Özel Bireyler ve Evde Eğitimin Önemi

Nagihan Özel 187 Görüntüleme Yorum ekle
10 Dak. Okuma

Bir önceki yazımda, özel birey ailesi olmanın getirdiği sorumluluklardan ve yakın çevrenin desteğinin ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştim. Bu yazımda ise evde aile tarafından verilen eğitimin öneminden bahsedeceğim. Öncelikle her özel birey ailesi, çocuğa konulan tanıyla birlikte, bu konuda ne yapabileceğini, çocuğa hangi eğitimleri verebileceğini araştırmalı ve öğrenmelidir. Bu konuda ailelerin çok fazla sorusu olduğundan, belirli konuları soru-cevap şeklinde yazmak daha faydalı olur diye düşündüm. En çok merak edilen soruları sizler için cevaplamaya çalıştım. Bu yazıyı özel bir çocuk annesi olarak ve kendi tecrübelerimden yola çıkarak yazdığımı unutmayın.

Ailede eğitim neden önemlidir?

Hepimizin bildiği gibi eğitim, ailede başlar ve eğitim kurumlarının desteğiyle devam eder. Eğitimin bir zamanı yoktur; öğrenmek, hayat boyu devam eden bir yolculuktur. Bu nedenle, çocukların ilkleri hep ailenin gözetiminde yaşanır. İlk emekleme, ilk adım, ilk kelime, sorduğu ilk soruya verilen ilk cevap gibi. Özel bir çocuğunuz varsa, bu eğitim süreci daha meşakkatli ve zordur; çünkü karşımızdaki birey, sağlıklı bir çocuk gibi hızlı öğrenemeyen, algılayamayan, odaklanma ve dikkat eksikliği gibi birçok probleme sahip özel (engelli) bir çocuktur. Ailenin öncelikle kabullenmesi gereken ilk şey, sabırlı olmak ve sakin kalmaktır. Özel eğitim kurumlarından alınan eğitime, sizin evde verdiğiniz eğitim de eklenince, mutlu, gelişim gösteren ve gün gün iyiye giden çocuklar görmek mümkündür. Sadece kurumlarda alınan eğitimle çocuğun ilerleyemeyeceği bir gerçektir. Her gün ders tekrarı yaptırılmalı ve kas kuvvetine yönelik çalışmalar uygulanmalıdır. Haftada bir iki seansla çocukların gelişim göstermeleri beklenmemelidir. Evde eğitim önemlidir ve bu konuda özel birey aileleri kesinlikle bilinçlenmelidir. Sevgili veliler, araştırmaktan ve çocuğunuz için en iyisini aramaktan vazgeçmeyin.

Evde hangi eğitimleri verebilirim?

Bu konuda bir uzmandan danışmanlık almak en doğrusu olur. Özel eğitim kurumlarına gidenler, öğretmenlerin çocuğa verdiği ödevleri yaptırmaları büyük önem arz etmektedir. Zaten çoğumuz ders çıkışı, öğretmenlerimizden görüş alarak evde yapmamız gereken etkinlikleri öğreniyoruz. Kesinlikle verilen ödevlerin yapılması ve öğretmenin söylediği hususlara dikkat edilmesi gerekiyor. Veli ve öğretmen birlikte hareket ettiğinde, inanın çocukta olumlu yönde etkiler görülmeye başlıyor. Tabii ki her çocuğumuzun algılama ve öğrenme becerisi aynı değil; bu hususta oyun oynayarak öğrenme becerisini bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. Oyunla öğrenmek hem eğlenceli hem de ebeveyn ve çocuk arasındaki bağı kuvvetlendiren kaliteli bir zaman dilimidir. Siz ödev haricinde şunları yapabilirsiniz: çocuğunuzla anlaşılır bir dille, yavaş ve tane tane konuşun; kitap okuyun; mutfakta olduğunuz zamanlarda yanınıza alın ve sizi izlemesine izin verin. Birlikte kurabiye veya kek yapın. Yardım isteyin, sorumluluk verin, sonrasında ona teşekkür edin. Bütün bu saydıklarım gözünüzde büyümesin; minik adımlarla başlayın ve görün, bir gün burada yazan her şeyi yapacaksınız. Benim için de çok zordu; imkânsız dediğim ne varsa yaşıyorum, çünkü inanmaktan hiç vazgeçmedim. Küçük oyunlarla başladığımız eğitimler bize çok şey kattı ve şu an geriye dönüp bakıyorum, ben bile inanamıyorum.

