UÇURTMANIN TELE TAKILMASI KAÇINILMAZDIR, ÇÜNKÜ GÖKYÜZÜ UÇURTMAYA AŞIK, UÇURTMA DA GÖKYÜZÜNE. UÇURTMA HIRÇINLIĞINA, GÖKYÜZÜ DE RÜZGARINA ENGEL OLAMAZ…
Öfke bilindiği üzere keskin bir duygu biçimidir, kimi zaman sonuçları çok ağır olabilir. Peki öfke bir ruh sağlığı olabilir mi?
Kişinin yaşadığı olaylar zemin olabilir, kimi zaman da zamansız kayıplar veya hastalıklar.
Öfke ve stres ne kadar benzer olsalar da aslında çok farklı duygulardır. Öfkenizi kontrol edebilirsiniz. Stres ise anlık bir duygudur, heyecana kapılmak gibi de diyebiliriz.
Kısaca bir insan öfkeli diye ona hasta diyemeyiz. Ayrıca ruh sağlığı çok ciddi bir hastalıktır ve tedaviler sonucu muhteşem sonuçlara kavuşur.
Öfkenin kontrol edilmesi sağlam bir irade ve ruhla beraber olaylara pozitif bir bakış açıyla bakıp ondan olumlu şeyler çıkarmak ile mümkün olabilir.
Kendini kontrol edebilen öfkesine asla yenik düşmez.
Toplumda çok önemli bir yere sahiptir, statü ve iyi bir iletişim için kesinlikle kontrol sizde olmalıdır.
İnsan ilişkileri, kendini ifade etme, ikna kabiliyeti gibi bir çok özelliği sizden alır.
Öfke hırçın dalgalar gibi, dindikten sonra bir çok duyguyu içine hapseder, hem sizden alır, hem karşınızdaki kişiden.
“Gerçek babayiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir.” (Buhârî,102; Müslim, 108) Peygamber Efendimizin (s.a.v.) çok değerli bir hadisidir.
Yaşadığınız hayat ne kadar zor olursa olsun, şartlar ne olursa olsun hem kendinize, hem birlikte yaşadığınız insanlara hayatı zindan etmeyin. Telafisi olmayan izler bırakmayın.
Uzun yürüyüşler, spor yapmak, kitap okumak gibi aktiviteleri arttırın, kahkaha atın, pozitif düşünün, “eyvah” demeyin, “eyvallah” demeyi öğretin kalbinize.
İnsanın karakterini saniyeler içerisinde yerle yeksan eden duyguya yer vermeyin hayatınızda.
Güzel bakan güzel görür, kalbinize onaylatmadığınız sözü dilinizden çıkarmayın. İnanın zincirleme bir düzenek dünya. Her şeyin birbiriyle bağlantısı var. Sizin öfkeniz çocuğunuza, onunki eğitim hayatına, geleceğine yansır. Sonuç, öfkesine hakim olamayan bir toplum… Bu yüzden büyüteci önce kendimize tutuyoruz.
Hatayı kendimizde arayıp ufak bir muhasebe yapıp olaya farklı gözle bakmayı deniyoruz.
İnsan önce kendine yetmeli, olmazsa olmazları, pişmanlıkları ve geriye bakmaları hayatından çıkarmalı. Hayatınızın geçmiş dönemini sorgulamak her zaman sizi mutsuz, öfkeli, yorgun bir insan haline getirir. Ayrıca geçmişle yaşamak geleceğe ihanettir.
Unutmayın ki kontrol edilemeyen öfke özgürlüğünüzü, özgüveninizi, beraberinde yaşam kalitenizi alt üst eder.
Hayır diyebilmeyi öğrenin, önce kendinize, sonra etrafınıza. Kaybetmeyi, yeniden kazanmayı, her gün şükretmeyi… Bazı insanlar bencildir, sizi öfkeli bir insan konumuna getirir ve ustaca okları size çevirir, onlardan uzak durun. Sizi taktir eden, sorgulamayan insanları alın hayatınıza. Temizlik güzeldir, arada hayatınızı sıfırlayın…
Karşınızda size öfkelenen, avazı çıktığı kadar bağıran bir insan olduğunda bile tebessüm edip susmayı huy edinin. İnanın bunun zamanla size geri dönüşümü muhteşem olacaktır.
“BAZEN SUSMAK GEREKİR DUYMAK İÇİN”
Sinirlendiğiniz her neyse bunları not alın, her zaman not defteriniz olsun. Bunların her gün birini çözümleyin ve kurtulun yüklerinizden.
Yazıyı okuduğunuz andan itibaren harekete geçin, atın omuzlarınızdan size ağır gelen, kalbinizi yoran, gözlerinizin ışığını söndüren ne varsa bir bir çıkarın hayatınızda.
Bir şeyleri göreviniz haline getirmeyin, kimseye kendinizden fazla değer vermeyin. Kendinizden fazla verilen değer saplantıdır ve bu da zamanla öfkeye dönüşür. Kendinizi de sevdiklerinizi de özgür bırakın, bırakın ki onların her yaptığı hata bile olsa öfkeye değil, çözüme kavuşsun.
Çevrenizdeki insanların sizi öfkelendirdiğini düşünüyorsanız ve bunlar hayatınızdan çıkaramayacağınız insanlarsa onu da öteleme yöntemine gidin, nasıl mı? Onları değil, kendinizi değiştirerek… Çünkü kimse kimseyi değiştiremez, ama kendini isterse yenileyebilir.
Mutlu olmak için uğraşın, mutluluk bir ibadet, öfke ise ferasetsiz bir tutumdur.
“SÖZ GÜMÜŞ İSE SÜKUT ALTINDIR”
İnsan yaşadığı yeri cennete çevirmelidir. Hayat yersiz öfkelere yer verecek kadar uzun değil. Çıkarın kin nefret, öfke gibi duyguları hayatınızdan ve yük etmeyin o zarif yüreklerinize. Aynaya her baktığınızda gördüğünüz mucizeyi sevin, çünkü mucize sizsiniz, uzakta aramayın. Siz mutlu olursanız dokunduğunuz herkes mutlu olur.
Hayatta yolumuza taş koyan engel kendimiz olabiliriz.
Taşları temizlemek sizin elinizde, taş yerine gül dökmek yine sizin elinizde.
Tebessüm bedavadır.
Surat asmak çok yorucudur.
Kitap okumak her gün zihni tazeler.
Başkalarının hayatını merak edip öfkelenmek unutkanlık yapar.
Sevmek pamuk gibi bir duygudur.
Nefret kaya gibi ağır.
Saplantı yorucudur.
Özgürlük kanatsız kuş misali…
Şüphe kalbi öldürür.
Güven canına can katar..
Şimdi siz karar verin hangi duygular sizin olsun.
Bir dakikalık öfkeye karşı bir dakika sabırlı olmak, binlerce dakikalık pişmanlığı önler.
Rabbim güzel bakıp güzel görebilmeyi nasip etsin cümlemize.
Yolunuz gül renginde, gül kokusunda olsun her daim, sevgilerimle.
Hoşça kalın.
Elinize emeğinize sağlık. Kaleminiz daim ve kavi olsun inşaallah. Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş 👍👍👏👏
Guzel ve fayda verici bir icerik olmus, emeginize saglik. Birkac anlatim bozuklugu ve imla hatasi var, bunlar da pek onemli sayilmaz.