Empati, iletişim halinde olduğumuz bireyin yerine kendimizi koyarak onun neler hissettiğini, neler düşündüğünü anlayabilmek ve doğru cümlelerle karşımızdaki bireye anladıklarımızı ifade edebilmektir. Empati ile sempati farklı iki kavramdır ancak genel olarak karıştırılmaktadır ve birbiri yerine kullanılmaktadır. Sempati daha çok karşımızdaki bireyin duygularını ortak olmak daha çok duygudaş olmak hatta taraf tutmaktır. Karşımızdaki kişiyle içinde bulunduğu olay ve durumlara karşı yaşadığı duygu durumları sizde de oluşmaya başlar yani o kişiyle beraber sinirlenir, üzüldüğüne üzülürsünüz.
Empati ile sempatiyi ayırdığımıza göre nasıl daha empatik davranabiliriz buna değinelim. Öncelikli olarak empatik bir birey olmak istiyorsanız içsel bir yolculuğa çıkmanız gerekmektedir çünkü siz kendinizi tanıdıkça ve fark ettikçe diğer insanları anlamak ve hissettiklerini anlamlandırmak daha da kolaylaşacaktır. İlk olarak kendi keşif sürecimizi başlatıyoruz. Nelerin sizin duygu durumunu harekete geçirdiğine odaklanın ve nasıl tepkiler verdiğinizi bir mercek altına alın.
Kendini keşfetme ve tanıma süreci hayat boyu devam eden bir süreçtir, empatik davranabilmek için sürece başlamak ve devam ettirmek yeterli; tabi ne kadar odaklandığınız ve yol kat ettiğinize bağlı olarak gelişim göstereceksiniz. Kendini tanımaya başlarken ilk olarak düşüncelerinize ve duygularınıza odaklanın. Duygular çoğu zaman harekete geçirici enerji kaynağıdır ve bazen anlamlandıramadığımız şekilde davranırız, bu gibi durumlarda kendinizi bir kameradan izlediğinizi hayal edin ve o andaki duygu ve düşüncelerinize dikkat edin. Duygular davranışlara yön verebilmektedir. Örneğin “Şimdi neden böyle davrandım ki?” sorusunu kendinize sorduğunuzda duygularınızın size neler söylediğini ve zihninizde ne gibi düşüncelerin meydana geldiğini fark edelim. Bu alıştırmalar sizin duyguları ve düşünceleri daha iyi anlamanıza kendinizi tanıdıkça diğer insanları daha kolay anlamanıza fayda sağlayacaktır.
İkinci olarak içsel dünyayı yansıtan kitaplar, filmler faydalı olacaktır. Her insanın olaylar karşısında yaşadığını deneyim özeldir, duygular ortak olabilir ama duyguları harekete geçiren şema yapıları farklılaşır. Bazıları üzen durumlar bazıları sevindirebilir, bir insanı anlamak istiyorsak kişinin şema yapısından yansıyan düşünce sistemine odaklanmak gerekir. Değerler sistemine ve karakter yapısı da durumu özelleştirmektedir.
Üçüncü olarak empati kurabilmenin önemli koşullarından biri karşımızdaki bireyi tanımaktır ve tanımaya yönelik işlevsel sorular sorabilmektir. Kaliteli ve yerinde bir soru size kişiyi tanımaya dair bir geçit sağlayacaktır. Soruya verdiği yanıtlar kendisine, başkalarına ve dünyaya nasıl bir bakış açısına sahip olduğunu öğrenmenizi sağlayacaktır. “Bu konuda ne düşünüyorsun? Sana ne hissettirdi? Nasıl bir tepki verdin? Bu olayın veya durumun farklı bir açıklaması olabilir mi? Farz edelim ki bu şekilde değil sen yine de böyle hisseder miydin? Bu konuda düşündüğün şeyi kanıtlayabilir misin?” soruları doğru yerde sorulduğunda fayda sağlayabilir. Doğru yeri nasıl anlayacağım diyor olabilirsiniz bu konuda net bir cevap verilmesi zor çünkü bireyle etkileşim kurulmalı ve güven bağı oluşmalı. Güven duygusu geliştikçe birey kendi olabilir ve kendini daha rahat açabilir. Kendini açmasıyla tanıma süreci başlayacaktır. Ayrıca bireyin kendini açmaması veya paylaşımda bulunmayıp güvenli bölgesinde kalması gibi durumlar da bireye dair ipuçları verecektir. Güven duygusu zedelenmiş, kırılmaktan korkan ve incinmek istemeyen bir birey olduğu için paylaşım yapmayabilir veya aranızda güven bağı oluşmamış olabilir. Güven bağı oluşmadan sorduğunuz sorular etkisiz olacaktır hatta karşınızdaki kişiyi sorularınız daha tedirgin edebilir ve kendini savunmaya geçebilir. Bu sebeple doğru zamanda sorduğunuz soru doğru bir geri bildirim ve sonuç verecektir.
İnsanlar anlaşılmak ister, anlaşıldığını hissettikçe de bir bağ oluşur ve bu bağ ilişkinin daha sağlam temeller üzerinde sağlıklı bir şekilde devam etmesine kaynaklık eder. Birbirimizi anlama çabasında olduğumuz, değer verdiğimiz sağlıklı güzel günlere diyerek hepimize empatik ilişkiler diliyorum.