Zamanın bir yerinde, kimsenin bilmediği bir yerinde yaşadı lotus çiçeği.
Varlığını sessizce belli etmeden yaşamak istedi.
Zaman zaman hüzünlenirdi lotus çiçeği.
Dökmeseydi gözyaşını, bilirdi ki zehirlerdi kendisini.
Varlığı sahiplenilmeyecek kadar değersiz.
Yokluğu olmasından huzurlu.
Döktüğü tüm gözyaşlarını yine de umut ederek bıraktı ardında.
Ben buradayım, varım, görün beni demek için.
Kalbinin derinliklerinde sakladı tüm yaralarını.
Varlığından haberdar olmadığı şeyin acısını yaşıyordu içinde.
Gitmek, gitmek ve gitmek.
Güneş doğarken söylediği, ay çıkarken istediği tek şeydi bu dünyadan gitmek.
Gideceği yer hakkında bir fikri yoktu.
O sadece gitmeye aşık bir çiçekti.
Lotus Çiçeği

Bu İçeriği Paylaş
Şair
1 Yorum
1 Yorum
Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile..
Seni ben geçerken,
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ”O” geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.