Özgürlüğün Sırrı

Amine Çalışkan 754 Görüntüleme 4 Yorum
2 Dak. Okuma

Özgürlük, kişinin kendi hür iradesi dahilinde, gerek fikri gerekse yaşam tarzı dahilinde konfor alanıdır. Bu kişisel özgürlüktür.

Kişilerin konfor alanı veya mahremiyet sınırları yaşam alanı içerisinde kendine bağlıdır ve sınır yoktur. Birlikte yaşadığı her bireye sorumlu ve özgürlük sınırları rahatsızlık boyutunu geçmemelidir.

Toplumsal olarak yaramız, özgürlük anlayışımız…

Yaşam alanı dışında özgürlük anlayışı nedense hep farklı algılanır. Oysa kişinin düşünceleri ve fikirleri dışında özgürlük toplum değerlerine bağlıdır.

Toplu taşıma, iş alanı, eğitim, ortak kullanım alanları, halka açık yerler (hastane, AVM, kütüphane, kafe) gibi toplumun birlikte kullanması gereken yerlerde sözlü, fiziki, eylemi yapılan her davranış özgürlük sınırlarına dur demeyi bilmelidir.

Hızla büyüyen teknoloji ve tabi ki sosyal medya, özgürlüğe açık bir platform olarak her alanda fazlaca işe yarayan ve her yaştan insanın kullanımına açıktır.

Birçok faydalı bilgiye ulaşılan ve eğitime fazlaca katkı sağlayan sanal dünyada, özgürlük sınırlarının aşıldığı durumlarda boşa zaman harcamak ve pişmanlık gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Dahası, çocukların özgürlüğüne yönelik saldırılar gözlemlenebilir hale gelmektedir.

Sosyal medya kullanımı kişinin kendi hür iradesine bağlıdır, yani birileri gelip sınırları aşın diye zorlamıyor. Herkesin kullanmaya fazlaca ihtiyacı olan bu platformu yanlış kullananlar, pek çok kişinin özgürlüğüne saldırı yaptığının farkına varmalı, kullanımı faydalı konularla yapmalıdır.

Toplumun değer yargılarını bozan hiç bir eylem özgürlük olarak tanımlanamaz. Özgürce yaşamak ile saygısızca yaşamak arasındaki olması gereken kurallar vardır.

Cinsiyet, yaş farkı olmaksızın özgürlük elzemdir. Toplumun değer yargıları, gençlerin idealist görüşlerini ezmeden özgürlük olmalıdır.

Yüksek sesle konuşmak, bazı mahrem şeyleri sokaklarda veya sosyal medyada sergilemek, özgürlük sınırlarını ezip geçmektir.

Özgürlük adı altında bizi biz yapan değerleri yavaş yavaş, özgürce görmezden gelmek özgürlük değil, aksine mahkûmiyettir…

Özgürüz evet, ama saygısız değiliz. Ve toplumsal yapıya, geleceğe, gençlerin ahlâkını bozmaya kimsenin hakkı yoktur…

Yolunuz gül renginde, gül kokusunda olsun her daim.

Hoşça kalın.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
4 Yorum
  • Saygısızlığı özgürlük sanan çok insan var maalesef. Elinize emeğinize sağlık 👍👍

  • Değerli arkadaşım öncelikle kalemine yüreğine sağlık,tüm yazdıklarına harfi harfine katılıyorum.Öncelikle bir birey,diğer bireyin tüm özgürlük alanına saygı duyucak ve ikinci basamakta özgürlüğünü yaşayacak;temel kural bu.

  • Bu yazı, özgürlüğün bireysel ve toplumsal boyutlarını dengeli bir şekilde ele alarak, özgürlüğün sınırlarının saygıyla korunması gerektiğini vurguluyor. Teknoloji ve sosyal medyanın özgürlük üzerindeki etkilerini dikkatlice irdelemişsiniz. Özellikle, toplumsal alanlarda özgürlüğün nasıl doğru kullanılacağına dair yaptığınız uyarılar çok değerli.

    Toplumsal değerleri koruyarak, gençlerin ahlâkını bozmadan özgürlük içinde yaşamanın önemine dikkat çekmeniz etkileyici. Yazının sonunda özgürlüğün saygıyla birleşmesi gerektiğine dair vurgunuz çok anlamlı. Tebrik ederim, ilham verici ve düşünceli bir yazı olmuş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version