunca değişimin şahidi bizler, gözlerimize bile inanmak istemeyiz artık. Zor geliyor çünkü. Bir selamın bile esirgendiği şu garip çağda, değişimin bu denli kölesi olmak hiç doğru olmuyor.

Aslında değişim iyidir, güzeldir; kimi zaman bereket, kimi zaman ise selamettir. Fakat değişim, toplumdan soyutlanmak olmamalıdır, aksine topluma hizmet etmeyi kendine borç bilmektir. Hatta değişim, var olana katkıda bulunmaktır. Örneğin; şairler, şiirin doğasını geçmişin önemli yazarlarından görmüştür ve okuya okuya, dinleye dinleye bugüne kadar şiiri sarmal bir şekilde ilerletmişlerdir. Birçok tarzda yazmaya başlamışlardır, en çok da değişime boyun eğmeden, kendi çizgisine de sadık kalarak ve değişimi doğru anlayarak.

Şunu unutmamalıyız: Değişim, insanı ya kökten bitirir ya da dört dörtlük geliştirir. Bundan dolayıdır ki kültürün her yerde kalıcı olarak kalması mümkün olmamıştır.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version