Evde eğitimde dikkat etmem gerekenler?

Verilen eğitimin çocuğun gün içinde yaptığı aktivitelere uygun olarak belirlenmiş zamanda yapılması en verimli olanıdır, diye düşünüyorum. Az önce bahsettiğim gibi, çocuğa fayda sağlayacak oyunlarla öğretmek en güzel eğitimdir; çünkü çocuk henüz oyun yaşındadır ve bu yaklaşım ona çok daha uygundur. Dikkat edilmesi gereken hususlar ise şunlardır: çocuğun yaşına göre eğitim modeli ve materyal seçimi, sabırlı olmak, önce anne ve baba olduğunuzu unutmamak, çocuğun fiziksel ve zihinsel durumunu göz ardı etmeden beklentiye girmek, yavaş ilerlemek ve mutlaka bir uzmana danışarak (öğretmen, pedagog, psikolog) ilerlemektir.

Özel bir çocuğum var, oyuncak ve materyal seçimini nasıl yapmalıyım?

Öncelikle birçok ailenin yaptığı yanlışı belirtmek isterim; oyuncak ve materyal seçimleri yaşa göre yapılmalıdır. Daha önce şahit olduğum bir olayla örneklemek istiyorum: çocuk 10 yaşında ve annesiyle mağazaya geliyor, gördüğü bir oyuncağı almak istiyor. Annenin tepkisi ise kutunun üzerine bakmadan direkt alıyor. Ben kutunun üzerindeki yaş ibaresini görmüştüm ve 3-4 yaş yazıyordu. Çocukların istedikleri her şeyi almaları, hemen sahip olmaları konusuna şimdi girmek istemiyorum; fakat bu da çok yanlış bir durum. Neyse, konumuza dönecek olursak, oyuncak seçiminde çocuklarımızı bilgilendirelim, anlatalım ve yaşlarına, hatta öğrenme ve eğlenme konusunda onu tatmin edecek seçimler yapmaya yönlendirelim.

Özel (engelli) bireyler için oyuncak ve materyal seçimlerine gelirsek, biz gelişim geriliği olan çocuklara sahibiz. Bu da demek oluyor ki, sadece yaşına değil, öğrenme becerisine uygun materyal ve oyuncak seçmeliyiz. Genel olarak bizim hedefimiz eğlenirken öğretmek olduğu için, daha çok eğitim içeren materyalleri tercih etmek doğru olur. Üzerinde durulması gereken başka bir konu da, lütfen çocuklara önünüze her gelen ve ona fayda sağlamayacak oyuncakları almayın. Burada söylemek istediğim, bir sepet dolusu pelüş oyuncak, bir sürü oyuncak bebek gibi gereksiz oyuncaklar, çocukların ihtiyacı olan oyuncakların önüne geçmemelidir.

Özel bir çocuğun odası ve oyuncakları nasıl olmalı?

Kesinlikle dikkatini dağıtacak kadar dağınık ve düzensiz olmamalı. Sade renk seçimleri ve sade bir odayı, renkli oyuncak ve materyallerle tamamlamak daha anlamlıdır.

Oyuncaklar; renkli legolar, renkleri tanımasını ve ince motor becerisini kazandıran güzel bir seçim olur. Parmak kas koordinasyonunu ve gücünü artırmaya yardımcı olur. Ayrıca, lego oynayan çocuk problemleri tanır ve çözer; görsel dünyasını zenginleştirir.

Hikâye kitapları, dil ve zihinsel gelişimi, algılama, dinleme, kelime dağarcığı gelişimi, dikkat gelişmesi, kavramları öğrenmesi gibi birçok güzel katkı sağlar ve çocuk için ebeveynle geçirilen en kaliteli zamandır.

Yapbozlar, beyin gelişimini destekler, odaklanma yeteneği sağlar, motor becerileri kazandırır, görsel algıyı geliştirir ve sabrı öğretir.

