Bir Anestezi Uzmanının Sanat Eseridir…
Gebelik, her kadın için eşsiz ve güzel bir deneyim olmalıdır. Ancak doğum süreci, ağrılı bir süreç olduğu için bazen kadınlarda korkuya yol açabilir. Bu korku, bazı durumlarda doğum sonrası stres bozukluğu gelişmesine neden olabilir (1) (2).
Bu gibi durumların yaşanmaması ve ağrı duymak istemeyen gebeler için ağrısız doğum pilanlana bilir. Halk arasında “prenses doğum” olarak da bilinen ve ağrısız doğumu sağlayan epidural anestezi (epidural analjezi), doğum sancılarını hafifletmenin etkili bir yolu olarak kullanılmaktadır. Epidural analjezi, doğum ağrılarını daha katlanılabilir hale getiren, yaygın ve güvenilir bir yöntemdir(3) .
Hamileler, ağrılarını hafifletebilecek etkili yöntemler olduğunu bildiklerinde, kendilerini daha güvende hissederler. Bu nedenle, pek çok kadın doğumda epidural anesteziyi tercih eder. Ve bu tercihin bir kaç nedeni vardır. Epidural anestezi ağrı kontrolü için en güvenli yöntemlerden biri olarak kabul edilir. Az miktarda ilaç kullanılarak istenilen etki elde edilir; bu da ilaçların kan dolaşımınıza çok az karışacağı anlamına gelir (genel anestezi veya sakinleştiricilerin aksine), bu nedenle bebeğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi olmaz. Kasılmaların neden olduğu ağrıları büyük ölçüde azaltır ve doğum sırasında uyanık kalmanızı sağlar.
EPİDURAL ANESTEZİ NORMAL DOĞUM ZAMANI NASIL UYGULANIR?
Epidural anestezi, anestezi uzmanları tarafından bel bölgesindeki omurilik çevresine ince uçlu iğnelerle uygulanır. Bu işlemde, lokal anestezik ilaçlar kullanılarak omurilikten geçen bazı sinirler geçici olarak bloke edilir, bu da sinir iletimini durdurarak hastanın belden aşağısındaki ağrı ve diğer hisleri algılamasını engeller. Bu tür anestezi uygulamalarında ilaç dozları büyük önem taşır. Anne adayları doğum ağrılarını hissetmezken, doğum sürecinde meydana gelen kasılmaları algılayabilir.
NEDEN PRENSES DOĞUM?
Doğum sırasında sağlanan profesyonel destek ve bakım, kadının kontrol hissini güçlendirerek doğum ağrısıyla başa çıkmasını kolaylaştırabilir ve olumsuz bir deneyim yaşama olasılığını azaltabilir. Bu tür bir destek, epidural analjezi ve anestezi ihtiyacını, epizyotomi (doğum kesisi) yapılma oranını, perineal travma (genital bölgedeki yırtılmalar) riskini, oksitosin (hormonal ilaç) kullanımını, doğumda karşılaşılan komplikasyonları ve doğum süresini azaltma konusunda etkili olabilir. Dünya Sağlık Örgütü, doğum desteğinin sezaryen oranlarını %25, müdahaleli vajinal doğum ve doğum ağrısını %10 oranında azaltabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca, doğum desteği sadece doğum esnasında değil, doğum sonrasında da faydalıdır. Dünya Sağlık Örgütü, bu sürece dahil edilen desteğin hem annenin hem de bebeğin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yarattığını belirtmektedir. Araştırmalar, doğum desteği alan kadınların doğum sonrası dönemde daha memnun olduklarını, emzirme sürecine daha hızlı başladıklarını ve daha olumlu bir doğum deneyimi yaşadıklarını ortaya koymaktadır(4).
KİMLERE UYGULANMAZ?
- Kan inceltici ilaçların kullananlara
- Pıhtılaşmadan sorumlu hücrelerinin sayısının düşük olanlara
- Tansiyon düşüklüğü olan hastalara
- Aşırı düzeyde kanama meydana gelen hastalara
- Aktif enfeksiyon varlığı olan hastalara
- İşlemin uygulanması planlanan cilt alanında enfeksiyon varlığı olanlara(5).
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Epidural anestezi sırasında kullanılan ilaçların etkisiyle hastalarda yaygın olarak görülebilen bazı yan etkiler vardır:
- Kaşıntı
- Titreme
- İdrar yapmada zorluk
- İşlem sonrasında bel bölgesinde birkaç gün süren ağrı.
Nadir görülen ancak daha ciddi olan bazı komplikasyonlar da mevcuttur. Bu tür komplikasyonlar genellikle ek sağlık sorunları olan hastalarda daha sık ortaya çıkar ve daha ciddi sonuçlar doğurabilir:
- Bulantı
- Kusma
- Ateş
- Baş dönmesi
- Baş ağrısı
- Kalp atışlarında yavaşlama
- Tansiyon düşüklüğü
- Nefes darlığı (6).
Prenses doğumu genellikle ağrısız bir süreçtir, ancak doğum sırasında ortaya çıkan yan etkiler çoğu zaman ağrıyı azaltmak için kullanılan ilaçların yan etkilerinden kaynaklanır. Çok nadir durumlarda ise işleme bağlı komplikasyonlar gelişebilir, ama bunlar genellikle nadirdir.
Genelde ilaçların neden olduğu komplikasyonlar, ilaçlar vücuttan atıldığında sona erer ve bu tür komplikasyonlar geçici olur. İşleme bağlı komplikasyonlar da genellikle kısa süreli ve geçici nitelikte olabilir.
İlaç kullanılmadan gerçekleştirilen normal doğumlarda da bazen önceden tahmin edilemeyen komplikasyonlar yaşanabilir. Gebelik, vücutta geniş kapsamlı değişikliklere yol açan doğal bir süreçtir, bu nedenle hem gebelik süresince hem de doğum sırasında olumsuz durumlar yaşanabilir.
Ancak annelik duygusu son derece güzeldir. İster normal ağrılı doğum, ister sezaryen, ister genel anestezi, isterse Prenses doğum olsun, anne olmanın tarifi imkansız bir mutluluk verdiği kesindir. Bu doğum türlerinden hangisinin seçileceği ise hastanın genel durumu, mevcut hastalıkları ve en önemlisi kendi isteği göz önünde bulundurularak karar verilmelidir.
Kaynakça
- Erdem, Ö. (2014). Doğum sonrası psikoz. Konuralp Medical Journal, 6(1), 74-77.
- Güdücü, N., İşçi, H., Başgül Yiğiter, A., Dünder, İ., & Kayan, B. Ö. (2013). Sezaryenle ve normal doğum yapan kadınlarda postpartum posttravmatik stres bozukluğu.
- Elif, Ş. E. N. (2024). Çağdaş Sanatta Bir İçerik Olarak Doğum. Uluslararası İletişim ve Sanat Dergisi, 4(10), 31-49.
- GÜMÜŞ, F., MELEKOĞLU, R., EVRÜKE, İ. C., GELEGEN, K., & BÜYÜKKURT, S. (2015). Doğum Eylemi Sırasında Epidural Analjezi Uygulanmış Hastalarda Epidural Analjezinin Doğum Eylemi, Doğum ve Neonatal Sonuçlara Etkisi. Journal of Clinical Obstetrics & Gynecology, 25(3), 146-152.
- Doğru, S., Kaya, Z., & Yılmaz Doğru, H. (2012). Epidural anestezinin ciddi komplikasyonları. Dicle Medical Journal/Dicle Tip Dergisi, 39(2).