Reiki 20. Yüzyılın başlarında Japonya’da Doktor Mikao Usui tarafından keşfedilmiştir. Mikao Usui, Reiki Sisteminin kurucusudur. 1865’te Yamagata, Japonya’da saygın bir samuray ailesinde doğdu. Usui ilk eğitimini bir Tendai manastırında tamamladı ve devamında ait olduğu sosyal sınıfın erkeklerinden beklenildiği gibi geniş kapsamlı ve donanımlı bir eğitim hayatı oldu. Çocukken aiki jutsu ile başlayan dövüş sanatları eğitimi zamanla en üst seviye yagyu ryu (zen kökenli spiritüel inanış ve uygulamalarla iç içe geçmiş silah kullanma ve dövüş sanatı tekniği) ünvanı kazanmasıyla devam etti. Japonya içinde ve dışında çok seyahat eden, çok farklı kariyerler deneyimleyen Usui; bir dönem için Japon bir politikacının özel sekreterliğini de yaptı.
Japonların deyişiyle ”ilahi ilham” Usui’ye önemli bir meditasyon ve inziva yeri olarak bilinen Kurama Dağı’nda 21 günlük bir meditasyonu tamamladıktan sonra geldi. Her zaman enerji teknikleriyle yakından ilgili olan Usui, yaşadığı bu yeni deneyimle enerji ve kendi öğretileri hakkında yeni bir bakış açısına sahip oldu. Reiki Ryôhô’yu döneminin diğer enerji tekniklerinden ayıran en büyük özelliklerden biri olan ”reiju”yu, yani inisiyasyonu, Usui özellikle öğrencilerinde spiritüel birlikteliği ve enerji akışını kuvvetlendirmek için sıkça kullanmaya başladı. Zamanla öğretileri ve şifa becerisiyle ünü artan Usui, Dr. Chujiro Hayashi gibi öğrencilerinin de yardımıyla daha sistematik bir şekilde şifa tekniklerini öğretir oldu.
Usui öğrencilerine spiritüel gelişimleri ve şifa serüvenlerinde yardımcı olması için Japoncada gokai denilen 5 ana prensip öğretti. Bu ana prensip şöyledir;
“Bu gün
Kızma,
Endişelenme,
Alçakgönüllü ol,
İşini dürüstçe yap,
Kendine ve başkalarına karşı merhametli ol.”
Siz de Reiki eğitim ve uyumlamanız olmasa da bu 5 temel amaçla güne başlayabilirsiniz.
Sadece bugün için öfkeyi bir kenara bırakacağım.
Sadece bugün için endişeyi bir kenara bırakacağım.
Bugün sıkça minnettar olacağım.
Bugün işimi tam bir dürüstçe yapacağım.
Bugün her canlıya karşı son derece nazik olacağım. ‘diyerek güne başladığınızda ve prensipleri uyguladığınızda yaşamın sizin için ne kadar güzelleştiğine ve huzurla dolduğuna siz de inanamayacaksınız.
Reiki isminin kökenine bakıldığında, Rei “her yerde var olan”, ki “ruhsal yaşam enerjisi” anlamına gelmektedir. Batıya “Evrensel Yaşam Enerjisi” olarak tercüme edilmiştir. Ancak ezoterik olarak “Yüce Kaynak’ın bilincini taşıyan, ruhsal amaçla çalışan yaşam gücü enerjisi” açıklaması daha kapsamlı bir tariftir. Reiki bir frekans ve “Ruhsal Şifa Tekniği”dir.
Reikinin herhangi bir din ya da inanç şekline bağlı olmayan, kolaylıkla uygulanabilen, zararsız bir yöntemdir.
Reiki fiziksel, zihinsel veya duygusal sorunların tümünde kullanılır. Bedende meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını çözebilmek için yetersiz veya eksik kalan kendi enerji bedenini dengeleyip, tamamlayarak ve bilinç değişikliği yoluyla ruhsal, fiziksel iyileşme sürecini başlatma yolunu açmaktadır.
Burada bahsedilen ‘enerji beden’ , ‘ruh’ , ‘enerji dengesizlikleri’ ve ‘negatif enerji blokajları’nın bilimsel birer açıklamaları bulunmamaktadır. Laboratuvar ortamında yapılan deneylerde, reiki verilen hastaların daha çabuk iyileştikleri gözlemlenmiştir.
Birçok hastalıkta tıbbi tedavi yerine geçmez ancak tıbbi tedaviyi tamamlar deriz. Zihinsel ve bedensel gerginliklerden kurtulmayı sağlar. Sağlık ve kişisel gelişim alanında pozitif etkiler yaptığı, bu tekniği uygulayan ve uygulatanlar tarafından bilinen bir gerçektir.
Reiki bugün dünyada yaklaşık iki milyon kişi tarafından uygulanmaktadır. Dünyada birçok hastane Reiki uygulamayı bütünleyici tedavi olarak kabul etmektedir. Reiki’nin evrensel bir enerji olduğu, hiçbir kişinin tekelinde olmadığı, Reiki ile herkesin kendisinin şifacısı olabileceği Reiki uygulayıcıları tarafından ifade edilmektedir.
Her iyiliğin temeli sevgidir.
İçinizin yaşamın gücünün ta kendisi olan “sevgi frekansı” ile dolmasına izin verin.