Günümüzde sürekli değişen modern dünyanın olumlu getirileri olduğu kadar olumsuz getirileri de vardır. Olumlu getirileri ulaşım, iletişim ve teknolojinin sürekli değişip gelişerek insan hayatını kolaylaştırmasıdır. Olumsuz getirileri bireylerin kendinden ve diğer insanlardan uzaklaşması, bireyler arasındaki iletişimin zayıflaması, her şeye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu için hiçbir çaba sarf edilmemesi sonucu ortaya çıkan sağlık sorunları. Peki modern yaşama uyum sağlayabilmek ve olumsuz getirileri en aza indirgemek için neler yapılabilir?
DEĞİŞİME AÇIK OLMAK
İlk ve en önemlisi değişime açık olup sürekli uyum sağlayabilmek içi gayret etmek. Gerçek şu ki değişim insanlarda kaygı uyandırabilir ama hiçbir durum göründüğü kadar kötü değildir neden değişimden korkuyorsunuz bunun temel sebebini belirleyin, sizi endişelendirecek bir değişim için kararsızsanız bu durumun avantaj ve dezavantajlarını gözden geçirmeyi deneyin. Hiç ummadığınız durumlardan beklemediğiniz kadar zevk alabilirsiniz.
SOSYAL BAĞLARI KUVVETLENDİRMEK
Günümüzde sosyal ilişkiler herkesin sosyal medya platformlarına erişim sağlayıp yakınlarındaki bireylerle iletişim kurmaya ihtiyaç duymaması sebebiyle zayıflamıştır. Fakat iletişim eksikliği birey için potansiyel bir becerinin kaybıdır. Bu durumun farkında olup geliştirmeye ve iyileştirmeye çalışmak kişisel gelişiminizde çok yol katetmenize yardımcı olacaktır. Değişime açık olmanın yanı sıra spontane yaşamı bir kenara bırakıp rutinlerin dışına çıkmak da hiç beklemediğiniz yanlarınızı, zevklerinizi, aktiviteleri keşfetmenize yardımcı olacaktır. Çeşitli aktiviteleri yaparken ilerde çok memnun kalacağınız arkadaş ilişkileri kurabilirsiniz.
Bu sosyalleşme süreci içerisinde üstün bir konumda olduğunuza inanıp diğer insanları sıradanlaştırmak yerine, her insanı çeşitli özelleri ile kabul edip kendi içlerinde belirli değerler taşıdıklarına inanmak size yardımcı olacaktır. Kimse tam anlamıyla iyi veya kötü değildir böyle düşünmek sizi insanlardan uzaklaştırır.
İÇİNİZDEKİ BOŞLUK DUYGUSUNU AŞMAK
Giderek yitirilen değerler, insanların sürekli anlam arayışı içerisinde olması bireylerin içsel dünyasında boşluk duygusunu oluşturdu. Bu boşluk duygusu nasıl dolabilir? Bu durumun oksitosin hormonu ile iyileştirilebileceğine dair görüşler bulunmaktadır. Oksitosin mutluluk duygusunda da büyük rol oynayan aşk hormonu diye de bilinen bir hormondur. Oksitosin hormonunun salgılanmasına sebebiyet veren durumlar: sarılmak, birine yardım etmek, sosyal sorumluluk projelerine katılmak, evcil hayvanınızın bakımını üstlenmek, birini mutlu edip ona iltifatlar etmek, hayal kurmak…
MİNİMAL BİR YAŞAMI BENİMSEMEK
Devrimizin en büyük olumsuz getirilerinden bir tanesi de insanları sürekli tüketici bir konuma koyması oldu. Sosyal medyada gördüğümüz veya bize pazarlama stratejileri ile dayatılan ürünleri almak bize bir doyum sağlıyormuş gibi görünmekte ve içimizdeki boşluğu sürekli alışveriş yaparak veya tüketerek doldurmaya çalışmaktayız. Aslında hem bizim sağlığımız hem de yaşadığımız çevre kirliliğini önlemek adına daha az tüketip daha fazla üretmek yerinde olacaktır. Bu nedenle yaşantımızı sadeleştirebiliriz buna ise eve yaptığınız haftalık alışverişte, dolabınızda bulunan eşyalarda, cilt bakım rutininizde, evinizde bulunan aksesuar veya mobilyalarda sadeleşmeye giderek başlayabilirsiniz. Tüketmek bireyin olduğu yerde saymasına beyninizi uyuşturmaya neden olurken üretmek hem sizi hem de beyninizi dinç ve sağlıklı tutar.
