Onca Sıkıntılar İçinde

117 Görüntüleme
4 Dak. Okuma

Şöyle bir bakıyorum da geçen hayatıma, ne çok sıkıntılar içinde boğulmuşum, ne badireler atlatmışım. Ne zaman oturup soluklanmak istesem, aklıma sen, gönlüme sen, ruhuma sen gelmişsin. Sessizce, usulca, yüreğime dokunup ben buradayım der gibi. Onca zaman olmamana rağmen, yine de en çok sen olmuşsun.

Zamanın neresinden başlatsam seni anlatmaya. Zamanın neresinden girdin hayatıma. An’sızın girdin hayatıma ama, hayatımın her sızısında seni anımsamışım. Bir an’ın her anıma yetmiş de artmış gibi, her an’ıma seni yazmışım. Şimdi nerden başlasam seni anlatmaya.

Bazen birini tanımak istersin, günler, aylar ve hatta yıllar geçer ama onu tam tanıdığını düşünemezsin. Bazen de bir anın kölesi olursun yıllar boyu. Ruh diyorum, ne de çabuk tanır kendisine iyi geleni. Beden yıllarca anlayamaz kendi dengini.

Onca sıkıntılar içinde seni yazıyorsam şuan şu saatte, bil ki yine seni düşünüyorum, yine nefesim olmana ihtiyacım var. Farz et derin, kör ve karanlık bir kuyuya düştüm. Ya da gecemin ışıkları söndü ve tüm yıldızlar bana küstü. Karanlıkların en zifirisi ve en çıkmazı, şimdi seni değil de kimi düşüneyim. Kim elini uzatsın bana, kimin gözleri aydınlatsın gecemi, kim nefes versin ruhuma.

Seni yazmayı çok seviyorum, hatta en çok seni yazmayı, aslında bir seni yazmayı, bir seni düşünmeyi, bir seni sevmeyi seviyorum. Aslına bakarsan, sana değil diye yazdığım tüm güzellikler, tüm özlemler, tüm sevdalar yine senin bana kattıklarının kırıntıları. Aslında ben hep seni yazdım, bir seni yaşadım, bir seni sevdim.

Bir de şu var ki, sensiz geçirdiğim zaman, aslında kendimi avuttuğum zaman. Yani ben senden kaçarken dahi, yine seni yaşamışım. Sen içimde arttıkça daha çok çalışmışım, daha çok uğraşmışım. Elde ettiğim tüm başarılarımın altında da yine gizli bir sen yatarsın. Tıpkı benim varlığım gibi. Nasıl ki, seni tanıdıkça hep daha iyi olduysam, benim bu içimdeki güzelliklerin sebebi sensen, her tebessümümün altında sen yatıyorsan, her başarımda da yine sen varsın.

Her insanın hayatına bir kahraman lazım. İnsan bu kahramanını istediği kadar arasın bulamaz. Ki aramasına da gerek yoktur. Çünkü insan hayatı, akıl ve beden olarak görüp yaşadığı sürece, öyle bir şeye ihtiyaç bile duymaz. Ne zaman ki gözleri bir göz görür, aşk diye sevda ateşi bedeni sarar, aşın ateşte pişmesi gibi beden yanar ve ruh açığa çıkarsa, hayatı boyunca insanın her sıkıntısında, her yalnızlığında, her kederinde aklına o an gelir be kahramanı da o olmuş olur.

Ey ruhumun kahramanı, sen kim bilir hangi gecenin deminde, hangi gökyüzünün yıldızları altında, hangi hayatı güzelleştiriyorsun. Ruhumda açtığın alevden bihaber, kim bilir hangi insanın hayatına anlam katıyorsun. Senin olduğun caddeler, sokaklar, yollar ve bahçeler, ne kadar şanslı olduğunun farkındalar mı. Bizim bu şehrin en güzel tarafı, gece açan yıldızlar, bazen dolunay, bir çocuğun gülüşleri ve ya yetmişinde bir ihtiyarın merhameti.

Sizin orda sen varsın diye dolunaya gerek duyuluyor mu, her gece kaç yıldız gözlerini kıskanıp ta yerinden kayıyor başka diyarlara, çocuklar gülüşlerini senden mi alıyor, gezdiğin sokaklar ve caddeler, sen geçtin diye çiçek açıyor mu, peki ya güneş, günebakanlar sana mı bakıyor yoksa güneşe mi. Senin olduğun diyarda, ay da olmak zor, güneş de, yıldız da.

Onca sıkıntılar içinde, bir sen varsan içimde huzur bulurum. Bir senin tebessümün yener acılarımı, bir varlığını anımsamam alır yalnızlığımı, bir beni, yine bir sen uslandırır kendime getirir beni…

Bir benlik ki sevdim seni,
Sevdan beni yok etmezse neyleyim,
Bir varlık ki gördüm seni,
Ölsem dahi var olmazsam neyleyim.

Kör kuyu mu bu düştüğüm,
Ki sevdan beni kör etmezse neyleyim,
Gerçek mi, düş mü bu gördüğüm,
Gördüğüme kördüğüm değilsem neyleyim.

Ey aşk, yaktın beni kör kütük ettin,
Kor gibi yakmazsan seni neyleyim,
Aldın beni benden ettin, kalmadı aklım,
Mecnun misali çöllere düşürmezsen seni neyleyim.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar & Şair
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version