Merhametin eksik olduğu bir zamanda, dünyada yaşıyoruz.
Merhametin sözlük anlamı “Acıma Duygusu”dur. Evet, acımak lazım merhametsizliğimize…
Acımasızlığın nirvana yaptığı bir dünya… Bizler merhamet etmeden, merhamet edilmesini bekliyoruz. Ama nafile… Sonra da merhamet kalmamış insanlarda diyoruz. Sanki bunu diyen başka bir dünyada yaşıyor sanırsınız.
Bana göre merhamet, sevginin mayasıdır. Merhametli olan sever, sayar, acır, acıtmaz, üzülür, üzmez. Merhamet duygusunu kaybeden, çok şey kaybetmiştir.
Merhamet olsaydı, savaşlar olmazdı. Merhamet olsaydı, dünya yaşanmaz olmazdı. Merhamet olsaydı, açlık olmazdı. Merhamet olsaydı, zengin fakiri ezmezdi. Merhamet olsaydı güçlü, zayıfı ezip üzerinde sevinç çığlıkları atmazdı. Merhamet olsaydı, dünyada silahlanma yarışı olmazdı. Merhamet olsaydı her yer sevgiyle dolardı, yaşanılan, huzurlu bir dünya olurdu.
Öğretmen öğrencilerine merhametli, doktor hastasına, anne ve babalar çocuklarına merhametli olsaydı. Etrafımızda oluşan merhametsizlik girdabını oluşturmamış olurduk. Bizler ne büyüklerimize ne de küçüklerimize merhametli oluyoruz. Yaptığımız hatalardan, yanlışlar kazanmış insanlar yetiştirdik ve nelerin sıkıntısını çekiyorsak bilelim ki biz kendi kendimize ettik bunu…
Ailesiyle, okuluyla ve toplumuyla ne kadar merhametli bireyler yetiştirirsek, o kadar merhametli bir dünya kurmuş oluruz. Yoksa hepimiz yaşanılamaz bir dünyada üzüntülerle yaşamaya devam etmiş olacağız.
Ümitsiz olmamak lazım merhametin büyülü dünyasını kurmak her zaman bizim elimizde.