Renkli boya kalemleri, bana göre bir çocuğa kalemi ve defteri sevdirmek kesinlikle resim defteri ve boya kalemleriyle mümkündür. O beyaz sayfalara her bir kalemle yaptığı karalamaları izleyin ve onları lütfen görebileceği bir yere asın. Bu, çocuk için umut verici ve mutlu eden bir etkinlik olur. Başarmak algısı herkeste farklıdır; ama aynı duyguyu verdiği aşikardır; bunun adı mutluluk. Benim kızımı büyütürken yaptığım en büyük hata, kalem tutmasına ve daha çok çizmesine önem vermemek olmuş. Şimdi farkına vardığım için çok üzgünüm. Birinci sınıfa başladı ve hala kalem tutacak yeterli kas kuvveti yok, maalesef. Lütfen siz bu hataya düşmeyin; eline kalem verin, daha çok karalama yaptırın, kaslarını çalıştırmasını sağlayacak materyalleri kullanın. Mandal bile bu anlamda çok yararlı, ihmal etmeyin.

Özel bir erkek çocuğunuz varsa size şöyle bir tavsiyede bulunabilirim: Kinetik kum ve inşaat araçları alırsanız, hem kinetik kumun faydasını hem de araçların kullanılma amacını anlatarak, hem eğlenceli hem de eğitici bir oyun kurmuş olursunuz. Bir çocuk, oyuncağı amacına göre oynamayı bilmeli; bu nedenle alınan her oyuncağın bir amacı olmalı, buna lütfen dikkat edin.

Örnekleme:

Bir uyku arkadaşı olsun. Amacı uyurken onunla birlikte olması, adı üstünde uyku arkadaşıdır.

Birkaç araba varsa, arabaların gideceği yol olmalı; önünde durması gereken bir ev, mesela kartonlardan yapılabilir.

Bir bebeği varsa, onu giydirmek ve elbiselerini çıkartmak motor becerisini artırır. Bebeğini doyurması gerektiğini öğrenir; zamanla sizin onunla ilgilendiğiniz gibi o da bebeğiyle ilgilenmeye başlayacaktır. Kişisel gelişimine katkı sağlar ve kesinlikle oyun kurma yeteneği kazanacağından, kendi kendine oynamayı da öğrenecektir.

Burada ilk aklıma gelen örnekleri verdim; çünkü bu çok uzun bir konu. Bir sepet dolusu gereksiz ve amaçsız oyuncak varsa beklentiye girmeyin. Çocuk sadece dağıtmayı ve toplamayı öğrenir; fakat amacına uygun birkaç oyuncak varsa ve bunları sırasıyla verirseniz, hem ona sorduğunuzda seçim yapmayı, karar vermeyi öğrenir, hem de dikkati dağılmadan amacına uygun olarak kişisel gelişimi olumlu etkileyen bir oyun oynamış olur. Bazı evlerde, bütün oyuncaklar aynı sepette ve karmakarışık; bana göre bu çok yanlış. Oyuncaklar kategorilerine göre ayrılmalı ve oyun vaktinde seçenek olarak sorulmalıdır. Anlamıyor ve cevaplayamıyorsa bile bunu yapın ve sanki onun söylediğini anlamış gibi bir oyuncak seçip, oyun kurmasını izleyin.

Örnek: “Bugün hangi oyuncağınla oynamak istersin? Araba, lego, yapboz ya da bebek?” diye sorduğunuzda, ona bir seçme hakkı vermiş olursunuz ve o da karar verme yetkisine sahip olduğundan birçok konuda olumlu şekilde etkilenir.

Sosyalleşmesi için ne yapmalıyım?

Sosyalleşme, aile içinde geçirilen kaliteli zamanla başlar ve çocuk parkları, aile piknikleri, insanların birbiriyle iletişim kurduğu her alan, sosyalleşmek için iyi bir seçimdir. Anne ve baba, çocukla mutlaka birlikte zaman geçirmeli; dışarı çıkmaktan korkan babalar artık bunu kabullenmeli. Bu toplumun bir parçası olan güzel ve özel çocukların anneanneleri, babaanneleri ve dedeleri de destek olmalı. Unutmayın, eğitim ailede başlar; ama birbirine destek olmayan ve empati kurmayan aile, çocuğa hiçbir şey veremez. Anneleri yalnız bırakmayın.

Ben bir anneyim ve kendi tecrübelerimle sizlerin yoluna bir nebze ışık tutabilmek niyetindeyim. Bütün kuzularıma şifalar dilerim.

Sevgiyle kalın…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version