İnsanın bir birey gibi yetişmesinde ailenin önemi çok büyüktür. Her insanın sonraki kaderi, toplumdaki yeri aile terbiyesine bilavasıta bağlıdır. Çocuk ailenin aynasıdır. Çağdaş dünyamızda çocuk yetiştirmek oldukça zorlaşmıştır. Ailede iyi bir çocuk yetiştirmenin ilk şartı ebeveynlerin çocuklar arasında adaletli davranmaları, birini diğerinden üstün görmemeleridir. Eğer anne baba bu şartı göz ardı eder ve çocuklar arasında fark koyarsa bu evlatları arasında kıskançlık ve nefrete sebep olur ve kıskanç, nefret dolu bir birey yetiştirmiş olurlar.
Bunun dışında anne baba çocuklar için birer örnektir. Onların yaşam tarzı, düşünceleri, sosyal faaliyetleri çocuklar tarafından küçük yaşlarından beri kendine mal edilir ve onların dünya görüşünde yer bulur. Elbette ki her ebeveynin çocuk yetiştirme fikri farklıdır. Her kesin değerleri, zihniyeti farklı olduğu gibi çocuk yetiştirme konusunda da farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Ama değerlerimiz, fikirlerimiz ne olur olsun çocuklarımıza küçük yaşlarından güven hissini, kendine inanmasını aşılamalı, onu ne kadar sevdiğimizi hissettirmeliyiz. Yaramaz sayılan çocukları bile vurmaktan, bağırmaktan kaçınmalı, onları başka vasıtalarla sakinleştirmeli, sorumluluk vermeliyiz. Çocuklarla uzun uzun sohbetler etmekten kaçınmamalı, onlara saygı duymalı, odalarına girerken kapıyı çalmadan girmemeliyiz. Bu bile onlara kendilerini sevdirecek, saygı duyarak, kendilerini değerli hissettirecektir. Saygı gören çocuk mutlaka saygı gösterecektir. Onlara bizim malımız değil emanetimiz gibi davranırsak, güven verirsek ileriki yaşlarda onlar da bu duygularla bize geri dönecek ve bize tam inanarak güvenecekler.
Çocuklarımızın sağlıklı ve bilgili olmaları için de elimizden geleni yapmalıyız. Onlara zamanın değerini anlatmalı, sağlığın ve disiplinin öneminden bahsetmeli ama bundan bahsederken baskı göstermemeli, arkadaşça sohbet ederek anlatmaya çalışmalıyız. Boş vakitlerimizde onlarla beraber kaliteli zaman geçirmeli; doğa yürüyüşleri yapmalı, müzeleri gezmeli, sinema izlemeli, beraber okuduğumuz kitaplardan bahsetmeli, oyunlar oynamalıyız. Onlara zamana karşı tutumlu davranmayı, gerekirse plan yaparak hareket etmeleri gerektiğini anlatmalıyız. Bu tutumluluğu hayatının her yönünde kullanmayı bilmelerini sağlamalıyız. Ve bunları öğretirken dürüst ve verdiği sözlerin arkasında durmanın ne kadar önemli olduğundan bahsetmeliyiz.
Çocuklarımızı sevelim, sevindirelim. Bu o kadar da zor bir şey değildir. Onlarla beraber zaman geçirelim, eğlenelim, baskıcı olmadan disiplinli olmalarını sağlayalım. Ev işlerinde onların yardımına ihtiyacımız olduğunu söyleyelim ve derslerinde de biz onlara yardımcı olalım. Birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu sevgi ile onlara anlatalım, hissettirelim. Bir şey anlattığı zaman sizin için önemsiz olsa bile onun gözlerinin içine bakarak sabırla onu dinleyin… Empati yapmaktan kaçınmayın. Onun rahatsızlığını, korkusunu gidermeye çalışın. Ona duygularını ifade etmeye fırsat verin.
Belli zaman sonra kendi ayakları üzerinde durabilen, dürüst, vicdanlı evlatlar yetiştirdiğini gören anne babadan daha mutlusu olamaz. Onları nasıl görmek istiyorsak onlara öyle davranmalıyız. Dedelerimizin dediği gibi; “Ne katarsan aşına, o çıkar kaşığına…”
Aşımıza sevgi, şefkat, merhamet, dürüstlük katalım ki karşımıza da onlar çıksın…