Bu gün Cuma…
Dün akşam evi toparladım, biraz da temizlik yaptım. Çünkü evi temiz bırakmam lazım, yoksa rahat edemem. Ve TEZ yazıyorum, makalelerim var bir sürü. Nasıl yetiştireyim? Hem evim temiz olacak, hem makalelerimi yetiştireceğim. Haa bir de bu gün İstanbul’a gidiyorum müstakbel kocacığımın yanına. Nasıl yani tırnaklarım ojeli olmasın, saçlarım fönlü… Ben kadınım güzel olmam lazım… Kadın diyorlar ya, işte öyle.. Ama çok az zamanım var nasıl yapacağım? Bir de ben spor yapmayı, yürümeyi de severim. Ayrıca ben heykeller yaparım kilden. Bir de piyanoyu çok güzel çalmayı hayal ediyorum. Zamanımı nasıl ayarlasam kiiiii… Hepsine zamanım olsa diye plan yapamıyorum… 🙁
Yapmak istediğimiz o kadar şey olmasına rağmen zamanımızın kısa olması beni bi hayli üzüyor.
Olay sadece tezi yetiştirip spor yapabilip aynı zamanda da heykel yapmak, piyano çalmak değil… Olay, seni mutlu eden şeylere zaman ayırabilmek.. Evet sevdiğin her şeye. Ve her şeyi de çok sevemezsin, sevmezsin…
Hayatımızı planlarken odaklanacağımız şey sevgi olmalı bence. Yapacağın işi sevmelisin, pişirdiğin yemeği, giyeceklerini, saçlarını taradığın tarağı bile…
Evet sevgi sende mutluluk hormonu salgılatır. Bunu da hayatına devamlı olarak getirmek istiyorsan sevmediğin ne varsa hayatından çıkarmalısın. NE VARSAAA…
Mesela bazı insanlar sabah bir fincan kahve içer. Kahvenin kalori yakma oranı çok fazla olduğu için zindelik yapar, uyanık tutar. Ama bazıları sadece tadını alabilmek için özel kahve saati ayırır kendine. Kokusunu, tadını sever çünkü. Sevsen de, sevmesen de kahvenin içindeki kafein adrenalin dediğimiz hormonu artırarak metabolizmayı hızlandırır, kalori yakar ve zinde tutar. Ayrıca severek içtiğin kahve, mutluluk veren seratonini artırarak seni daha da mutlu eder. Yaaaa evet, sevdiğin şeyleri yap ki o şeyler hem kendi işini yapsın, hem de senin beynin seni mutlu eden o SERATONİN deneni salgılasın…
Tabi biz insanız ve bazen en yükseğe tırmanmak için sevmediklerimizi seviyormuşuz gibi yapmayı da biliyoruz. Tabi tırmanmak için o basamaklar sana lazım haklısın. En zirve yoktur aslında bir basamağın üstünde başka bir basamak vardır. Ve o basamaklar bitmeyecek. Ama hayat bitecek. Mutsuzlukla bastığın hayatın her basamağı seni mutsuz bir şekilde yaşlanmaya ve ölüme götürecek. Zamanımız bu hayatta çok az, acele etmek lazım mutluluk için. Bu sevgi yanı başımızda ama farkında değiliz. Neden biliyor musunuz, çünkü kaybederken anlıyoruz sahip olduklarımızı…
Mutlu kalın.