Sizi düşüncelerinizden vazgeçirmeyen, ama bir o kadar da şaşırtıcı olan şeyler!
Nefes almak!
Haydi, bakalım, nefes almak ne diye düşünmüyorsunuz?
Evet, yanlış duymadınız, nefes almaktan bahsediyorum. Çoğumuz için nefes almak o kadar doğal bir harekettir ki, bunun üzerine düşünmek bile aklımıza gelmez. Ancak bir gün, tam olarak düşüncelerimizi sorgulamaya başlarken, oksijenin ciğerlerimizi acıttığını fark ettiniz mi hiç?
Evet, çok ama çok nadir de olsa oksijeni bize acı verebilir. Bu konuda detay vermek gerekirse, ciğerlerimizdeki bronş tüpleri oksijen taşıyan hava ile temas ettiğinde, normalde rahat nefesler üretildikten sonra hissettiğimiz bir ağrıya neden olabilir. Bu durum, genellikle bronşit veya solunum yolu iltihaplanması gibi bazı hastalık durumlarında ortaya çıkabilir. Ancak bu tür koşullar oldukça nadir olduğu için, çoğu insan oksijenin acıtabileceğini hiç düşünmez.
Neyse ki, sadece nefes almak değil, konuşmak da tedavi gibi bir etkiye sahip. Böylece, ciğerlerimizi acıtan bu olağanüstü performanstan yararlanalım ve konuşalım!
Şu anda tam da bunu yapıyoruz zaten, değil mi? İşte yaralarınız yaralarıma şimdi denk geldi, şimdi nefeslenme ve konuşmamızın tam sırası!
Bu arada, konuşma becerimiz de aslında ilginç bir eylem. Düşünsenize sadece beyin ve dil kaslarımızın bir araya gelmesiyle birbirimizle iletişim kurabiliyoruz. Hemen aklıma şu soru geliyor: sözcüklerin bir araya gelmesi ile nasıl bu kadar eğlenceli hikâyeler oluşabiliyor? Belki de sadece dilin değil, kelimelerinde bir yeteneği vardır. Bazı kelimeler ciddi ve sıkıcı zamanlarda bazı kelimeler de espri yeteneğine sahiptir. İşte bu yüzden, neyi değiştirebilirsek hiç söylenmeyen şeyler hakkında konuşup, kelimelerin gizli gücünü ortaya çıkarırken hem bilgilenebiliriz hem de gülümseyebiliriz.
Sonuç olarak nefes almanın ciğerleri acıtabileceği düşüncesi belki de biraz saçma olabilir. Ama hayatta kalmak için bazen saçma olan şeyler bile gerçek olabilir, değil mi?
O yüzden düşüncelerimizi sorgulamaktan ve her şeyi biraz daha detaylı konuşmaktan asla çekinmeyelim.
Kim bilir, belki de ömrümüzün daha canlı ve bilgilendirici kayıtlarını keşfederiz.
Şimdi yaratıcılığı haydi biraz kucaklayalım ve düşüncelerimizi özgür bırakalım!
Bazen en küçük anları bile kaçırıyoruz nefes almak gibii… bi soluk vermemizi sağlayarak farkındalık oluşturduğunuz için teşekkürederiz düşüncenize sağlık…
Emrullah bey gerçektende çok güzel bilgiler ve düşüncenizle bizleri aydınlattığınız için çok teşekkür ederim.Hiç düşünmediğimiz konularda farkındalık oluşturduğunuz.Tekrar teşekkür eder, başarılarınızın devamını dilerim.Saygılarımla…