Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Çeşitleri

Begüm Vural 407 Görüntüleme Yorum ekle
7 Dak. Okuma

“Dışarı çıkarken ütünün fişini çekmiş miydim? Az önce kontrol etmiştim ama çekmemiş de olabilirim. Galiba fişi çekmedim, eve dönüp yeniden kontrol edeyim.” “Bu kitaplıktaki kitapların düzeni çok karışık. Hepsini renklerine, kalınlıklarına ve büyüklüklerine göre tek tek sıralamalıyım.” “Şimdi misafirler gittiğine göre evin her köşesini iyice temizlemeliyim. Yoksa mikrop bulaşır ve hasta olabilirim. Tekrar geldiklerinde yine temizlerim.”

Bu cümlelerden ne gibi duygular sezdiniz? Belki biraz kuşku, belki korku ya da kaygı hissini algıladınız. İşte kişinin kendisini kuşkulu, huzursuz, kaygılı ya da korkulu hissetmesine yol açan ve kendi isteği dışında zihninde oluşan tekrarlayıcı düşüncelerine obsesyon diyoruz. Obsesyonda tıpkı bu cümlelerde olduğu gibi kişinin zihninde onu rahatsız eden düşünceler vardır. Ve bu düşünceler sürekli olarak kişinin zihninde tekrarlanır. Düşünceler zihinde o kadar çok yinelenir ki kişi bu huzursuzluktan kurtulmak için bazı davranışlarda bulunur. Kişinin takıntılı düşüncelerinin meydana getirdiği bu huzursuzluktan kurtulmak için tekrarladığı davranışlar da kompülsiyon adını alır. Dolayısıyla takıntılı düşünceler eşliğinde gelişen tekrarlayıcı davranışlar da obsesif kompülsif bozukluğu oluşturur.

Obsesif kompülsif bozukluk, çeşitli konularda görülebilir. En sık görülen obsesyon ve kompülsiyonlardan bazıları şunlardır:

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK ÇEŞİTLERİ

  • Kuşku Obsesyonu ve Kontrol Kompülsiyonu: Kişi çeşitli nesne, araç-gereçlerin ve elektrikli aletlerin açık kalmış olabileceğinden ya da fişlerinin prizde takılı kalmış olabileceğinden kuşku duyar. Bu kuşkudan kurtulmak için sürekli olarak kontrol davranışlarında bulunur. Örneğin kapının kilidini veya gaz ocağını açık kalmış olma düşüncesine karşı sık sık kontrol eder. Ya da ütü gibi elektrikli aletleri fişlerinin prizde takılı kalmış olabileceği düşüncesinden dolayı tekrar tekrar kontrol eder. Bu kontrol davranışları günlük hayatı da olumsuz etkiler.
  • Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompülsiyonu: Kişi mikrop kapma, hasta olma düşüncesi nedeniyle aşırı temizlik yapma davranışında bulunur. Örneğin kişi en ufak bir şeye dokunduğunda bile elini sık sık yıkayabilir. Gerekli olmadığı halde sık sık duş alabilir. Eve gelen misafirlerin mikrop taşıdığı düşüncesi ile ziyaret sonrası evdeki tüm eşyaları yıkayabilir, evin her köşesini her misafirlik sonrası gerekli olmasa da ayrıntılı şekilde temizleyebilir. Vaktinin önemli bir kısmını temizliğe ayırır ve günlük hayatta yapılması gereken diğer işlerinde aksamalar olur.
  • Simetri-Düzen Obsesyon ve Kompülsiyonları: Kişi zihninde sürekli olarak düzenli olma düşüncesini taşır. Ve davranışları da buna bağlı olarak şekillenir. Örneğin kişi, evindeki kitaplıkta bulunan kitapları kalından inceye, büyükten küçüğe ve renklerine göre saatlerce sıralar, bu işlemler tüm vaktini alır ve günlük olarak yapması gereken diğer işleri yapmaya vakit bulamaz hale gelir. Ya da yapacağı işleri belirli sayıda ve belirli bir sıralama içerisinde yapar. Ve bu aşırı düzen düşüncesi, kişinin yaşam kalitesini düşürmeye başlar.
  • Biriktirme-Saklama Obsesyon ve Kompülsiyonları: Kişi gerekli olabilir düşüncesi ile ihtiyaç duyulmayacak çeşitli eşya ve nesneleri saklamaya başlar. Ve bu durum artık kişinin hayatında alışkanlık haline gelir. Örneğin kişinin evinin her alanını gereksiz eşyalarla doldurması sonucu kişisel alanların normal kullanımı engellenmiş olur. Ya da kişinin lazım olmadığı halde almış olduğu tüm gazete ve dergileri düzenli bir şekilde biriktirmesi durumu da bu obsesyon ve kompülsiyonlara örnek verilebilir.
  • Sayma Kompülsiyonları: Kişi bazı işleri belirli sayıda yapmazsa başına kötü bir şey geleceğinden ya da işlerinin ters gideceğinden korkar.Ve bu düşünce ile tekrarlayıcı davranışlarda bulunur. Örneğin yolda yürürken karşısına çıkan tüm taşları sayar ya da herhangi bir şeyi yıkarken bunu üç kez tekrarlar.
  • Dini Obsesyon ve Kompülsiyonlar: Kişi dini konularda istemsizce takıntılı düşünceler geliştirir. Ve buna yönelik davranışlar sergiler. Örneğin kıldığı namazın kabul olmadığı düşüncesi ile kişi tekrar tekrar namaz kılar. Ya da dini kitapları veya yazıları aşırı şekilde tekrar tekrar okur.
  • Batıl İnanç ve Uğurlu-Uğursuz Sayı Obsesyon ve Kompülsiyonları: Kişi bazı batıl inançların ya da uğurlu-uğursuz kabul ettiği bazı sayı veya nesnelerin yaşamını etkilediği düşüncesindedir. Bu düşüncesini günlük yaşamda da davranışlarına yansıtır. Bu tür durumların ortaya çıkmasında kültürel faktörler de etkilidir. Kişinin evden devamlı sağ ayakla çıkması, merdiven altından geçmemesi, 3 sayısını uğurlu olarak kabul ettiği için her su içtiğinde bunu 3 yudumla tamamlaması gibi davranışlar bu tür obsesyon ve kompülsiyonlara örnek verilebilir. Kişi bu davranışlarda bulunmazsa o günün kendisi için kötü geçeceğini, yada işlerinin ters gideceğini düşünür.

