Günlük koşturmacalarımızın içinde hepimiz zaman zaman monotonluktan şikayet ederiz. İşten eve evden işe, hafta sonu birkaç gezinti, dostlarla içilen kahveler, akşam toplantıları vs. Ne yaparsak yapalım, yaptıklarımız bir süre sonra rutine döner ve insan tabiatı gereği kendine sıkılacak her zaman bir sebep bulur.. İşte bu “can sıkıntısı” en büyük dertlerimizden(!) biri haline gelir.
Çoğu zaman sahip olduklarımızın çok da farkında olamadığımız için hep bir memnuniyetsizlik duygusuyla günleri günlere ekler, en ufacık sorunları çözümsüz problemlere dönüştürür, tartışmalarla çatışmalarla, gereksiz takıntılarla; hayatı kendimize de, çevremize de zehir ederiz.
Oysa o beğenmediğimiz, sürekli şikayet ettiğimiz rutinimizin bozulması hiç zor değildir. Bunu bilir, lakin başımıza gelmeden tam manasıyla da idrak edemeyiz..
Hayat bazen; beklemediğimiz, belki de hiç ummadığımız sürprizlerle “rutin iyidir” mesajı verir.
Ansızın alacağımız kötü bir haber, hiç beklemediğimiz bir kayıp, bir hastalık, bir kaza bizi sudan çıkmış balığa çevirir. Ve o anlarda;memnuniyetsizlik gösterdiğimiz, şikayet ettiğimiz, belki oturup gereksiz dertlendiğimiz her şey anlamını yitirir ve elimizde nur topu gibi gerçek bir “can sıkıntımız” olur. Yaşadığımız travmayla, birkaç gün öncesinin o monoton anlarını hasretle ve pişmanlıkla hatırlarız!
Sevgili Okur;
Hayat hiçbirimiz için, hiçbir zaman sadece dümdüz bir yol olmayacak. Bazen yokuşlar çıkartıp en tepeden en güzel manzaraları izlettirecek bize, bazen en dibi gösterecek, bazen de düzlüklerinde dinlendirecek..
Sahip olduklarımızın kıymetini anlamak için yokuş çıkmayı yada dibi görmeyi deneyimlemek zorunda olmamalıyız. Şikayetçi olduğumuz, dert edindiğimiz şeylerin gerçek dertler olmadığını fark etmek için, hayatın bize kötü sürprizler yapmasını beklemek zorunda da değiliz!
Zaman hızla geçip giderken, her anın değerini bilmeli ve şikayet etmek yerine, teşekkür edecek ne çok şeyimiz olduğunu fark etmeliyiz.
Yokları sayarak değil, varları sayarak mutlu olabileceğimizi idrak etmeli, ibret almalıyız. Eğer bunu beceremezsek; konfor alanımız ne kadar genişlerse genişlesin, ömür defterimiz anlamsız, boş can sıkıntılarıyla dolacak!
Sevgili Okur;
Nefes aldığımız, sağlıkla uyandığımız, sevdiklerimizle olduğumuz bir gün, rutin de olsa güzel bir gündür..
Ve rutin, bazen şahanedir…