Kültürlerin doğduğu, çeşitli dinlerin, dillerin ve ırkların birlikte yaşam bulduğu, aziz ve tarihi bir coğrafya olan Mezopotamya’nın önemli bir parçasıdır Mardin.
Mardin ikiye ayrılmaktadır: Eski ve yeni diye. Yeni Mardin günümüz şehir tipinde inşa edilmiştir. Fakat eski Mardin böyle değildir. Tamamen kendine özgü, karma bir mimari üslupla inşa edilmiştir. Bu mimari anlayış aslında bir hoşgörüyü de inşa etmiştir. Örneğin; eski Mardin sokaklarında gezerken bir evin altından tünel gibi bir geçit geçmektedir. Normalde bir evin temeli yere sabit konumda olur bildiğimiz üzere. Fakat eski Mardin’de bu böyle değildir. Bahsettiğim hoşgörü aslında paylaşımcılığı ve bencillikten uzak bir anlayışı ortaya koymaktadır. Sonuçta o evin sahibi “ben evimin altından yol geçmesini istemiyorum” diyebilirdi. Fakat bunu değil bir sağduyuyu tercih etmiştir. İşte eski Mardin ve insanlarının durumu ve tutumu böyle bir hoşgörüyü meydana getirmiştir.
Mardin ve hoşgörü analizinden sonra biraz da Mardin şehir yapısının detaylarından bahsetmek isterim. Öncelikle eski Mardin bir tepe üzerinde yer almaktadır. Yeni Mardin’den eski Mardin’e şehir içi minibüsleri ile ulaşım sağlanabilmektedir. Fakat bu araçlar eski Mardin’in içerisine girmemektedir. Ona yakın bir yerde inip 150-200 metre yürüdükten sonra ulaşabilirsiniz. Eğer aracınız var ise eski Mardin’in içerisine araçla girmek mümkündür. Tabi eski Mardin’i gezmek için yürümeyi sevmeniz de gerekmektedir. Çünkü o kadar çok gezilmesi ve görülmesi gereken yerler var ki oralara ancak yürüyerek gidilmektedir.
Eski Mardin’e giriş yaptıktan sonra adım adım çarşısına da girmiş olunuyor. Sağda ve solda karşılıklı dükkânlar, aralarında sadece tek yönlü bir araç yolu, yoğun bir sabun ve kahve kokusu bulunmaktadır. Bu söylediklerim çarşı boyunca devam etmektedir. Çarşının içerisinde biraz ilerledikten sonra gerek sol taraftan gerekse sağ taraftan çeşitli yollarla eski Mardin sokaklarında gezme imkânı bulunabilmektedir.
Eski Mardin sokakları tamamen eski yapılardan meydana gelmektedir. O sokaklardan geçerken tarihin kadim coğrafyasının adeta bir ayna gibi yansımasını görmektedir insan. Büyüleyici, düşündürücü ve şaşırtıcı bir ruh hâli ile o sokaklarda gezildiği söylenebilir.
Mardin çeşitli tarihi yapıları ve eserleri içerisinde barındırmaktadır. Bunlar: Mardin Ulu Cami, Zinciriye Medresesi, Kasımiye Medresesi, Dara Antik Kenti, Deyrulzafaran Manastırı, Bakırcılar çarşısı vs. gibi önemli yerlerdir.
Son olarak şunu söylemek isterim: Mardin gezilmesi ve görülmesi gereken bir yerdir. Sadece oraya gidip bir yerleri görmekten ziyade, oranın tarihiyle de empati kurmak gerekmektedir. Sonuçta Mardin, çeşitli kültürlerin kisvesi içerisinde yoğrulan bir hoşgörü ve tarih kentidir.