Pembe Çiçek

Seçim Emer 577 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Çıkmazlarının yazıydı. Havailiğinin zirveye ulaştığı bir yaz. Özgürlüğünden başka hiçbir şeyi tanımıyordu. Bu sınırsızlığın tadını çıkarıyordu. Gençlik işte, bu duygularla dünyaya hükmedebildiğini falan sanır ya insan hani. Doğan gün sadece ona özeldir, zorlu dünyanın güzelliklerle dolu olan pembe tarafını görüyordu. En deli, en güzel çağlarıydı o zamanlar. İçinde coşkuyla çağlayanlar akardı. Akan bu sular onu başka başka dünyalara götürürdü.

Gençlik , insanın en güzel baharı… Onca kaygıdan uzak, dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü düşündüğü zamanlar. Gündüzlerin yetmediği, gecelerinse aniden geçiverdiği enerjik dönemler. Boylu boyunca uzanılan plajda sanki güneşle kavga edermiş gibi geleceği sorgulamalar.. İnsanlara göre daha canlı, renkli ve enerjik sokaklarda başıboş dolanmalar. Nasıl oluyor da bu sokaklar ruhu ölmüş bu kadar insan sürüsüne kayıtsız kalarak onları içlerinde barındırıyorlar anlamış değildi. Onu burada birkaç gün idare edebilecek kadar parası vardı. Ama bu maddi kaygısına rağmen burada sonsuza kadar kalabilme hissi uyandıran bir huzur duyuyordu içinde. O huzurla buraya gelmek için çektiği sıkıntıları unutuyordu. Üç yıldır buraya geliyordu. O pembe çiçeklerin arasından tekrar o güzelliği görebilmenin heyecanıyla dolardı içi. Gülümseyişini hatırladığında köşe başındaki pembe çiçeğin bile onu kıskandığını düşünürdü. Uzun boyu, başak sarısı saçları, mahcup edasıyla bir akşamüstü karşısına ansızın çıkıvermişti.

Sevgi garip bir şeydi. İlk bakışta da olsa insanın içini nasıl da ısıtıyordu. Kendisini fark etmeyen bu güzel kızın cadde sonuna kadar süzüle süzüle gidişini izledi. Bu yıl da bu küçük tatil kasabasına bu kız için gelmişti, gelmeden edememişti.

Belkiler umut yüklüdür. Bu umuttu hayallerini besleyen. Belki yine gelecekti. Bu sefer daha cesur olacağına dair kendine binlerce kez söz vermişti. Eskiden olduğu gibi onun ardından bakakalmayacaktı. Uzun zamandır yüreğinde tuttuklarını ona anlatmalıydı. Hayatta tesadüfleri o an fırsata çevirebilmenin önemini bir kez daha anlıyordu. Bu sevgi onun tüm işe yaramazlıklarını giderebilir, hayatının bütün boşluklarını doldurabilirdi. Her şeyden önce bunca zamandır yaşadığı olmazlarını oldurur ,bütün hayal kırıklıklarını onarırdı. Bu güzel bağ sayesinde tüm yaraları kabuk bağlardı. Cesaretin sevgi için ne kadar gerekli olduğunu anlıyordu. İki yıl önce gördüğü bu güzelliği göremeyeceğinden öylesine korkuyordu ki… Bu güzel hikayenin yaşanabilecekken başlamamış olmasına kalbi dayanmıyordu.

O eğlenceli, neşe dolu yaz bitiverdi. Deniz sadece belli zamanlar hatırlanan, uzun zaman aranmayan hırçın bir ihtiyar gibi savurdu dalgalarını. Güneşle bozuluverdi insanoğlunun arası. Sıcak umutlar bir başka yaza kaldı. Genç kız gelmedi. Belki de gelemedi. Pembe çiçek soldu. Bu güzellik sadece bu gencin gözbebeklerinde saklı kaldı. Ömrü boyunca yaşlanmayacağını ve silinmeyeceğini bildiği tek yerde.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Seçim Emer
Bağlantılar:
Öğretmen
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version