Hayatların bitap düştüğü bu devirde merhametini ve iyiliğini korumuş insan ne mümtaz insandır.
“Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir, Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.” (Zilzal Suresi 7-8 Ayet-i Kerime)
Sevgili okurlarım, bu ayetin manası o kadar ağır ki, kul hakkı bilene öğüt olarak yeter de artar bile… İnsan eğer tam manasıyla anlasa niye yaratıldığını “insanların hepsi kötü, uzak duralım insanlardan” cümlesini söylemezdi, çünkü insanın fıtratında manevi bağ var, siz ne kadar uzak dursanız da kaderinizde yazılan kişilerle karşılaşırsınız… Bu yüzden birbirinize kötü zanla (düşünceyle) bakmak yerine birbirinizi sevmeyi deneyin.
Malumunuz hak iki kısımdır; biri Allah hakkı diğeriyse kul hakkı.
Allah hakkı; ibadet, şükür ve sabırla ödenir.
Kul hakkı; karşınızdaki insanın hakkını yemeden yaşamanızdır.
Mesela bir kimsenin emeğini bozmak haktır, bir kimsenin ekmeğine, ırzına göz dikmek haktır, bir kimseyi suçsuz yere üzmek haktır, bir kimsenin suçsuz yere hakkında şüphe etmek haktır… Daha pek çok misal vardır, bunlar örneklerin sadece bir kaç tanesidir.
Allah Kur’an-ı Kerim’de, “Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz, Bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya Suresi, 35. Ayet-i Kerime) buyurmuştur.
Sevgili okuyucularım, imtihan hakkında birçok ayet var. Eğer gerçekten akıllı ve mantıklıysak, bu dünyada her şeyin geçici olduğunu anlarız ve geçmiş yüzünden gelecekteki gelen güzellikleri elimizin tersiyle itmeyiz. Çünkü imtihan da haktır ve her bir gelecek olan şeyin vakti vardır; imtihanın da, mükafatın da.
“Kim bilsin içindeki acının yaktığını;
Kalbine lav gibi aktığını,
Derdinle hemhal değilse kişi,
Gönlünden akan yaşları.”
Bu dörtlükte de belirttiği gibi; insan, insanın derdiyle hemhal olmalı ki kendi derdi de giderilsin… Ne yazık ki insan, bencil olduğu için sanıyor ki tek dertli kendi… Bu kadar bencil ve kibirli olmaya ne hacet?
Bu devrin insanları olarak nefislerimize o kadar düşkünüz ki, gerçeklere kör ve sağırız. Ama elbette ölüm geldiğinde bu gerçeği anlayacağız…
Sabır ve sükûnetle yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bir dahaki yazımda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.