Meğer İnsan

Feyza Şeyma Akyol 565 Görüntüleme 2 Yorum
2 Dak. Okuma

Meğer insan içinde kocaman bir hayat yeşertebilirmiş. Kimse bilmesin istermiş, zamanla eker, sular ve sevgiyle büyütürmüş. Büyütürmüş ki o hayatın içindekiler o insanı başka bir aleme taşıyabilsin.

İnsan sadece içindekilere umut edebilirmiş, kimse bilmez ya içteki umudu daha kolay koruyabilme ve sahip çıkabilme bahanesi olsun. O yüzden bir insanın içindeki umut onu büyütüp sevgiyle sarabilirmiş.

İnsan dünyada olmayanı da sevebilirmiş, gözle görülmeyen fakat gönülle hissedilip anlamını bulan birçok duygu ve öğretiler varmış…

İnsan bu hayata tek doğar, büyür, öğrenir ve zamanla tek olmayı öğrenirmiş. Meğer sanıldığı gibi herkes alışamazmış tek olmaya , tek olmanın verdiği özgürlüğe yabancı olan bir sürü insanın var olduğu bir hayatı paylaşmaya da hazır olmayan nice ruhlar varmış…

Meğer herkes sevileceğini sanırmış ama sevilmek herekse nasip olan bir şey değilmiş.

Meğer güven huzur demekmiş, samimiyet, sadakat demekmiş. O olmazsa problemleri eksik olmadığı, kendi içinde de olsa küçük bir kaosun hep var olabilme ihtimalinin bulunmasıymış.

Meğer herkes mutlu da doğmazmış. Büyüdükçe mutsuz doğmayı haksızlık sayanlar da varmış. Mutsuzluk dedimse bizim köyde doğmuş olmamız, mamasız büyümemizi, sepet dolusu oyuncaklarımızın olmaması değilmiş, bizim mutsuzluk diye düşündüğümüz şeyler onların hayalleriymiş.

Kim bu insanlar?

Doğmayı mutsuz sayanlar…

Hiçbir şeyden haberleri yokken savaşın içine doğan çocuklar. Esas mutsuzluk buymuş.

Meğer onların mutsuzluğu savaşa doğmakmış, ninni ne bilmezlermiş. İlk duydukları şey büyük ve ürkütücü sesler. Büyüdükçe öğrenmişler o yüksek seslerin nelere ait olduğunu. Bomba sesi, patlamalar, evlerin yıkılışının o büyük gürültüsüymüş.

Mutsuzluk onun doğmasıymış, o doğunca annenin öleceğiymiş, yaka paça öldürülebileceğiymiş. Büyüdükçe öğrendiği ilk rengin kan kırmızısı olduğuymuş. O renk her yerde varmış.

Her çocukta…

Sanırlarmış ki dünyada hakim olan tek renk kırmızı.

Meğer mutsuz doğmak açlığı daha çocukken öğrenmekmiş. İki ekmeği bir arada görememekmiş.

Meğer dünyada gözyaşı en çok ağlarken akarmış, gülerken gözden yaş gelmek ne demek bilmeyen ne çoğumuz varmış. Gözyaşı onlar için sadece hüznü beraberinde getirirmiş.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version