Gittin,
İçimde bir yer öldü,
Sanki annem yeniden öldü.
Mürekkep kurudu kalemde,
Kağıtlar sararıp soldu.
Kaç harf lazım seni yazmak için?
Hiçbir imge layık değil gözlerine.
Kaç satır lazım saçların için?
Hiçbir betimleme yetmez gülüşüne.
Hiçbir turnaya güvenmiyorum selâm hususunda.
Ya tam anlatamazlarsa selamımı,
Özlemimi,
Hasretliğimi?
Ya eksik anlatırlarsa, ne yaparım?
İşte korkum bundandır ki,
Toprağa anlatıyorum özlemimi,
Olduğun memlekette arpa çiçekleri açsın diye.
Gökyüzüne anlatıyorum hasretliğimi,
Belki aynı yağmurda ıslanırız diye.
Rüzgârlara veriyorum gözlerimi,
Yüzüne, saçlarına,
Tenine sürünsün diye.
Sonunu bir yere bağlayamıyorum bu şiirin.
Gidersen git.
Elbette yaşarım sensiz de,
Ancak eksik.
Ve bu kağıt gibi birçok kağıt daha müsveddeye ayrılır, o kadar…