Bu obsesyon ve kompülsiyonların dışında başkasına veya kendisine zarar vermekten korkma, cinsel içerikli obsesyon, rezil olmaktan korkma gibi konularda da OKB görülebilir.

Obsesif kompülsif bozukluğun ortaya çıkmasında genetik faktörlerin önemi büyüktür. Yapılan araştırmalara göre, anne-baba ve birinci dereceden yakınlarda görülen OKB, gelecek nesillerde de obsesif kompülsif bozukluğa yönelik risk faktörlerini artırmaktadır. Serotonin hormonunun işlevlerinde görülen bozukluklar, modelleme yoluyla öğrenilen takıntılı düşünceler, geçmişte yaşanan travmatik deneyimler ve mükemmeliyetçi kişilik yapıları da obsesif kompülsif bozukluğun oluşmasına neden olan önemli faktörlerdendir.

OKB NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Obsesif Kompülsif bozukluğun tedavisi uzun süreli ve zorlayıcıdır.Diğer tüm psikolojik rahatsızlık durumlarında olduğu gibi okb’de de danışanın terapi sürecine istekli olması ve huzursuzluk yaşadığı durumdan kurtulmak için kararlı olması gerekir.

Obsesif kompülsif bozuklukta en çok bilişsel davranışçı terapiler kullanılır. Böylece işlevsiz ve takıntılı düşüncelerin yerine gerçekçi ve işlevsel düşünceler yerleştirilir. Düşünce biçiminin değişmesi ile birlikte tekrarlayıcı davranışlar görülmez. Kompülsiyonlar kademeli olarak azalmaya başlar veya korkulan durumların üzerine gidilerek yüzleşme sağlanır. Böylece aile ve iş yaşamı da olumlu yönde etkilenerek yaşam kalitesi artmaya başlar.

OKB’nin tedavi sürecinde aile desteğinin de önemi oldukça büyüktür. Ailenin OKB’li bireyin davranışlarını sorgulamak ya da bunları yargılamak yerine onu anladıklarını ve yanında olduklarını hissettirmeleri de oldukça mühimdir.

OKB’de çoğu zaman ilaç tedavisi de kullanılmaktadır. İlaçlı tedavi ile birlikte beyindeki serotonin seviyesi artırılarak tedavi sürecine destek sağlanır.

Obsesif kompülsif bozukluk tedavi edilmediği takdirde beraberinde depresyon, yeme bozukluğu gibi farklı psikolojik problemler de ortaya çıkarabilir. Bu nedenle takıntılı düşünceleri olduğunu ve bu düşünce biçimleri sebebiyle yaşam kalitesini azaltacak derecede tekrarlayıcı davranışlarda bulunduğunu hisseden kişilerin mutlaka bir uzmandan destek alması gerekmektedir. Böylece pek çok psikolojik rahatsızlığın önüne geçilebilir ve sağlıklı düşünce yapılarıyla daha huzurlu bir yaşama kavuşulabilir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Begüm Vural
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version